"Chan bi sus, saatlerdir sor diyip duruyosun. Hem Minho nerde?"
"İyi insan lafın üstüne gelir, değil mi? Nodu Felix kuzum?"
"Hyunjine dünü hatırlayıp hatırlamadığını sormamı söylüyo bu baklava vücut."
"E sor sende."
"Ama ya hatırlamıyosa ve ben hatırlatırsam."
"Üstü kapalı sor. Yani mesela git yanına dün güzeldi de sonra bardan bahsederse anlamı hatırlıyor demektir. Bi zeki benim aranızda ya."
"Gidiyim mi o zaman şimdi?"
"Git sor hadi."
Sıramdan kalkıp yavaş ama emin adımlarla kapının yanında Changbin'le konuşan Hyunjin'in yanına doğru yürüdüm.
"Binnie sen git ben gelirim."
"Hey, Hyunjin."
"Felix?"
"Hyunjin?"
"Felix?"
"Hyunjin?"
"Felix? Bu daha ne kadar devam edecek çünkü günlük Felix deme kapasitem doldu."
"Dün-"
"Okulu çok güzel temizlemişiz bak pırıl pırıl."
"E..evet. Bende onu diyecektim."
"Yani dün zaten normal bir gündü. Değil mi?" Anlaşılan Hyunjin hiç bir şey hatırlamıyordu.
"Kesinlikle. Hiç bir farklılık yoktu."
"E güzel bunu tekrarlarız daha sonra."
"N-neyi?"
"Görüşürüz lix gitmem gerek."
Bu neydi şimdi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm karışık olmasın diye ayırdım ama bir gün bekletmeye dayanamadım o yüzden yarın sabahtan hemen salarım bölümü hatta belki yarın akşamda atarım yb neyse hyunlixle kalın kuzularım
