5*

9.7K 751 925
                                    

Chan ve mosmor olmuş gözünü görür görmez kolundan tutup revire sürüklemiştim onu. Gerçekten de hiç birşey göremiyordu, Seungmin çok fena vurmuş olmalı.

Gözüne pansuman yapmak için revire geldiğimizde hemşire burada yoktu kendi kendime bunlarda hep gerekli zamanda olmuyorlar diye mırıldandım.

Chanı bir sedalyeye oturtmuş gözüne pansuman için birşeyler ararken ona bir ağrı kesici vermiştim ardından tekrar pansumanını yapıp onu sedyeden kaldırdım ve sınıfa yolladım bende gitmek için pansuman eşyalarını toplayıp yerine koyacakken arkamı döndüğümde arkamdaki kapının bana çarpma ihtimalini hiç düşünmemiştim.

Açılan kapı kafama çarpınca revirde küçük bir çığlık attım, gerçekten çok acımıştı. Kimin geldiğini görmek için kafamı kaldırdığında onu görmüştüm
Hwang Hyunjin...

Kendisi okulumuzun yakışıklı belası olur, tüm kızlar ona deli olmasına rağmen o hiç yüz vermez aksine daha çok tek başına dolanır erkeklerle bile dolanmaz. Eskiden üç arkadaş olarak takılırlardı; Hyunjin, Changbin ve Seungmin ama sonra aralarında kimsenin tam olarak gerçeğini bilemediği bir kavga olunca Seungmin onlarla takılmayı bırakmıştı.

Seungmin akıllı çalışkan bir öğrenciydi kendiyle pek övünmezdi ama o Hyunjin'in aksine tenefüslerde etrafında bin tane kızla gezerdi, bizim küçük ama büyük Chanımızda bir gün ona tutulu vermişti.

Kafamı kaldırıp Hyunjine baktıktan sonra karşımdaki görüntüden dolayı resmen ödüm kopmuştu.

Burnu kanıyor, dudağı ve kaşı patlamış ayrıca kafasından da kan geliyordu. Bu onların kesinlikle en büyük kavgasıydı.

"Aman tanrım Hyunjin."

"Çekil önümden cüce." Dedikten sonra yanımdan geçip bir yarabandı koparmaya başladı.

"Hey!"

Hyunjini bana dönüp karşılık verdi "Ne var!"

"Yardım edebilirim."

"Gerek yok." Diyerek önerimi kabul etmemişti.

"Kafan kanıyor Hyunjin hem ayak bileğinde de sorun var belliki çünkü yürüyemiyorsun ve sanırım karnında da çünkü bir kolunla da orayı tutuyorsun."

Hyunjin hayretle bana baktı "kavgayı izlemedin mi?"

"Hayır."

"İyi o zaman yardım edebilirsin."

Kendisini aşırı sevmesem de onu bu halde yanlız bırakmadım eğer biraz daha böyle kalırsa kan kaybından ölebilirdi diyebilirim.

Kafasındaki yaraya önce pansuman yapıp bir yara bandı yapıştırdım ardından burnuna aynı şeyi yaptım, patlayan dudağı için yapabilecek hiç bir şeyim yoktu o kendi kendine iyileşebilirdi ama patlayan kaşına dikiş atılmalıydı ve bende bir doktor değildim onun için sadece oraya kanamayı durdurması için bir peçete koydum.

"Bunları nerden biliyorsun?"

"Ailem doktor. Ya senin?"

"Benim ailem yok."

"Nasıl yani?"

"En son beni evlatlıktan reddedip Japonya'ya gittiler."

"Üzüldüm."

"Üzülmene gerek yok."

"Ayak bileğinede bakabilir miyim?" Dedikten sonra ayağını bana uzattı. Çok şişmişti ve şişkinliği indirmek için bir buz koymak iyi olurdu.

Ardından tişörtünü kaldırıp karnındaki yaralara bakacakken beni eliyle durdurdu.

"Ne yapıyorsun?!"

Just Do İt❛HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin