He hyunjin
Ne var hyunjin
Ne baktın hyunjin
Nereye bakıyon hyunjin
Bana bakma hyunjin
Rica etsem seni sikebilir miyim hyunjin
Konuşsana hyunjinAklımdan geçen milyonlarca mal fikirlerle sabah sabah daha güneş bile yeni doğuyorken okula yürüyordum. Neden? Çünkü Hyunjin paşa böyle istemişti. Kıçımın kenarı.
Okula giriş yaptıktan sonra sınıfa gidip başta çantamı bıraktım, ardından Hyunjine mesaj atmak için telefonumu çıkardım.
Sinirle ama aynı zamanda mutlulukla -bir sonraki ay okulu temizlemeyeceğim için- aşağı spor salonuna doğru ilerledim.
Buraya gelirken aklıma gelen tüm fikirlar tekrardan zihnimce döndü dolaştı ama hiç biri dile gelemedi.
"Hoş geldin Yongbok."
"Dinliyorum?"
"İstersen yerleri temizlemekle başlayalım, ha?" Dedikten sonra elinde duran süpürgeyi bana doğru fırlattı. Amacı neydi şimdi bunun(?!)
"Temizlik yaparken daha rahat oluruz diye düşündüm."
"Kesinlikle yanlış fikir."
"Bana karşı neden bu kadar sertsin?"
"Bilmiyormuş gibi konuşma. Herkes beni o kostümle rezil ettiğin için olduğunu düşünsede en azından gerçeği sen biliyorsun."
"Evet, seni ikimizde sarhoş olduğumuz için becerdiğimden dolayı."
"Sesiz ol!"
"Okulda kimse yok Lix, yani istediğin gibi konuşabilirsin."
"Senden nefret ediyorum."
Bir yandan yerleri süpürürken bir yandan da kavga etmeye devam ediyorduk.
"Sanki kendin benim kucağıma sürtük gibi oturmamış gibi konuşma, bunu başta sen istedin."
"Ben çok sarhoştum, hâlâ tam olarak hatırlamıyorum bile ama sen nerdeyse ayıktın ve beni durdurabilirdin."
"En azından ikimizde birbirimizle bakirliğimizi kaybettik dimi Lix?"
"Hele bi elime geç seni çok fena sikicem."
"Pardon duyamadım."
"Ayh."
"Biliyor musun Felix, bence aramızdaki bu olayı kapatmalıyız yani hiç olmamış gibi yapabiliriz. Hem belki arkadaş olabiliriz, ne dersin?"
"Unutmayı bende isterim Hyunjin ama arkadaş konusunu biraz düşünmeliyiz."
"Neden yoksa benimle arkadaş olmak istemiyor musun?" Hyunjin dudak büküp bana yaklaşmaya başladıkça bende geriye doğru adımlar atıyordum.
En sonunda bana doğru koşunca arkamı dönüp spor salonundan dışarı koşmaya başladım. Lanet olsun bacakları neden bu kadar uzun?!
"Hey Felix, kaçamazsın." Sanki korku filmi sahnesindeyiz.
Koşarken nereye geldiğimi farketmemiş olmalıyım ki okulun giriş kapısında yorulup durmuştum. Önümden gelen bir dünya öğrenci varken arkamdan koşup beni kolumdan tutup yakalayan Hyunjin anlık kalp krizi geçirmeme neden olmuştu, o saçma günden sonra birbirimize temastan kaçıyorduk.
"Felix?"
"Chan." Küçük bir sırıtış attım.
"Ow, siz ikiniz-"
"Öyle değil Minho. Hyunjin birak beni."
"A evet doğru."
Hyunjin beni bıraktıktan sonra arkasını dönüp bizden uzaklaştı.
"Şey mi dostum?"
"Chan şimdi sokucam şeymiyi sana."
"Tamam dostum, hemende kızıyosun."
"Felix, nodu ki siz ikiniz böyle."
"Arkadaş olmak istiyorda beyefendi."
"Bu yüzden mi sabahın yedisinde okula çağırdı seni."
"Kesinlikle evet. Hadi çantanızı sınıfa koyun."
Chan ve Minho bana doğru öpücük atıp sınıfa gettiler, ben ise dışarıdaki banklardan birine oturup onları beklemeye başladım ama şu an tek sorun yan bankta oturup beni izleyen Hyunjindi.
Ben ondan kurtuliyim dedikçe bana yapışıyordu. Resmen boomerang gibi.
BEN NE YAZDIM BÖYLE
Aniden aklıma geleni yazdım konu çok ayrı yere gidiyo shoxbeixenls
Bölümleri biraz geç atabilirim malum okul var
Bu arada şu twitter yazışmaları güzel oluyor mu sizce. Beğendiyseniz ara sıra böyle şeyler koyabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Do İt❛Hyunlix
FanfictionHyunjin'in bir nsfw sayfasına mesaj atmasıyla başlar. -Yarı texting, yarı düz -Yan shipler chanmin, minsung -Nude fotoğraflar içermekte -Argo içermekte #hyunlix 1 #hwanghyunjin 1 #jinnie 1 #lixie 1 #hyunjin 2 #felix 3 #jisung 1 #leefelix 1 #s...