2. Bir Şans Olmayacak

291 24 27
                                    

.
.
.

Çatı katına çıktım... saat 19:XX civarıydı... hava serindi, rüzgar kendini belli ediyordu meltemin endamına dayanarak.

Tek isteğim manzarayı seyredip kafa dinlemek iken duyduğum birkaç bağırışla çatı kapısını ittirmeden dayalı kaldım... yavaşça açtığımda aralıktan birinin silüetini gördüğümü ve bu bağıranın Dazaiden başkası olmadığını gördüğümde şaşkınlığımı gizleyip ne halt ettiğine bakmak için kulağımı kabarttım, gözlerimi açtım.

O.... bağırıyordu... ses tellerinin kopmasını istiyormuş gibi..... Bağırışı, fark etmediğim bir anda göğsümde baskı oluşturdu.... onu daha önce böyle görmediğim kesin, aksine aldığı yaradan veya darbeden inlediğini bile duymamıştım... hep acısını içine atardı.... ben ise hissetmez sanardım.

Bağırışı nefesinin kesilmesiyle tiz bir şekilde son buldu. Yere çöktü ve sargılarını açtı, ceketini çıkardığında rüzgardan savrulup aşağı uçtu... Bandajları ise... el uzatıyor, rüzgarı yakalamaya çalışıyordu.

Sesi tamamen kesildi, sadece başı yerdeydi ve kıpırdamıyordu.. yanına gitmek isteyip istemediğimi bilmiyordum... belki de yalnız kalmalı.. ama bunca zaman yalnızdı. B-belki... bu seferlik... her ne kadar alçak ve pislik olsa da... sanırım herkes zor anlarında yanında dayanağı olucak birini isterdi değil mi..... ama o cesaret bende yoktu..

Kapıyı ittirmeden beklerken başını kaldırdı ve öksürdü...

"Orda olduğunu biliyorum... izlediğin bu gösteriye kaç puan vericeksin?"

Sesi kısılıp duruyor ve buna rağmen aldırmadan konuşmaya çalışıyordu...

Kapıyı ittirip aramızda 20 adım kalıcak şekilde arkasına geçtim... konuşmaya devam etti.... kısık sesine aldırmadan.

"Chuuya..... sence de yaşamaya değer bir hayat hak etmiyor muyuz..... Sen hep sorardın... neden ölmeyi bu denli fazla istiyorum diye.... Ama şunu sormadın... geçmişte ne yaşadım diye. Geçm-......."

Sözünü kesen öksürüklerinin ardından devamını getirmeden nefes verdi ve çatının ucuna oturup bacaklarını sarkıttı... Atlıycağını sanıp ona atılmak üzereyken sadece oturdu ve kıpırdamadı....

"....... daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.... 18 yaşında lanet olası bir veletten ibaret, yüzlerce kişiyi öldürmesine rağmen en yakın 1 kişinin ölümüne dayanamayan sefil bir pisliğim.... ama..... acıma.. bana sakın acıma... İnsanlara acıyan gözlerle bakarken, o gözlerin bana dönücek olması... İşte bu karma nın varlığını yüzüme acı acı çarpardı."

"........"

"Ben bile kendime acıyamazken.... kimsenin acımasına ihtiyacım yok."

"......"

"Ah... sadece.... yoruldum... uyumaya ihtiyacım var-.."

Gövdesini serbest bırakıp yana düştü.......

"Dazai!"

....aşağı düşüceğini sandım.... ama sadece yana yattı...

Arkasında beklemeyi kesip biraz yaklaştım... ona ne oldu. Bu şekilde çökmesine... ne sebep oldu.. geçmişte ne yaşadı ki? Sormamı arzulıycak kadar....

"Neden kendini harap ediyorsun.... özellikle karşımda..."

"..... dilin olduğuna sevindim... Yutmuş gibiydin."

"Kapa çeneni.."

"Lütfen kapatır mısın...çenemi yani... sadece.... ah, ban biraz dokunsan... azıcık ittirirsen tüm bu acılarıma son verebilirsin.. ne dersin?."

One Shot-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin