14.

312 24 0
                                    

... Hemen leğeni ağzının altına getirdim ve getirmemle Muhsin'in kusması bir oldu. İçine de elimde hazır halde bulunan soğan kabuklarını da atıp leğenin içindekileri yaktım. Yavaş yavaş kendine gelen Muhsin anlatmaya başladı. Gece yarısıydı, komşu köyden geliyordum. Gelirken de Dursun abilerin evinin oradan bağırtılar, çığlıklar, hayvan sesleri falan duymaya başladım. Ben de ne olduğunu inceden anladığım için hiç ses çıkarmamaya çalışarak evimin istikametine doğru gitmeye başladım, sonra birden sesler çoğalmaya başladı, çoğalmaktan ziyade bana yaklaşıyorlardı. Ben de hızımı arttırıp koşmaya başladım. Hemen bir ağacın arkasına geçtim. Köyün meydanında ayin gibi bir şey yapıyorlardı. Işıklar falan vardı sesler falan vardı. 2-3 saat sonra dağılmaya başladılar, ben de gittiklerinde emin olduktan sonra hemen onların ışıklarının çıktığı yere geçtim, Ortada kül gibi bir şey vardı. Korkudan ne yapacağımı bilemez haldeydim. Ben onların gittiklerini sandım ama gitmemişler. Beni görünce hemen üstüme saldırdılar. O an aklım başımdan gitmişti. Ayetel Kürsi ve Fatiha okudum alelacele birkaç tanesi gitti ama geridekiler kaldı. Onlar bana saldırmaya devam etti. Bana her dokunduklarında sanki etimden birer parça koparıyor gibiydiler. Sonra sabah ezanı okunmaya başladı. Ezanı duyar duymaz arkalarından atlı koştururmuş gibi kaçmaya başladılar. Sonra da bayılmışım zaten. Gerisini de siz biliyonuz zaten, dedi. Bunları neyin ya da Ardından ona muska tarzı bir kağıt yazdım. Gusülünün olup olmadığını sordum. O da var dedi. Muskayı boynuna taktım ve boynundan hiç bir şekilde çıkarmamasını söyledim. O da tamam dedikten sonra evine götürdük. Sonra da kahvaltı dahi etmeden Mihal ve Efrail'i çağırdım. Onlar da dediğim gibi cinniayı da alıp geldiler. Cinniayla konuşmaya başladım tekrardan:

B: Eveet, vakit geldi artık. Anlat bakalım sahibin nerede.
C: Bu köyün orman tarafında yaşlı bir çınar ağacı var. Zaten o civardaki tek çınar ağacı da o. Onun kovuğunda yaşar. Büyülerini, muskalarını hep orada yapar. Oranın etrafından gece vakti geçenin başına pek hayırlı işler gelmez. Ama yine de siz bilirsiniz.
B: Mihal ve Efrail, yok edin bunu. Canip amca istersen sen gelme.
Canip Amca: Tamam evladım, sen nasıl istersen.

Nihayetinde çınar ağacının oraya vardık. Zaten uğursuz bir yer olduğu çok belli oluyordu. Değil gece insanın gündüz bile geçmek istemeyeceği bir yerdi burası. Kovuğun kapısını çaldım, içeride kimse gibiydi, ses gelmiyordu. Afra ailenin güvenliğinden sorumluydu, dişi bir cindi ama gücü kuvveti yerindeydi. Tam Efrail'e seslenecektim ki ansızın yanımda belirdi. "Efendim, büyücü kadını ölü bulduk, büyük ihtimalle ya intihar etti, ya da kendi cinleri öldürdü" dedi. Tamda o an ayvayı yediğimiz andı. Bu durum hiçbir şekilde bize yarar sağlamayacağını biliyordum. Ama iyi bir tarafı vardı ki, o da herhangi bir zarar sağlamayacağıydı. Hale'nin işi bitmişti, ondaki musallatı halletmiştik. Ama sıra evdeydi. Efrail'e evdeki muskaların yerlerini bulup bulamayacağını sordum. O da bana ben demeden bulduğunu söyledi. Hemen eve geçtik. Bir tanesi tuvalette lavabonun altındaydı. İki tanesi buzdolabının altındaydı. Diğer geri kalanlar da evin sote yerlerindeydi. Bütün muskaları bulup yaktık. Ve sıra en tehlikelisine geldi. Dursunlar'ın evine geçip gece 3 olmasını bekledim. Malzemelerimi hazırladım. Ve gece 3 oldu. İlk önce, önceden hazırladığım malzemelerimi tekrar gözden geçirdim. Her şeyin tamam olduğunu anlayınca ritüele başladım. Eve musallat olan cin benimle konuşmaya başladı.

C: Ey Ademoğlu! Beni hangi sebepten ötürü buraya çağırdığını biliyorum. Senin deden benim oğlumu istese öldüreceği yerde öldürmedi ve yaşattı. Bunun için dedenin hatrı için  ne sana ne de yakınlarına ne benden ne de benim kabilemden bir zarar gelmeyecek ve istediğin soruyu cevaplayacağım.
B: O zaman söyle bakalım neden bu eve musallatsın?
C: Adını önceden de duyduğunuz Hanife Karı'nın gittiği büyücü görevlendirdi bizi. O büyücüyü yardımcın ölü olarak bulmuş. Onu biz öldürdük. Oğlumun canını bağışlayan adamın torununu yani seni, eğer biz onu öldürmeseydik zarar verecektik. Dedenle de zamanında münasebetimiz olmuştu. Ben İslam'a davet etmişti ama ben onu hep reddetmiştim.
B: Senin bu konuda yalan söylemediğin ne malum.
C: Oğlum da burada istersen ona sorabilirsin.
B: Tamam seninle işim bittiğinde soracağım.
C: Hanife Karı o kadar kıskandı ki Dursun'u Emine'den, Hale'ye cinnia musallat etmesi yetmiyormuş gibi bizleri de eve musallat ettirdi. Ama biz işin içinde senin de olduğunu öğrenince rahmetli dedene olan saygımızdan dolayı bu işten caydık. O gece gördüğün karaltı da bendim, senin o nur yüzüne bakmak istedim, ama sen okuyunca kaçtım, o evin oradakiler de benim kabilemin üyeleriydi. Eğer ki biz isteseydik o bulup da yaktığın muskaları bulmana izin vermezdik. Senin huzurunda ben ve kabilem Allah'ın yolundan gitmeyi, Müslüman olmayı istiyoruz.
B: O zaman dediklerimi tekrar edin. "Eşhedu el la ilahe illallah"
C ve kabilesi: 
"Eşhedu el la ilahe illallah"
B: "Ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Rasuluh"
C ve kabilesi: 
"Ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Rasuluh"
B: Şimdi bana Allah'ın huzurunda az önce anlattıklarını tasdikle.
C: Allah şahidimdir ki ağzımdan yalan kelime çıkmadı. Ahlas Efendi, eğer iznin olursa ben ve kabilem senin hizmetinde bulunmak isteriz.
B: Allah bana olan hizmetinizi hayırlı etsin. Artık benim hizmetimdesiniz. Ama bana kendi ve kabilen adına bir söz vermeni istiyorum. Bir daha hiç bir insana musallat olmayacağınıza, herhangi bir sebepten ötürü zarar vermeyeceğinize ve bu ailenin üzerinden de musallatınızı çekeceğinize Allahu Teala'nın huzurunda yemin et.
C ve kabilesi: Allah şahidimiz olsun ki b
ir daha hiç bir insana musallat olmayacağımıza, herhangi bir sebepten ötürü zarar vermeyeceğimize ve bu ailenin üzerinden de musallatımızı çekeceğimize Allahu Teala'nın huzurunda yemin ediyoruz.
B: Allah yemininizi kabul eylesin.

Çok şükür bu vakayı sorunsuz bir şekilde çözmüştük. Hayatım artık değişmeye başlamıştı. Hayatımı değiştiren olay ise bundan 6 yıl sonra...

Evet değerli okurlarım, bir bölümün daha sonuna geldik. Hikaye biraz monotonlaşmaya başlamış gibi oldu. Bunun içinde biraz zaman atlatayım dedim. Her zaman dediğim gibi VOTE ve YORUMlarınızı bekliyorum. Ha bu arada bir tane daha kitap çıkarmayı düşünüyorum. Kısa korku hikayeleri olmasını planlıyorum. Siz ne dersiniz bu fikre?
Her neyse, kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın...

Ahlas Efendi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin