Yaralanma

444 25 3
                                    

Bengü'nün ağzından;
Kronos yerdeydi! Yattığı yerde kandan küçük bir birikinti oluşmuştu.Midemin bulandığı kadar yardım etmek de istiyordum. Kronos her ne kadar bazen sinir bozucu olsa da sonuçta o da bizim bir arkadaşımızdı. Demeter arkamızda cadıya lanetler yağdırarak ona bitkilerden bir kafes yapıyordu. Bahçe biz , Kronos ve Kronos'u yaralayan cadı dışında bomboştu. Sağlık Tanrıçası'nı aradım ama o da kaçmıştı. Onu bulmaya vaktimiz yoktu. Bu yüzden Hazal'ı yanıma çağırdım. Kronos'u kaç bin defa ismini söyleyerek uyandırmaya çalıştık hiçbir fikrim yok. Demeter işini bitirince Logan'ı ve Afrodit'i gördüm. Hemen yanımıza geldiler. Şimdi tüm dost grubum buradaydı; Hazal, Demeter, Afrodit ve Logan. Logan ,Kronos'u içeri sürükledi. Kronos, kolundan yaralanmıştı. Cadı nasıl bir büyü kullandıysa, Kronos'un kemiğini bile görmemizi sağlamıştı.
Afrodit'e gidip Sağlık Tanrıçası'nı bulmasını söyledim. Ama hepsi sığınaktaymış. Biz köşkün giriş kapısındaydık ve sığınağa ciddi anlamda uzaktık. Kafamı olumlu anlamda salladım ve bu katta işimize yarayabilecek birşeyler aramaya başladım. Aniden aklıma birşey geldi. Tanrıçalar ve Tanrılar yaralanabiliyorlarsa acil durumlar için bir ilkyardım dolabı koymaları gerekirdi. Koridorun sonunda bir dolap vardı. Orası olabilirdi. Oraya doğru koştum ve dolabı açtım. İşte! Sargı bezini kaptığım gibi kapıya koştum. Kronos uyanmıştı. Sürekli öksürüyordu. Herkese teker teker baktım ve:
- " Yapabilecek olan var mı?" diye sordum. Çünkü kimse yaraya bakamıyordu. Logan isteksizce:
- "Ben yaparım." dedi ve sargıyı aldı.
Kronos'un kolunu sardıktan sonra Kronos'u odasına götürdük. Hala olanları kafam almıyordu. Cadılar neden saldırmışlardı? Demeter bizimle birlikte odamıza geldi.
Demeter'e:
-"Artık cadılarla ilgili herşeyi anlatmanın zamanı geldi sanırım." dedim. ( multide o anın fotosu )
Demeter bir iç çekti ve anlatmaya başladı.
Meğer cadılarla çok eskiden bir savaş yapmışız ve yenmişiz. Cadılar buna çok sinirlenmiş ve intikamlarını alacaklarına dair yemin etmişler. Komik olan; savaşın ufak bir tartışmadan çıkması. Tabi bunların hepsi efsane. Ama bu olaydan pek de efsane gibi gelmiyordu.
Demeter'in bir buçuk saat anlattıklarının özeti bu kadardı.
Şöyle bir bakınca burada geçirdiğimiz normal günlerimizin sayısı gerçekten çok az. Ama sorun değil. Çünkü biz Tanrıça olurken kimse bize bunun normal olacağını söylemedi. Ve garip gelebilir ama, buradaki dotlarım ve sonsuz bir yaşam, bu anormallikler karşısında kafayı yemememizin ödülü gibi geliyor. Kafayı yemememin tek sebebi ise, yanımda Hazal'ın olması.
Sonra aklıma bir soru daha geldi.
-" Demeter biz yokken Dostluk Tanrıçaları veya Tanrıları yok muydu?"
Demeter bu soru karşısında şaşırdı.
-" Kızlar, şey siz yokken....
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Merhaba arkadaşlaaar! 5K'ya çok az kaldı!🎉🎊 Hepinize tek teeek çok teşekkür ediyoruuuz 😘 Bu arada heyecanlı yerlerde bölümü bitirmek yeni favorimiz 😂
-Bengü
-Hazal
Ve evet. Hikayede gerçek isimlerimizi kullandık. Bu yüzden bölümleri yazmak çok eğlenceli oluyor. Oylarınızı eksik etmeyiiin. Sırada Hazal var ^^

İkiz TanrıçalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin