murderer | poybat

"Sea"

Karnıma yediğim kaçıncı darbeydi bilmiyordum ama vücudum o kadar çok kasılmıştı ki tek odaklandığım şey nefesimdi.

Ağaçların hışırtısı kulaklarımı tırmalarken tekrar ağlamaya başladım.

Yüzüme yediğim tokat ile ellerimi karnımdan çekip yüzüme doğru siper ettim.

İşe yaradığı söylenemezdi.

Beni tişörtümün yakalarından tuttuğunda yüzüne doğru tükürdüm.

"Öldür beni göt herif." dedim.

Sırıttı.

Ellerini boğazıma götürerek sıkmaya başladı.

Ellerimi onun üzerine koydum. Bütün gücümle itmeye çalıştım ama nefesim kesiliyordu.

Akciğerlerim nefes için çırpınırken ellerini gevşetti.

Boğazımda ki baskı biraz olsun azaldığında derin derin nefes almaya çalıştım ama babam rahat durmamaya kararlıydı.

Sağ elini boğazımdan ayırdı.

Bacağımı okşayarak elini şortumun içine soktu.

Ayaklarımı hareket ettirmeye başladığımda boğazımdaki elini sıkmaya başladı.

Tam anlamıyla cehennemi yaşıyordum.

Son şansımı ise kaybetmiştim.

Poyraz'ın ağzından

Batuhan'ın bağrışları kulağıma gelirken gülümsedim.

Beni gerçekten önemsiyordu.

Tam on dakikadır aynı poziyonda uzanmanın verdiği rahatsızlıkla kıpırdandım.

Batuhan'ın zannettiği gibi ölmemiştim.

Aptal adam bıçağı tutarken elleri titriyordu. Yanlış bölgeyi kestiğini bile farkedememişti.

Aslında onu çoktan öldürmüş olmam gerekiyordu ama Batuhan'ın bunu görmesine izin veremezdim.

Elbette bir planım vardı.

Sonuçta profesyonel bir katildim.

Kafamı yavaşça kaldırdım. Hala onları göremiyordum sadece sesleri geliyordu.

Oturur pozisyona geldiğimde düşerken savrulan silahıma doğru uzandım.

Silahı pantolonumun içine sıkıştırdığımda tamamen ayağa kalktım.

Adamın arkası dönüktü ve batuhanın üzerindeydi.