14.BÖLÜM

232 28 20
                                    

Koşarak evin önüne geldiğimizde gözlerim her an akmaya hazırdı. Nasıl bir durum ile karşılacağım hakkında küçücük bir fikrim bile yoktu. Tek duam kötü bir şey olmamasıydı.

'Hızla zili çaldığımızda kalbim yerimden çıkacak gibi hissediyordum.'

'Kapıyı kırsak?'

'Dallas sakin olur musun? Daha ne oldu bilmiyoruz'

Onların konuşmalarına kulak arda edip kapıya odaklanmıştım. Aç hadi anne aç! Nolur burda güvende olduğunu söyle bana!
Yıllar sonra onu bulmuşken tekrardan kaybedemezdim.
Beklediğim her saniye bana bir yıl gibi geliyordu.

'Çocuklar açılmıyor'

'Çekil kenara!' Dallas hızla beni kenara ittirip hızla kapıya vurmaya başladı. 3. Vuruşunda kapı açılmış ve içeriye dalmıştık.

Gözlerim dolmuş ağlamama ramak kalmıştı.

'Adrien!'

Merdivenlere baktığımda ayak izleri vardı. Koşarak onları takip ettim. Yukarki kata çıktığımda ayak izleri kesilmiş ve herkes bir odaya girmişti. Hızla bir odaya girdiğimde burası yatak odasıydı. Boştu ama çekmeceler açık ve her  yer dağılmıştı. Aklımdaki şey olamazdı. Onu almış olamazlardı değil mi? Etrafıma bakarken duvarda gördüğüm kan izi ile donup kalmıştım. Resmen kan el izindeydi. Sanki birisi duvara yaslanmış ve umut bekler gibi.

Kaç kere etrafımda döndüm bilmiyorum ama küçük fısıltılar beni kendime getirmişti. Hızla sesin nerden geldiğini anlamaya çalışırken odadan çıkmış ve koridor boyu ilerliyordum. 

Arkama bakmadan giderken bir kolun beni tutmasıyla hızla ona dönmüş ve kendimi savunmaya geçmiştim.

" Kimsin sen!" 

"Dostum sakin ol ve beni takip et. dolapta bir şey var" Dallas'ın olması beni hem rahatlatmış hem de iyice gerginleştirmişti.

"Ne dolabı?" ellerim iyice titriyordu. 

"Şu çeneni nasıl kapatmamı istersin?"

Ortalığı iyice germemek için susmuştum ama beynimdeki ses hiç susmuyordu. Sessizce dediği dolaba yaklaşırken ne olacağı konusunda hiç bir fikrim yoktu. 

Dolap hafif aralık bırakılmıştı ama içerisi cidden şüphe doluyordu. 

"Sen geri çekil ben açarım"

"tamam arkandayım" 

Derin nefesle ve dikkatlice dolabın kapağını açmamla gözlerimi kapatmam bir olmuştu! Annem kanlar içinde üstüme düşmüştü.

............................................................

Marinette elinde bir kahve ile yanıma oturup kahveyi uzattığında isteksiz bakmıştım. 

"Adrien hadi ama buna ihtiyacın var" 

Kırmamak adına bir yudum alıp önümdeki masaya koyduğumda biraz olsun iyi geldiğini fark etmiştim. 

Dallas yanımıza doğru gelirken yorgun gözlerim ona yalvarıyordu.

"Doktor iyi olacağını söylüyor adamım sakin ol ve uyumaya gidin. Canavardan farkın kalmamış."

"Dallas annem kanlar içinde kollarıma düştü! Nasıl iyi olmamı beklersin!"

Sinirle birbirimize bakıyorduk. Taki konuşana kadar.

"Bak Adri şu an zor bir zamandasın seni anlayabiliyorum ama kendine zarar verirsen annen iyileşmeyecek. Doktorlarla konuştum özel ilgilenecekler ve hepsi en kısa zamanda iyileşeceğini söylüyor. Şimdi ikiniz hatta Kagami'yide alıp derhal uyumaya gidiyordunuz. polisler gelince olanları ben bizzat anlatacağım. Kimlerin yaptığı belli ama tek sorun kanıt bulana dek susmamız."

Son dediği ile hızla yerimden kalkmıştım.

"Susmak ki insan sevdiği zor durumdayken bunu benden nasıl beklersin! Yıllarca annemi aradım tam bulmuşken elimi kolumu sallayıp burdan gitmemi mi istiyorsun? Üzgünüm ama bu duyguyu anlayamazsın Dallas"

Ona sinirle bakarken hafiften gözleri dolmaya başlamıştı.

"Anlayamam öylemi. Adrien hatırlarsan 2 yıl öncede bu koridorlardaydık hatırlıyor musun? bana cevap ver!"

Sessizce kafa sallamıştım.

"Peki ne içindi?"

İşte o an kalbim mahvolmuştu.

"Sana soru sordum!"

Sadece ona bakıyordum.

"Tamam ben söyleyeyim LİLY içindi. Onu ne kadar sevdiğimi biliyordun. Onun yüzü, sesi hepsi benim içindi. Yıllarca uzaktan izledim, sevdim sonunda tam onunla olmuşken hatta hayallerimiz varken ne oldu? Küçücük bir mikrop onu benden aldı."

Dallas'ı ilk defa ağlarken birebir görmüştüm. çoğu şeyi içine atardı ama o kızı atamıyordu.

"Herkes beni suçlu buldu. Sen yaptın dediler bana ama ben ona nasıl kıyabilirdim Adrien? haftalarca hatta aylarca onu burda senle beklemedik mi ha! Hep gelecek dedin ama gelmedi emin ol ben hayatımda tek bir insanı sevdim ve sevmeye devam edeceğim. Ondan başka kimse umrumda değil. İşte bunun için seni en iyi ben anlarım" 

Hızla ona sarılıp sıkıca sardım onu. Düşündüğüm bencilceydi. Ve bu çocuk her gün bana yeni şeyler öğretiyordu. tekrar yüz yüze geldiğimizle gözlerini silip git işareti yaptı. Kafa sallayıp yanımda da gözlerini silen Mari'mi sarılıp ilerlemeye başladığımda Kagami duvardan üzüntülü ve umudu yitirmiş gözlerle bize daha da doğrusu Dallas'a bakıyordu...



NASILDI SİZCE?





FiRaR AdrinetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin