Poyraz'ın ağzından
Arabadan inmeden önce elimdeki silahı torpido gözüne koydum.
Elimdeki çiçekleri göğsüme bastırarak gülümsedim.
Ana cadde her zaman ki gibi sessizdi. Elimdeki çiçekleri sallayarak ıslık çalmaya başladım.
Yürürken yerde gördüğüm bir kaç ezilmiş yemeği ayağımla ittirdim.
Süt kutusu ılık ılık bütün kaldırıma süzülmüştü.
Üstüne basmamak için bir kaç ufak adımlarla atladım.
Evin önüne geldiğimde derin bir nefes alarak zili çaldım.
Bir kaç dakika beklediğimde kapı açılmadı.
Cebimdeki telefonu çıkarak batuhanın numarasını tuşladım.
Bir yerden telefonun sesinin geldiğine emindim. Kapının yanında bulunan cama kulağımı dayadım.
Nefesimi tuttuğumda sadece telefonun müziğine odaklanmıştım.
İçeriden geliyordu.
Zile basmadan kapıya doğru sert bir şekilde vurdum. Hala içeride bir hareketlilik yoktu.
Panik bütün vücudumu ele geçirirken yedek yaptırdığım anahtarı arka cebimden çıkardım.
Ellerimin titrediğini görebiliyordum.
Kapıyı açtığımda elimdeki çiçekleri sehpaya fırlattım.
Evde deli gibi gezinirken Batuhan'ın ismini bir kaç kez tekrarladım ama burda olmadığına emindim.
Hızlı adımlarla annesinin odasına giderken çekmeceleri karıştırmaya başladım.
Yara bantları, ilaç gibi ıvız zıvırlarla doluydu.
Çekmecenin bir köşesinde aile albümünü gördüm.
Elime aldığımda arasından bir kaç fotoğraf döküldü. Aile resimleri çok yoktu.
Bazı resimlerde Batuhan'ın kafası kesilmişti.
Sinirle bir küfür mırıldandım.
Aile fotoğrafını cebime koyarak çekmeceyi kapattım.
Batuhanın odasının kapısını şiddetle açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
murderer | poybat
FanfictionCeset o gün gittiğimiz eski evin deposunda bulunmuştu. Yani o gün katille aynı evdeydik. Gördüğümü sandığım o gözler de katile aitti.