Light onu sırılsıklam olmuş bir şekilde güler yüzüyle aşağıda bekliyordu...Doktor Yagami Light kişisinden bir mesajınız var;
-aşağı gelseneLight aşağıdan eliyle ona gelmedi için işaret yapıyordu. Bunu gören Ryuzaki odasından sessizce çıkıp apartmandan aşağıya doğru indi.
Yanına şemsiye almamıştı. Oda Light gibi ıslanacaktı...
Ryuzaki görüş açısına eriştiğinde Light ona doğru adımlamaya başladı
Yağmur sağanak yağıyordu ve ikiside baştan aşağıya ıslanmışlardı.
Light ona gülümsemeye devam ediyordu.
"Baban evde mı?"
"Hayır. Aslında evdeydi ama akşam yemeğinden sonra bir işi çıktı o yüzden gitti"
"Hmm"
"Peki bana kızgın mısın? O gece için"
Ryuzaki'nin yüzü kızarmıştı. Fakat her ikisine yağmur altında olduğundan pek fark edilmiyordu.
Ne şans ama
Diye düşündü Ryuzaki. Light ona gülümsemeye devam ediyordu.
"Yok değilim... yani sanırım yanii... bilmiyorum"
"O zaman seni tekrar öpebilirim?"
"Heh?"
Light buna kıkırdamıştı. Ryuzaki aşağıya indirimden beridir Light sürekli gülücükler saçıyordu.
Ne çok gülüyor
Diye düşündü Ryuzaki. Halbuki bilmiyordu ki Light sadece ona gülüyordu.Yağmur hâlâ bardaktan boşanırcasına yağmaya devam ediyordu.
Babamla randevuya gittiğimiz günde yağmurluydu.
Yağmur Ryuzaki'nin kaderi olmalıydı. Babası onu Wammy yetimhanesine yağmurlu bir günde getirmiş ve yine yağmurlu bir günde onu evlatlık edinmişti. Doğum günleri de genelde hep yağmurlu geçerdi.
Hayatı boyunca yaşadığı bu tesadüfler Ryuzaki'yi yağmura karşı samimi bir hale getirmişti.Yağmurlu günlerde diğer insanlar ıslamamak için sağa sola koşuştururken Ryuzaki üzerine mont bile geçirmeden sokakta öylece yürürdü.
Islanmak umrunda bile olmazdı. Çünkü yağmuru seviyordu.
Bunu Light'da çok iyi biliyordu. Her iş sonrası onun evine gelir ve saatlerce odasını izlerdi.
Light onu sandığından daha uzun süredir tanıyordu.
Ryuzaki bunun farkında değildi tabi...Light onu her izlemeye geldiğinde de yağmur yağardı. O onu seyrederken Ryuzaki de odasının balkonuna oturur ve saatlerce dışarıyı izlerdi.
"Seninle nasıl tanıştım biliyor musun Ryuzaki?"
"Sanırım babamla randevu için geldiğimiz gün hastanede... değil mi?"
"Yok hayır seni yine böyle bir yağmurlu günde gördüm... Balkondaydın"
"Nasıl yani?"
"Çok iyi hatırlıyorum. Kız kardeşim Amerika'da yaşıyor. Ama o gün doğum günü için Japonya'ya gelmişti. Çok da şaşalı bir parti istemiyordu sadece pasta keselim mum üfleyeyim yeter demişti."
Eliyle biraz uzaklarındaki pastaneti işaret etti;
"Evinizin biraz ilerisindeki pastaneyi biliyorsun değil mi?"
"50 yıllık pastane... Çilekli pastaları çok güzel"
"Bildiğini biliyordum"
Light yine gülümseyip açıklamasına devam etti;
"Kardeşim Sayu senin kadar olmasada oda küçüklüğünden beri şekerleri çok sever. Çocukken her zaman babama bu postaneden ıvır zıvır aldırırdı"
"Doğum günü pastaları da buradan olurdu tabi"
"O gün de doğum günü olduğu için pasta almaya buraya gelmiştim işte... arabaya poşetleri yerleştirirken seni gördüm... Gökyüzüne huzurla bakıyordun o kadar etkilenmiştim ki"
"Çok fazla gülen bir adam değilimdir. Hayatım boyunca hep surat astım çünkü hiç bir şeyden memnun değildim sadece kendime eğlence arıyordum. Ama sen öyle değildin Ryuzaki... yalnızdın ama bunu takmıyordun ve bu ilgimi çekmişti"
"Eve gidince seni bir türlü aklımdan çıkaramamıştım... Kocaman gözlerin, simsiyah saçların bide şu meşhur oturuşun aklımdan hiç gitmiyordu. Ve bende seni araştırmaya karar verdim şans eseri babanla tanıştım polislik bir işim vardı da..."
"Daha sonrasında elimden geldiğince her gün seni izlemeye buraya geldim tesadüf müdür yoksa kader mi bilemem ama hep aynen böyle yağmur yağıyordu ve sen gökyüzünü izliyordun, çoğu zaman dışarı üzerine hiçbir şey almadan çıkıp geziyordun ve bende peşinden geliyordum genellikle pastaneye gidiyordun"
"Girdiğin zamanda çıkmak bilmiyordun ahahah çıktığın zamanda ellerinde hep şeker poşetleri oluyordu o zaman senin benim kardeşimden daha fena bir bağımlı olduğunu anlamıştım aslında bakarsan... Bu bana çok sevimli gelmişti."
"Aklımı başımdan alıyorsun Ryuzaki..."
"Daha öncede demiştim ama... Beni bir doktordan fazlası olarak gör lütfen mesela..."
"Manitam gibi mi?"
"Manita mı?"
"Evet Matsuda söylemişti sen benim manitammışsın"
Matsuda garip insan diye düşündü Light. Ama her şeyden önce Ryuzaki'nin bu saflığına gerçek anlamda aşıktı.
"Manitanım demek ha..."
Yağmur aynı hızında yağmaya devam ediyordu.
Ryuzaki gökyüzüne hayranlıkla bakıyordu. Gece olmasına rağmen Bulutların güzelliği onu büyülüyordu.
Light derim bir nefes alıp kendini de toparladıktan sonra hayatının sorusunu Ryuzaki'ye iletmişti;
"Ryuzaki..."
"Benimle çıkar mısın?"
Ryuzaki daha sorunun ne olduğunu bile idrak edemeden Light onu öpmeye koyulmuştu.
Yağmur hala yağıyordu gökyüzü bile Light'a 'evet' diyordu sanki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Insomnia ~LawLight~
Fanfic"İyide uyuyamıyorum ki..." "Biliyorum... dışarı baksana" L sorunlu uykusuz bi çocuktu. Light ise kendisine eğlence arayan bir doktor.