4. Bölüm "VEDA NOTALARI VE GEÇMİŞİN AĞITLARI"

55 6 6
                                    

25 Mart'ta yayınlayacağıma dair söz verdiğimi biliyorum. Bunun için özür dilerim. Daha etkili olması için bu saate bıraktım. Bir önceki bölüm için söylediğim her şey bu bölüm için de geçerli. Dikkatle okumanızı rica ediyorum.

Bölümün sonunda söylemek istediğim birkaç şey var. Orada buluşalım.

Düşüncelerinizi yorumlarla bana ulaştırmayı unutmayın. Beni yalnız bırakmadığınız için teşekkürler.

Kendinize karşı nazik olun. Çok değerlisiniz. Sizleri seviyorum.

İyi okumalar.


26 Mart 2021

VEDA NOTALARI VE GEÇMİŞİN AĞITLARI -- BÖLÜM DÖRT

bölüm şarkıları: "The Wisp Sings - Winter Aid"

"Where's My Love - SYML"

"We Might Be Dead Bt Tomorrow - Soko"

"Stay - Ghostly Kisses"

"Lovers Death - Ursine Vulpine, Annace"


"Hüzünlü şarkılar yazıldı bu hayatta, hiçbiri tek kişilik değildi. İnsanoğluna adanan acılar var, kaderlere işlenmiş kıyametler var. Hiçbiri tek kişilik değil. Başkasıyla ağlama yeteceğimiz var, kalbimiz öyle kolay kırılıyor ki bazen başkasının derdine üzülmekten asıl acıyı unutuyoruz. Kendimize karşı körleşiyoruz. Kendimizi boşluyoruz. Gardımızı indiriyoruz, tam o anda saldırıyor iblislerimiz. Zayıf bir anımızı kolluyor. Acısın diye uğraşıyor.

Acısın da gerçek acıyı hatırlayalım diye. Unutuyoruz çünkü, hatalar yapıyoruz. Sevgimizi unutuyoruz, nefretimizi unutuyoruz. En çok da kendimizi unutuyoruz. Biz unuttukça güçleniyor iblisin vuracağı darbe. Hatırlamak gerek. Geçmişin ağıtlarına kulak vermek gerek. Kendi kemanımızdan çalmak gerek veda notalarını, şeytanın kemanını duymayı beklememek gerek.

Hatırlamak gerek. Zaten bir hatırlamak tek kişilik bu hayatta, bir de ölüm." 


Asil

Kıymeti bilinmemiş bir nefesin kendinden vazgeçmesi intihara sığar. Bu reddedilemez bir gerçektir. Can çekişen bir ruhun zalimi, kendi boğazına sardığı kendi elleriyse kime katil denirdi? Ortada kast edilmiş bir can varsa her zaman bir katil aranmalı mıydı yoksa bazen katil, katil denemeyecek kadar masumken asıl önemli olan cinayetin doğuşunu saptamak mıydı?

Bu cinayet bir intiharla işlenmemişti, katili bir geceyarısı rüyası kadar masumdu.

Uçurumdan atılan bir adım intihara sığardı. Kime sorsam adına intihar diyorlardı. Rüya kendini öldürdü sanıyorlardı. Rüya ölüme sığınmıştı çünkü onu ölüm meleğine doğru o kadar uzun süre itmiştik ki, bizim onu uzaklaştıran kollarımız yerine intiharın onu çağıran soğuk kucaklamasını tercih etmek zorunda kalmıştı.

Ölüm gerçekti. Ona verdikleri isimden saydıkları sebeplere kadar her şey yalan.

Gökyüzü gözlü kızın yitişi intihara sığmazdı ama kaybını sadece ölümden ibaret sanıp sığdırmışlardı.

Tanrının rüyasının kendinden vazgeçip ardında kabuslar bırakarak gidişi bir vedaya nasıl sığacaktı?

İçinde boğulduğu deniz bile onu herkesten sakladıktan ve kimse "Öldü." diyemesin diye saatlerce yanında tuttuktan sonra Rüya'yı eksik bir elvedayla uğurladıysa, aylardır onu öpememiş aşığının tek bir cenazeyle veda etmesi nasıl beklenirdi?

İBLİSİ ÖLDÜRMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin