beş

443 62 166
                                    

İki bölüm attım, bir öncekini de okumayı unutmayın.

-

O gece neredeyse hiç uyuyamadı Edward, toplamda iki saat bile uyumuşsa şanslı sayıyordu kendini. Elinde olmadan Louis'yi özlemişti, Louis'yle birlikte yattığı gece yıllardır uyudğu en iyi uyku olabilirdi. O yataktan ayrıldığında fark etmemişti bile ve bu ilginçti çünkü normalde en ufak sesle uyanan birisiydi.

Louis'yi almak için hazırlandıktan sonra aşağı indi Edward. Marcel çoktan takım elbisesini giymiş, mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Onu gördüğünde arkasını dönüp gülümsedi. "Günaydın Ed."

"Günaydın Marcy." dedi Edward onu öpmeye giderken. Marcel geri çekilip tekrar tavadaki yumurtalara döndüğünde ise arkaısndan sarıldı ve başını omzuna yasladı. Marcel fark etmişti bu halini.

"Çok yapışıksın sabah sabah. Uyuyamadın mı gece?"

"Yapışık değilim. Sadece ilgini istiyorum."

Edward'ın kolları hâlâ belindeyken bir yandan da kahvaltılıkları tabağa koyarak sordu Marcel. "Aradaki fark ne bebeğim?"

"Farkı yok, sadece kulağa daha hoş geliyor." dedi Edward kardeşinin boynunu öperek. Tabakları bıraktıktan sonra gülümseyerek arkasını döndü Marcel ve Edward'a sarıldı sıkıca. Edward gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı başını Marcel'in boyun girintisine yaslarken. "Tanıdığım en iyi sarılan kişisin, biliyor muydun?"

Gülerek başını eğdi Marcel ve kardeşinin saçlarını öptü. "Biliyorum, daha önce de söylendi."

Sonunda birbirlerinden ayrılabildiklerinde kahvaltı etmek için masaya oturdular birlikte. İşe gideceği için biraz aceleyle yerken konuştu Marcel. "Louis'ye benden selam söyle."

"Söylerim, onu gören ben olduğum için mutluyum." Yüzündeki farkında olmadığı sırıtışıyla cevapladı onu Edward.

"Uyuyamamanın sebebi Louis olabilir mi?"

"H-hayır, alakası yok." Düzgünce cevaplayamadı onu Edward, bunu yapabilmek için çok uykuluydu o an.

Kardeşinin zayıf itirazına bir saniye bile inanmamıştı Marcel. "Yani o."

Edward iç çekerek arkasına yaslandı. "Belki öyledir. İtiraf etmek istemiyorum ama özledim onu"

"Ben de. Harry de özledi. Dün gece söyledi. Bak, mühürlenmeyi istemediğini ve bunun Harry'i korumak için olduğunu biliyorum. Ama hemen mühürleneceğiz diye bir şey yok ki. Sadece bir şans versek. Hem Harry de çoktan alıştı bu fikre." Kardeşinin duyduğunda mutlu olmayacağını bildiği halde konuştu Marcel.

"Hayır Marcel. Bir daha yapmayacağız bu konuşmayı." Rahatsız olduğu belli bir şekilde cevapladı onu Edward.

"Tamam, onun yüzünden uykusu kaçan biz değiliz."

Edward alfa sesini kullanarak konuştu bu kez. "Bırak artık bu konuyu Marcel."

Marcel de sadece başını sallayıp özür dilemekle yetindi. Hiç sevmiyordu Edward'ın bu yanını ama yapabileceği bir şey yoktu. Değiştiremezdi artık onu.

"Gitmem gerek. Dikkatli ol ve bir şey gerekirse ara beni." dedi Edward ayağa kalktıktan sonra Marcel'in boynuna sarılırken. Marcel yine başını salladı sadece. Edward onu kırdığını fark ettiğinde iç çekti ve boynunu öptü. Odadan çıkarken ona tavır almamasını umuyordu sadece.

....

Louis gergin olmadığını söylese yalan söylemiş olurdu. Alfaları çok özlemişti, Edward'ı göreceği için de biraz fazla heyecanlıydı.

Hold Our Hand | Larry - Styles TripletsWhere stories live. Discover now