Aslında kafam karma karışıktı. Biri o diyor diyeri o değil diyor. Ah neyse şimdi uyumalıyım.
Ertesi Sabah
Bugünde evdeydim günlerden pazar güzel bir kahvaltı hazırlıyordum. Aslında sadece krep yazıyordum. Krep'i tavaya koydum ki telefonum çalmaya başladı. Arayan Timothée'ydi.
Telefonu açtım.Timothée: Selam Alice.
Alice: Selam Timmy. Timmy diye bilirim dimi?
Timothée: İstediğini diye bilirsin sorun yok. Sana bir sorum
olucak.Alice: Tabi sor.
Timothée: Şey Louis dün sende miydi?
Alice: Evet,bendeydi. Bir kac arkadaşım da bendeydi de biraz kavga ettiler.
Timothée: Evet belli oluyor. Bugün bir şeyler yapalım diye aradım da pek morali yoktu yüzüme kapadı.
Alice:Ben ikisi ile de konuşurum.
Timothée: Tamam teşekk-
Alice: OLAMAZ!
Timothée: Bir sorun mu var?
Alice: Benim kapatmam gerek görüşürüz.
Dedim ve kapattım. Konuşmaya o kadar dalmıştım ki yaptığım krep aklımdan tamamıyla çıkmıştı ve krep yanmış ve yangın alarmı ötmeye başlamıştı. Tavada siyah küllerden oluşan krep duruyordu. Ocağın altını ve yangın alarmını susturdum. Ve tavayı temizledim gerçekten çok sıcaktı. Sonrada tekrar ve dikkkatli bir şekilde krep yapmaya başladım.
Bu sefer yakmadan krepleri yaptım. Ve krep'in üzerine yürüp yiye bileceğim bir şey olmadığını görünce (nutella,şeker,reçel...vb.) moralim ihice düştü. Sonrada yaptığım krepler ile çorba yapmaya başladım. Gerçekten güzel oluyor.
Çorba içip telefona bakmaya başladım. Sonra Timothée mesaj attı.
Timothée: Hey Alice, iyi misin?
Timothée:Telefonu telaşla kapatınca merak ettim.
Alice:Evet iyiyim merak etme. Sadece konuşmaya kendimi fazla kaptırmıştım ve krep yandı sonrada yangın alar mı çalmaya başladı.
Timothée: En azından iyisin ya.
Alice:Evet,ama yaptığım kreplerde boşa gitti. Evde üzerine sürmek için bir şey yok. Bede iki üç tanesini çorbaya çevirdim. Diyerlerini napıcağım bilmiyorum heryer kapalı.
Timothée: İstersen bana gel sana vere bilirim.
Alice: Hayır hayır gerek yok sağol.
Timothée: Hadi ama o kadar yapmışsın.
Alice:Gerçekten gerek yok ben birşeyler yaparım.
Son dediğimdne sonra cevap gelmedi. Çorbamı bitirdim ve bulaşıkları yıkadıktan sonra kapı çaldı.
Açtığımda Timothée elinde bir kap ile duruyordu. Kabı bana uzattı.
Timothée: Sen gelmessen ben gelirim.
Alice: Timmy gerçekten gerek yoktu.
Timothée: Ah evet vardı hadi itiraz etme de al.
Alice: Peki ama sende yersin.
Timothée: Gerek yok ben evde bir şeyler yaparım.
Alice: O zaman bende bunu kabul etmem.
Timothée: Peki, peki aç değilim desem yalan olur.
Sonra içeri girdi. Kaptığım kreplerin yarısını ona verdim ve getirdiği kapta ki şeyler ile de krep'in üzerine sürüp yedik. Aynı zamanda Lucas ve Louis kavgasını konuştuk ve çözüm aradık. Sonrada acil bir telefon ile Timmy gitti. Ben de tabakları yıkayıp yerine kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulan Anılar
FanficEskiden lise de iken. Çok sevdiğim sırılsıklam aşık olduğum biri vardı. Ama ona hiç bir zaman açılamadım. Şimdi ise çok pişmanım. Hala onu seviyorum ama onu görme şansım hiç yok. Belki bir ünlüye tutulurum diye sekreterliğe girdim bir fotorafçının...