Bölüm 3

923 60 8
                                    

Gelinliğimle yol boyunca yürüyordum ama davetliler garip bir şekilde kahkaha atıyorlardı kulağıma bir kaç fısıltı geldi.

''Ah yazık baba zoruyla evleniyor.'' ''Ömür boyu mutsuz olucak. ''
'' Zavallı Nik'le evlenilir mi hiç 2 güne kalmaz boynuzu takar''
''Ahh Nik'in tadı hala damağımda''

''Daha evleneceği adamı bile tanımıyormuş.''
''Birbirlerini sevmiyorlarmış'' bunun gibi fısıltılar kulağımı tırmalamaya başladı.

Çıldırmak üzereydim nerdeyse ağlayacaktım , gerçekten ömür boyu mutsuz mu olacağım. Bu düşünceleri bir kenara bıraktım yürümeye devam ettim .Yanağıma bir şey damladığını hissettim, inanamıyorum ağlıyordum göz yaşlarımı sildim .Nik'e doğru ilerlemeye devam ettim . Bu da ne Nik birisiyle öpüşüyor ve kahkaha atıyor bu sefer göz yaşlarımı tutamadım.

Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım bir süre sonra kendimi kaybedip yere düştüm Nik beni yeni görmüş gibi yapıp yanıma geldi.

-Seni sevmiyorum psikopat sarışın.

Avazım çıktığı kadar bağırdım ve yataktan zıpladım.

Lanet olsun kabusmuş aslında kabus az kalır nerdeyse kahrımdan ölüyordum. ah baba ahh sen olmasan ben hayatta evlenmezdim o sadistle, süt çocuğu beni görünce aslan kesiliyor.

Aslan sütü mü içirdiler ne yaptılar çemkirip duruyor.Ben umursamaz yanlız bir kızdım ama konu babam olunca mecburen umursuyorum, hatta dünyada ki en çok umursadığım kişi babamdır, çoğu zaman zıttınada gitsem kızdırsamda ondan ayrılamam ama o beni, küçük kızını bir süt çocuğuna emanet ediyor. Hatırladıkça intihar edesim geliyor.Ama bana bir şey olursa ne kadar üzüleceğini çok iyi biliyorum, hatta istesem evlenmezdim bile, ben Caroline'yim onlarca çocuğu parmağımda oynattım ama kimseyle ciddi olmadım .

Evlenmessem babam bunu kaldıramaz daha yakınlarda kardeşimin ölümünde kalp krizi geçirdi doktor en ufak bir üzüntüde tekrarlar dedi işte bu benim elimi kolumu bağlıyor, babamsız kalmaktansa ölürüm daha iyi hatta süt çocuğuyla bile evlenirim.Ama şuan bunları düşünecek vaktim yok evlenmeme az kaldı. Neee!!!! Şanet olsun düğünü kaçıracağım.

Kendi düğünümü !

Saate baktığımda düğüne 2 saat kalmıştı. Neden kimse beni uyandırmadı !!

Hızla yerimden kalktım kabusun etkisiyle her yerim ter olmuş kimse gelip neden çığlık attıdığımı sormadığına göre herkes bahçede hazırlık yapıyor .

Hızla tüm üstümü çıkarıp güzel bir banyo yaptım .Tabiki ne kadar güzel olursa. Banyodan çıkar çıkmaz gelinliğimin altına giyeceğim korsemi geçirdim ve gelinliğimi giydim , neden kimse yardım etmeye gelmedi halbuki en az 3 kişinin şuan burda olması gerekirdi. Babam aklı sıra ''artık evleniceksin başının çaresine bakmayı öğrenmelisin''mesajı veriyor.

Son 1 saatim kaldı . saçlarım ne olucak. çıldırmak üzereyim . Kuaföre gitmem gerek . Eteklerimi topladım hızlı adımlarla aşağıya indim . Lanet ! davetliler gelmeye başlamış. Moruklar düğünlere her zaman 1 kaç saat erken gelir bunu nasıl unuturum. Alnıma sert bir şekilde vurdum. Hemen odama geri çıktım tam o sırada arkamda Rebekah'ın sesini duydum. Arkamı döndüğümde şaşkın gözlerle beni izliyordu.

R-Sen daha hazır değil misin ! Davetliler gelmeye başladı bile!

C-Lanet olsun ki değilim uyuya kalmışım!

R-Senin derdin ne ?!Bu senin düğünün ve senin saçın ve makyajın hala hazır değil! birde uyumuşsun !

C-Zahmet edipte yardıma gelseydin öyleyse !

Bırak KendiniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin