evelynler, hayatları boyunca birbirleriyle yaşamaya alışmışlar, aynı kıyafetleri giyip aynı yatağı paylaşmak konusunda hiçbir sıkıntıları yok, zaman zaman birbirleriyle "sen benim parazitimsin," diye dalga geçiyorlar, kendilerini normal insanlar gibi görüyor ve "film yıldızı mı olsak, acaba dün tanıştığımız o yakışıklı adamla evlensek mi?" diye düşündükleri zamanlar oluyor.
ancak içlerindeki travmalar, albüm ilerledikçe açığa çıkıyor. albüm ilerledikçe zamanında bir sirke ucube olarak verildiklerini öğreniyoruz, insanlar bu çift başlı hilkat garibesini görüp onlarla fotoğraf çektirmek için para ödemişler, onlar da içlerinde tuttukları her şeyi bir albüm yapıp insanlara anlatmak istemiş.
1985 yılında bir çiftlikte doğmuşlar, üç bacağı, iki kalbi, iki başı, üç akciğeri ve bir karaciğeri paylaşıyorlar. doğdukları anda doktor onları bir elektrikli testereyle ayırmaya karar verse de çılgın doktor son anda kasaba şerifi tarafından engellenmiş ve bunun bir cinayet olacağına karar veren tip dünyası, onları oldukları gibi bırakmış.
babaları, doğumda ölen annelerinden ve bir hilkat garibesine sahip olmaktan duyduğu hüzünle kendisini vurmuş. bunun üzerine hayatlarını kurtaran şerif, ikizleri bir merkeze bırakmış ve geri dönerken kendisi de bir trafik kazasında hayatını kaybetmiş. ikizler, hayata gelirlerken üç kişinin ölümüne, bir doktorun da kariyerine mal olduklarını biliyorlar ve bu ağır gerçekle yaşıyorlar.
ikizler, birbirleriyle konuşurken sürekli "orda mısın?" "tabii ki burdayım, ben her zaman burdayım, başka nerde olabilirim ki?" diye şakalaşıyorlar, hatta insanlara "have you seen my sister evelyn?" diye soruyorlar, albüm eğlenceli ilerlerken ikizlerin akıl sağlığının pek de yerinde olmadığını chicken man adlı şarkıyla anlamaya başlıyoruz. kendilerine chicken man adlı bir korku öğesi icat etmişler ve ondan deli gibi korkuyorlar. sirkteki günlerini anlatmaya başladıklarında, bimba ve kimba adlı kendileri gibi siyam ikizi olan bir (ya da aslında iki) filden ve sandy fishnets adlı bir kadından bahsediyorlar. filin bakımı kızlara ait ve bir gün fil de ölüyor, böylece ikizlerin "elimizi dokundurduğumuz tüm hayatlar sonlanıyor, gerçekten hilkat garibesiyiz..." travması daha da gelişiyor.
sandy de, sirkteki çekici arkadaşları, kızlara kadınlıkla ilgili tüm dürtülerini aşılamış, sürekli yaban diyarlardan, denizcilerden, seyahatlerden bahsediyor, kızlara sirkte geçen çocuklukları boyunca fantastik hikayeler anlatıyor. bir gün sandy de ortadan kayboluyor. gitgide albüm ilerledikçe birbirlerine karşı duydukları kardeşlik bağının altında yatan kadınsı kıskançlıklar ortaya çıkıyor, "you only want me 'cause you want my sister" dedikleri adamlardan bahsediyorlar, birbirleri olmadan birileriyle flört etmeleri mümkün değil ve kendileriyle mucizevi bir şekilde ilgilenen hiçbir erkeği paylaşamadıklarını anlıyoruz.
en sonunda kızlardan biri, diğerine "geçen gün bir rüya gördüm, sana sesleniyordum ve her zaman 'tabii ki burdayım... diyen sen, bana cevap vermiyordun, sen yoktun..." demeye başlıyor. birbirlerine yapışık olmadıkları bir hayatın hayali içlerine girdiği zaman işler daha da trajik bir hal alıyor. ikisinin de dileği diğerinden ayrılmak, ikisi de bunu açıkça dillendiremiyor. my space adlı şarkıda, internet üzerinde insanlarla birer hilkat garibesi gibi görülmeden iletişim kurabildiklerini keşfediyorlar, "internette herkes bana bakarken yalnızca bana bakıyor, seni göremiyor evelyn!" diye heyecanlanıyorlar.
albüm, joy division klasiği love will tear us apart yorumuyla bitiyor, ikizleri birbirinden ayırabilecek tek dürtü aşık olma, beğenilme dürtüleri, bunu yalnızca internet üzerinden birbirlerini kıskanmadan tatmin edebildiklerini anlıyorlar ve love will tear us apart ile de hikayelerini noktalandırıyorlar.