Toplu Katliam

5 2 39
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım efendim.Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar ...


''Ellerinize sağlık ''dedi Eric kendinden beklenmeyecek kadar nazik olan bir sesle.Emma dakikalardır ağzında döndürdüğü lokmayı yuttu ve ''Evet,ellerinize sağlık '' dedi.Yaklaşık bir saattir kralın özel davet salonunda oturmuş onlara altın tepsilerde sunulan yemekleri afiyetle yemekle meşguldüler.Doğrusu bir süredir içinde bulundukları stres bulutundan birazcık da olsa çıkmak ikisine de iyi gelmişti.

Kral yumuşak sesiyle ''Misafirlerimiz tatlı yemek ister mi?'' dedi.Eric ''Mümkünse biz kalkalım artık değil mi Em'' dedi.Emma başını olumlu anlamda salladı ve ''Evet.Çok geç olmadan kalkalım '' dedi.Kralın yüzü düştü ''Bir süre daha kalırsınız diye ummuştum '' dedi.Eric ayağa kalktı ve Emma'nın koluna girip ''Mümkün değil efendim.Bu hem Emma için iyi olmaz hem de yolculuğumuzu kesintiye uğratır '' dedi.Kral da ayağa kalktı ve ''Peki efendim siz nasıl isterseniz.Bundan sonra ne zaman isterseniz kapımız size her zaman açık.'' dedi.Emma yüzünde sahte bir gülümsemeyle ''Ne kadar naziksiniz '' dedi.

Eric Emma'nın kolundan sıkıca çekti ve ''Artık gidelim hayatım değil mi? '' dedi.Emma genizden gelen bir sesle ''Hayatım ne be '' dedi .Eric çarpık bir gülümsemeyle ''Sen olmasan ölürdüm ben.İşte bu yüzden hayatımsın.'' dedi.Emma bu güzel cevap karşısında bir süre duraksadı.Neden sonra  ''Yaa '' diye bir mırıldanabildi.

Saraydan çıkana kadar ikisi de konuşmadı.Aralarındaki derin sessizlik ikisinin de hoşuna gitmişti belli ki.Saraydan çıktıklarında bu derin sessizliği bozan Emma oldu ''Kuzenimi bir daha ikna edebileceğimize emin misin'' dedi.Eric çaresizce ceplerini karıştırmaya başladı ve ''Pek emin değilim açıkçası.Yanımda gerekli büyüyü yapacak malzemem de yok.O yüzden öncelikle benim evime ışınlanıp oradan gerekli malzemeleri almamız lazım'' dedi.Emma heyecanla ''Senin evine mi gidiyoruz ? '' dedi.Eric onu onaylayan bir mırıltı çıkardı .Emma heyecanla konuşmaya devam etti ''Senin evin kocamandır.Kralın evinden bile büyüktür kesin.Her yerde şişeler,taşlar vardır.'' dedi.Eric muzurca gülümsedi ve ''Benim evimi görünce hayal kırıklığına uğrayacaksın anlaşılan vampir.'' dedi ''Biz cadılar sizin gibi ihtişam meraklısı varlıklar değiliz.Genelde oldukça ufak yapılarda otururuz '' Emma hayal kırıklığıyla ''Tüh be'' diye mırıldandı. 

Eric cevap vermedi,onun yerine genç kızın elini sıkıca kavradı ve ''Ut nos de inferno, trabem nos alibi.Ut nos de inferno, trabem nos alibi.'' diye bağırdı.Bu büyü sayesinde Emma ve kendisini kendi evine ışınlayacaktı. 

                                                                           ---

Eric bilerek ikisini evinin biraz ötesine ışınlamıştı.Emma'ya cadıların yaşadığı alanları göstermek ve onun şaşırdığını izlemek istiyordu çünkü.Emma beklediği gibi çok şaşırmıştı.Kocaman olmuş gözlerle etrafa bakıyordu.

Cadılar Vampirlerden tamamen farklı bir yaşam şekli benimsemişlerdi.Vampirler yüzyıllar önce betonarme yapılaşmaya geçseler de Cadılar doğayla iç içe olan yaşam şekillerinden asla vazgeçmemişlerdi.Her Cadının yaşadığı çadırın önünde kendine özel bir bahçesi vardı.Bu bahçelerde bahçenin sahibinin uzmanlaştığı bölüme göre çeşitli bitkiler yetiştiriliyordu.Bu doğal yaşam şekli Cadıların ömrünün diğer türlerden daha uzun olmasının nedeniydi.Ortalama bir cadı 800 ile 1000 yıl arası yaşardı.-İlk cadıların ömrü ise tahminen 2000 ile 3000 yıl arasındadır-

Emma hayranlıkla etrafındaki bahçelere bakıyordu ''Burası çok güzel '' dedi sarhoş gibi bir sesle.Eric yüzünde bilmiş bir ifadeyle ''Sana ihtişamdan uzakta yaşıyoruz demiştim vampir '' dedi.Emma yanlarından geçtikleri bahçeden pembe bir kopardı ve burnuna yaklaştırdı ''Keşke biz de böyle bir ortamda yaşasak '' dedi.Eric de bahçeden mavi bir gül kopardı ve Emma'nın kulağının arkasına yerleştirdi ''Siz vampirler doğal yaşamdan ne anlarsınız ki'' dedi alayla.Emma hafifçe kızararak ''Yanımızda sizin gibi cadılar olsaydı keşke.Bize bahçe bakımını öğretseniz '' dedi.Eric gülerek ''Bizi her gördüğünüzde öldürmeye çalışmaşasanız size seve seve öğretebilirdik aslında '' dedi.

