O Benim Sevdiğim

28🏫🏫🏫🏫

"Bunca şeyi anladın da bundan önceki 9 sene boyunca seni sevdiğimi nasıl anlamadın."

WJ: O zamanlar salaktım işte şimdi anladım geç kalmadım desem olmaz hemde fazla geç kaldım suçluyum suçsuzum demedim ki.

"Tamam benim bu konuyu açmam saçmaydı zaten geçmiş bir olay"

WJ: Tek bir şey sorucam?

"Sor,"

WJ: Ne zaman bitti yani bittiğini anladın.

"Bilmem biranda bitti ama muhtemelen imkansız olduğun için bitti."

WJ: Artık imkanı var

"Hayır yok."

WJ: Olabilir

" Olamaz Woo-Jin olamaz"

WJ: Bana bir şans daha ver Daniel'i unuttura bilirim gerekirse sana fiziksel anlamda hiç yaklaşmam sen isteyene kadar.

"Woo-Jin daha yeni bitti bir ilişkim ve..."

WJ: Ve...

"Kendimi bir ilişkiye hazır hissetmiyorum"

WJ: Anlıyorum seni bekliyor olucam sen hazır hissettiğinde hep burada olucam.

"Tamam teşekkürler anlayışın için"

WJ: Hadi kahvaltı yapalım ne yemek istersin?

"Sosiz güveç yada kremalı ekmek oda olmazsa bibimbap."

WJ: Sosis güveç yapalım yanında bibimbap yiyelim.

" Olur"

WJ: Dolapta bibimbap var onu çıkart sen ben güveci yaparım.

"Oooo Woo-Jin büyümüşte güveç mi yapacakmış."

WJ: Dalga geçme yaaa..

"Tamam tamam"

Dolaptan bibimbapı çıkarttıktan sonra masaya koydum. Pilav makinesinden pilavları tabağa koydum ve çekmeceleri tek tek açmaya başladım. En sonunda aradığını buldum noodle onuda paketinden çıkartıp tabağa koydum. Masa çok güzel gözüküyordu. Tam dolaba doğru ilerleyip mezeleri çıkartacaktım ki telefonum çaldı.

WJ: Sen telefonuna bak ben çıkartırım mezeleri.

Minnettar dolu bakışlar attım ve telefonumun yanına gittim Sunyeon unnie arıyor. Şimdi sıçtım ağzına telefonu açtım.

S: Kuzum normalde daha erken arıyacaktım ama uyuyorsunuzdur diye aramadım. Konuştunuz ve barıştınız değil mi?

" Evet konuştuk barıştık şimdi kahvaltı yapıcaz"

S: İyi bakalım iyiki seni bırakmışım orda

"Evet sen beni bırakmasaydın ben konuşup barışamazdım sağol."

S: Eee başka ne yaptınız?

"Ne yaptık biliyor musun uyuduk"

S: Ama barıştınız birşey yaşanmadı mı?

"Unnie sen açıkça şimdi bana Woo-Jin ile neden yatmadım mı diye sordun."

S: Ne Woo-Jin'i neden bahsediyorsun ben Daniel'den bahsediyordum.

"İnsan ilk başta neredesin diye sorar"

S: Aaaa doğru hemen Daniel Oppa'nın evine gidiyorsun.

"Hayır neden?"

S: Eğer gitmezsen nerede olduğunu söylerim .

"Karışma lütfen unnie biraz sakinleşince ben konuşurum onunla"

S: Tamam karışmamaya çalışıcam

"Kahvaltı yapmam lazım"

S: İyi afiyet olsun sana!

"Bak böyle yapma zaten üzgünüm birde sen üzme beni"

S: Ben seni üzmek istemem ama Woo-Jin de çok fazla durma istersen gel bende kal ama yinede onda kalma

"Ben ona güveniyorum o bana birşey yapmaz hatta Daniel'e güvendiği den daha fazla güveniyorum."

S: Kuzum hâlâ unutamadım deme

"Hayır sonra anlatırım kapatmam lazım"

S: İyi bye bye

"Bye bye"

Telefonu kapattım. Bir sürü mesaj var. Çoğu Daniel'den bir kaçı Sunyeon unnieden. Önemsemedim...
Neden sossis güveci yapması uzun sürer ki. Duşa girip çıksam birşey olmaz bence

"Woo-Jin-shi ben iğrenç kokuyorum duş almam lazım"

WJ: Git al Minmin-shi

"Tamam bana t-shirt ver"

WJ: Dolabımdan al.

"Bornoz"

WJ: Kapının arkasındaki mor renk olan senin.

" Benim???"

WJ: Senin 😊😊😊

"Nasıl benim?"

WJ: Sana çıkarttım kız arkadaşımla takım giyerim diye almıştım şansına sen kullan.

Birlikte giyinmeye takılmamaya çalışarak kafa salladım.

"Peki saç havlusu"

WJ: O da kapının arkasında saç kremi banyodaki çekmecede saç bakım yağı saç kreminin üstündeki çekmecede.

"Tamam teşekkürler"

Banyoya girip kapıyı kitledim ona güveniyorum diye tedbir almamazlık yapmamalıyım.

Suyu ayarlayıp suyun altına girdim. (Su ısınırken üstümü çıkartmıştım)

Güzelce yıkandım çıkıp bornozu giyindim. Saç havlusunu alıp saçımın suyunu aldım hafif nemli kaldığında da saç bakım yağını saçıma uyguladım. Salak ben t-shirt almayı unutmuşum. (yazarda yazmayı unuttu geri dönüp yazmaya üşendi kusura bakma Minmin...)

Hızlıca banyodan çıkıp Woo-Jin'in odasına gittim. Dolabı açtım ve t-shirt aramaya başladım hoş dolabın yarısı gömlek yarısı t-shirttü hangi t-shirtü giyinsem diye düşündüm siyah kırmızı çizgili bir t-shirt giyindim zaten Woo-Jin'in t-shirtleri çok uzun geliyordu. Kendisi zaten bir beden büyük giyiyordu bol bol benden uzundu çok olmasada tamam benden baya uzundu belkide değildi bilmiyorum. Üstüme giyindim diz kapağımdaydı  aynı papatya bahçesi gibi kokuyordu. Odadan çıktım ve mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Kapının önünden geçerken kapı çaldı.

WJ: Marketten alış veriş yapmıştım o gelmiştir kapıya bakar mısın?

"Tamam"

Kapıyı açtım. Karşımda Eun-jun, Jung-Su Teyze ve şaşkın bakışları vardı...

Devam edecek ...

Düşüncelerinizi alalım...