Eskiden lise de iken. Çok sevdiğim sırılsıklam aşık olduğum biri vardı. Ama ona hiç bir zaman açılamadım. Şimdi ise çok pişmanım. Hala onu seviyorum ama onu görme şansım hiç yok. Belki bir ünlüye tutulurum diye sekreterliğe girdim bir fotorafçının...
Finn:Ah evet tabi senin için de birine valiz hazırlattırayim. Yeni kıyafetler ile dolu bir bavul.
Alice:Hey tamam buna gerek yok.
Finn:Her an yapabilirim.
Finn gerçekten çok iyi biriydi. Valiz hazırlamak ile uğraşamazdım yatıp uyudum.
Günlerden perşembe. Annem bin tane mesaj yollamış. Ama hiç birine de cevap verebilecek cesaretim yok. Saat 8 gibi spora gittim. Ordanda kahvaltılık bir şeyler yedim. Daha sonra eve geldim ve valizimi alıp kıyafetlerim ile doldurmaya başladım.
Hepsi de kalındı 2 tane ince kıyafet aldım. Ne olur ne olmaz diye. Valiz saat 10 gibi bitti. Sonrasın da aklıma şu soru takıldı "onlara burdan birşey götürmelimiyim?"
Yani ağabeyim trafik kazası geçirmiş. Ah neyse boşver ağabeyim şarkıcı hayranları ona bin tane çiçek yollamıştır. Kesin oda çiceklerden geçilmiyordur.
Sonra yine de aklıma yattı ve "Kanada" grubuna yazdım:
Alice:Sizce onlara burdan birşey götürmelimiyim geçmiş olsun hediyesi gibi
Finn:Demek gitmeyi istiyordun ha?
Alice:Zorla götürülüyorum ha?
Cory:Tamam yine de gidicek misin evet.
Alice:Tamam size de soru sorulmuyor.
Sonrasın da bir şey almamaya karar verdim.
Bu akşam herkes ile görüntülü konuşma yapıp konuştuk.
Eğlenceliydi sonra Timothée ile birbirimize bugün neler yaptığımızı anlattık.
Sonra uyudum.
Sabah saat 11 kahvaltıyı hazırladım. Finn uçuş vlogu çekmemizi istedi.
Sonrasında evi güzelce temizledim. Saat 4 gibi banyomu yaptım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonrasın bunu giydim ve saat 5 oldu valizimi alıp evi kilitleyip dışarı çıktım. Küçük bir kameramı açtım ve vlogu çekmeye başladım.
Taksiye bindim ve havalimanına geldim saat 5.40 dı orda diyerlerini beklemeye başladım...