Emma duraksadı.Bu doğruydu,vampirler cadılardan tiksinti derecesinde nefret ederlerdi.Bunun nedeni ise yüzyıllar öncesinde yaşanmış ve bitmiş bir savaştı.Bu çok anlamsız değil miydi? Yüzyıllar öncesinde kalmış bir mesele yüzünden hala düşman olmaları yani.Oysa arkadaş olsalar birbirlerine gösterecekleri öyle çok şey vardı ki.Böyle bir düşmanlık iki tarafın da zararındaydı.

''Neden düşmanız ki'' dedi Emma anlamayan bir sesle.Eric ellerini ceplerine yerleştirdi ve omuz silkti ''Bundan tam olarak 1020 yıl öncesinde kurduğum on iki bin kişilik cadı ordusuyla vampirlerin soyunu kuruturcasına hepsini öldürmüştüm,öldürmediklerimeyse eziyet ettirmiştim.'' dedi.Emma ''Neden böyle bir şey yaptın '' dedi isyanla.Eric ''Gençtim ve bu dünyada sadece kendi yarattığım ırkın yaşaması gerektiğini düşünüyordum.Ayrıca yeni bir ırk yaratmanın verdiği ego iki vampirin oğlu olarak dünyaya geldiğimi ve vampirlerin arasında yetiştiğimi unutturmuştu bana '' dedi. 

Emma ''Pişman mısın peki'' dedi.Eric dolu gözlerini uzaklara dikti ve ''Çok pişmanım '' dedi ''O savaşta çocukluk arkadaşlarımı öldürdüm çünkü.Anneme,babama ve kardeşlerime eziyet ettirdim '' Emma ''Sadece bunun için mi pişmansın yani?Onca kişiye eziyet ettiğin için pişman değil misin? '' dedi sinirli bir sesle.Eric boğuk bir sesle ''Pişmanım tabiki de '' dedi ''Yüzyıllardır her günüm birilerine yardım etmekle geçiyor.Dünyaya kendimi affettirmeye çalışıyorum.Yine de o zaman sebep olduğum toplu katliam bir an olsun vicdanımı ve beni rahat bırakmıyor.Çoğu gece o günlerden kesitler görüp çığlıklarla uyanıyorum '' 

Emma ''Neden yaptın o zaman? Neden onca masum insanı öldürdün.'' dedi.Eric'in gözlerinden iri göz yaşları dökülmeye başladı ''Lanet olsun ki bilmiyorum.Neden öyle bir ahmaklık yaptığımı bilmiyorum.İki ırkın arasındaki gerginlikleri görünce ne kadar acı çektiğimi bilemezsin.Bu vicdan azabıyla yaşamak nasıl hissettiriyor bilemezsin '' dedi.Emma buruk bir sesle ''Biliyorum '' dedi ''Vicdan azabı nedir çok iyi biliyorum '' Eric hıçkıra hıçkıra ''Yoksa sen de mi koca bir ırkın soyunu kurutmak için toplu katliama gittin '' dedi.Emma göz devirdi ''Hayır tabi ki de öyle bir şey yapmadım.'' dedi.Eric ''O zaman ne hissettiğimi nasıl anlayabilirsin acaba Em '' dedi kuşkuyla.

Emma bir süre cevap vermedi.Çok sevdiği birinin gözünde düşmek istemiyordu çünkü.Eric onu çok iyi bir vampir olarak tanımıştı.Oysa Emma o kadar da iyi kalpli biri sayılmazdı.Temiz orman kokusunu içine çekti ve ''Bundan yaklaşık elli yıl önce abimi öldürmeye çalışmıştım '' dedi.Eric'in kaşları çatıldı ''Ge seni çok kızdırmış olmalı anlaşılan.Ne yapmıştı ki sana ?'' dedi.Emma burukça ''O zamanki erkek arkadaşıma güvenmediği için ona çok kızmıştım.Ben de onu öldürmeye çalıştım.Biliyorum çok anlamsız bir sebep ama o Sol İnsanına çok aşıktım ve ona ulaşma yolunda kimse bana engel olmamalıymış gibi hissetmiştim '' dedi.Eric kocaman olmuş gözlerle ''Yani sen,seni öldürebilme ihtimali olan bir adamla çıkabilmek uğruna abini mi öldürmeye çalıştın.Vay be '' dedi.Emma'nın dudakları titremeye başladı.Boğuk bir sesle ''Benim en büyük vicdan azabım da bu işte.O gün abimi öldürmüş olsaydım kendimi asla affetmezdim '' dedi.

Eric cevap vermedi.Kalbinde bir vicdan azabıyla yaşamak nedir iyi bilirdi çünkü.Bazı zamanlar kulakları öldürdüğü vampirlerin ızdırap dolu haykırışları ile dolardı.Bazı zamanlarsa gözlerinin önünden silinmezdi annesinin ve babasının acılar içindeki yüzleri.

''Geçmişte yaptıklarımız asla peşimizi bırakmaz '' dedi dingin bir ses tonuyla.Emma başını olumlu anlamda salladı ve ''Haklısın'' dedi ''Lakin geçmişte yaptığımız hatalar,işlediğimiz suçlar bizi kötü kalpli bireyler yapmaz.Hele bir de o hataları affettirmek için yüzyıllarca çabaladıysak ''Eric soğuk tutmaya çalıştığı ses tonuyla ''Geçmişte yaptığın bir hata yüzünden onbinlerce kişinin hayatını kararttıysan ne yaparsa yapsın affettiremezsin kendini.Yanlış anlama başkasına affettirmekten bahsetmiyorum.İllaha ki diğerleri seni affeder,ama sen kendini asla affedemezsin'' dedi.

Sol AnahtarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin