Hepinize selammm!!
İçinizdeki Yansıma Şeytan'a merhaba demeden okumaya başlamayın.
Bölümün içinde dikkat ederseniz küçük ama büyük spoilerlar var.
Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın. Rica ediyorum.
İyi okumalar...
Öyle anlar olurdu ki havanın varlığı bile üstüne gelirdi. Ağırlık yapardı. Altında ezildiğin koca dağlara dönüşürdü. Ama sonra geçerdi. An, yaşanır ve biterdi.
Bir de anlar değil de yaşamlar olurdu. Geçen anlara inat oluşmuş gibiydi. Olup bitmeyen, geçip gitmeyen şeylerdendi bu yaşamlar. O havanın altında ezilir dururdun. O dağ sürekli üstünde olurdu. Geçeceğine dair umudun dahi olmazdı.
O yaşamın içine sıkışmış ruhumun da umutları yoktu. Ancak ben o umutsuzlukta bile umut arıyordum. Bir kırıntı. Bir parça. Bir tutam.
Yeterdi, artardı bile.
Umut kelimesi hayatıma o kadar uzaktı ki bir tutamının bile dolup taşacağına, bana fazla geleceğine inanırdım. Hakkım olmadığını düşünürdüm. Sanırım umut etmeyi ummak gibi saçma bir denkleme sahip zihnim bana bir kör muamelesi yapıyordu.
Kaderin cilvesi dedim.
Gülümsemek istedim. Komik geldi. Ama gülümseyemedim.
Hastanelerde gülünmezdi. Hangi hastalık için gülünürdü ki zaten? Hastaneler ağlama merkezleriydi. Bir yakının kaza geçirse hastaneye getirilirdi. Ağlardın. Bir yakınının ameliyatı iyi geçse yine ağlardın. İyi haber de ya da kötü haber de... Hastaneler ağlamak için vardı.
Bakışlarımı beyaz tavandan alıp uzun koridor boyunca gezdirdim. İnsanlar vardı. Ama beni görmüyorlardı. Beni görmeyen insanlar...
Bende onları görmezdim. Hastanede kimse birbirini görmezdi. Herkes kalabalığın içinde yalnız olurdu. Tek olurdu. Sadece sahte yoldaşları, dertleri arka çıkardı onlara. Bazen acıları da desteklerdi onları.
Onları...
Hayır hayır
Bizleri!
Tam olarak onlar gibi değildim. Yalnızlığım vardı benim. Geceleri sarıldığım, dertleştiğim acılarım vardı. Buram buram yokluk kokan bir arkadaşlıktı bizimkisi. Ama arkadaşlık kelimesi bile yeterdi. Hem sırtımızı koyduğumuz soğuk duvarlar gibi değildi. Sıcaktı. Fazla sıcaktı. Alev gibiydi. Seni ateşe vermez ama yakardı.
Yanardın ama kavrulmazdın.
Gülümserdin ama yanardın.
Yokluk, yalnızlık, üstüne çullanan havalar...
Hepsi hastanede bulunan bedenlere az çok misafirlik yapardı.
Bu durumda gülümsenir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANSIMA ŞEYTAN
Novela JuvenilSekreter adlı kitabımın ikinci kitabıdır. BEN O İYİ KIZIM Zihninde yer edinen güzel kız imajının ete kemiğe bürünmüş haliyim. Masalların prensesi, seninse sevdiğin o tebessümün başrolüyüm. Başrol olan benim, beni seyreden sensin. Narin ve duygusalı...