"Died"

1.2K 63 247
                                    

Bisikletimi demirliklere bağlarken bir taraftan da eski evi süzüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bisikletimi demirliklere bağlarken bir taraftan da eski evi süzüyordum.
Başımıza bela almak için uğraşıyorduk resmen. Sergen kamerasını ayarlarken ellerini sevinçle kaldırdı.

"Efsane video olacak oğlum." dedi. Suratımı ekşittim. Güvende hissetmiyordum.

İsmail sergenin omzuna vurarak
"Kasaba da büyük yankı uyandıracak. Daha önce kimse gelmeye cesaret edemedi." Dedi.

Ayaklarımı sinirle yere vurdum.

"İyice saçmaladınız. Başımıza bir şey gelebilir geri dönelim bence havada kararmak üzere."

İsmail ve Sergen bana kısa bir bakış attıktan sonra kapıyı açtılar.

Kapı oldukça tozluydu. İçerisi iğrenç kokuyordu. Yüzümü ekşittim evden bir kaç metre uzakta olmama rağmen felaket kokuyordu.

Sergen fenerini yakınca eve yaklaştım. İçeride bir sürü kitap vardı ve antika eşyalar ama hepsi o kadar kirliydi ki renkleri solmuştu.

Sergen bana bakış atarak
"Geliyor musun?"

Omuzlarımı silktim. Hayır anlamında başımı salladım.

Sergen suratını asarak eve girdi. Bana kızdıklarını biliyordum ama efsanelere her zaman inanırdım.

Gerçi olay efsanelikten çıkmıştı. Kasaba da bir kaç kişi ölü bulunmuştu. Şahsen ölen kişilere üzülmemiştim. Çünkü ölen kişilerin çoğu suçluydu.

Polis katilin eski evlerde dolandığını söylemişti. Sergen meraklının önde gideni olduğu için ısrar etmişti.

İçeride sergen ve ismailin gülüşmeleri geliyordu.

Evden uzaklaşarak yola doğru ilerledim.

Burası oldukça ıssız bir bölgeydi. Zaten kasaba oldukça küçüktü. Olaylar kısa sürede duyulur herkes birbirini tanırdı.

Vücudumu eve doğru döndürdüm. Evi incelemeye başladım.

Eskilikten dökülüyordu. Evi incelerken aklıma Sergen ve ismail geldi.

Sesleri kesilmişti. Ellerimin soğuduğunu hissettim. Cebimde ki feneri çıkararak eve doğru ilerledim.

Işığı yaktıktan sonra kapıdan içeriye bakmaya başladım.

İçeri girmek istemiyordum. En azından birimiz sağ kalmalıydı.

İçeriye bir kaç defa seslendim. Ama hala ses gelmiyordu.

Bana şaka mı yapıyorlardı?

Böyle demeye kalmadan sergenin çığlığını duydum. Endişeyle kendimi geriye attım. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Dizlerim titriyordu. Yardım çağırmam gerekiyordu.

Hızlıca bisikletime doğru koştum fakat bisikletim yoktu.

Olduğum yerde kaldım. Yutkunamıyordum.

Ne yapacaktım?

Telefonumu elime aldım. Polisi arıyordum ama sürekli hat boşa düşüyordu.

Sergeni aradım. Bir kaç kez çaldı.
Telefon açıldı ama ses gelmiyordu.

bir kaç küfür salladım.

Hala ses gelmiyordu. Hıçkırık sesi geldi.

Sergen iyi misin?

"Batuhan" dedi sesi titriyordu.

Biraz bekledim. Ne duyacağımı bilmiyordum.

"İsmail öldü."

Nefes alamadım.

Başım dönerken arkamdan biri sarıldı. Tutunamıyordum. Zemin ayaklarımın altında kayıyordu.

En son gördüğüm tek şey bir çift siyah göz.

murderer | poybatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin