Onun Ellerinden

578 45 162
                                    

Medyadaki görsel bana aittir! İzinsiz kullanılmamasını rica ediyorum!

.
.

Dazai o gün giriştiği intihar girişiminden sonra başarısız olmuş ve nefessiz kaldığı süreç yüzünden de bayılmıştı.
Onu bulan Liman Mafiası için ise güzel bir yem olucaktı. Anlattığı kadarıyla yetinip ardından onu öldürüceklerdi.
.

Uyandı. Gözlerini aralamadan önce derin nefes aldı ve kendini rahatlatmaya çalıştı.

"Tanrım... lütfen ölmüş olayım...(?)"

Öldüğünü sanıyordu çünkü bunu arzuluyordu, en çok da acısız ölümü.

Gözlerini tedirginliğin arkasına sığınarak açtı. Burası ne cennet ne cehennemdi.... ne de boşluktu. (?)

"Lanet...."

Bulunduğu yeri adı gibi biliyordu.. bu kadarını ön görmemişti, bu sefer intihar etme konusunda ciddiydi.. ama tanrı onun işe yaramaz ruhunu cennetini/cehennemini doldurmak için bile almak istemiyordu.... tanrının da planları vardı.

Bir süre öylece oturdu.... oraya nasıl geldiğini sorgularken gözü ellerindeki kelepçelere kaymış ne kadar sıkı olduklarını düşünüyordu..
Sargılarının arasında taşıdığı tokayı ağzı yardımıyla çıkarmış ve ellerine kavuşturmuştu. Ardından kelepçeleri açmaya çalışmış ama duyduğu sesle tokayı avucu içinde saklamıştı.

Ses gittikçe yükseldi, yükseldi, topuk sesleri odayı ve Dazainin kulaklarını dolduruyorken kesildi. Karşısında sırıtarak dikilen adamı görünce şaşırmadı ama mutlu da olmadı...
Ona yaklaşmasını ve ardından aralarında 6 adım kalıcak kadar mesafeye gelince durup dikilmesini izledi.

"Hala aynı boksun."

Kelepçeli genç biraz karşısındakini yavaşça baştan aşağı süzdü ve karşılık verme gereği duyup kafasını yana yatırdı..

"Sende öyle.. boyun da buna dahil~"

"Seni-!......gh.. sen ve senin lanet şakaların çok komiksiniz."

"Senin de olmayan özgüvenin aşırı komik Chu~"

"Bak... sokuk... sadece almam gereken bilgileri alıp seni öldürücem, şimdi boş yapmayı kes ve dökül!"

"Hm hm.... whiskey var mı?"

"....acılı bir ölüm istemiyorsan DÖKÜL."

"Ah Chu... beni gerçekten iyi tanıyorsun acıyı sevmem... ama yine de Hayıır~"

"İyi öyle olsun, konuşmazsan seni öldürme iznim var."

"......yey?"

"Sersemin tekisin."

Bir süre bakıştılar sonrasında şapkalı genç arkasını döndü.. demek istediği çok şey vardı ama boğazında, zihninde düğümlenip kelimelere dökemiyordu. Konuşmak da istemiyordu ama sorması..... sorması gerekiyordu.

Dazai onu süzmeye devam ederken o ise önünü dönmedi ve aklındakileri toparlamaya çalıştı.

"Evet hala kısasın~"

"KAPA ÇENENİ!"

"Merak ediyorsun..... ettiğini biliyorum... neden limandan ayrılıp seni burda öylece sefil, aciz, yalnız ve düşüncesizce terk ettiğimi.."

"Biliyorsan neden açıklama yapmıyorsun?! Ama dur.. senden bir açıklama beklemiyorum yani yanlış tahmin sürtük."

"Ah Chu... seni terk ettiğimde hiç üzülmedim... hatta dönüp bakmadım bile~"

One Shot-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin