Bright, dudaklarını ve dilini sırasıyla winin göğsünde, karın kaslarında ve uyluklarında dolaştırıyordu. Parmaklarıyla gencin kalçasını bir tüymüş gibi okşayıp, sert bir şekilde vurduğunda win zıplamıştı. Komidinin üzerinde duran kayganlaştırıcıyı parmaklarına dökmeden önce, ne kadar düşünceli olduğunu düşündü.
Yağla kaplanmış parmağıyla win'in pembe deliğinde minik çember hareketleri yaptı. Alıştığından emin olduktan sonra yavaşça parmaklarını içeri sokarak gencin çarşafı sıkıca kavramasına neden oldu. Bir parmağını ikiye, sonra üçe katlayarak arka arkaya vuruş yaptığında win titrek bir şekilde inledi.
"Ye-yeter. Ah-penisini içimde istiyorum. "
Bright, win'in sözlerinden büyülenmiş gibi onu genişletmeyi bırakarak pantolonunun cebinde duran prezervatifi aldı.( Hazırlıklı gelmiş oç)
Ardından elindeki prezervatifi yırtarak sertleşmiş penisinin üzerine geçirdi ve win'in ilk seferinin olabildiğince iyi olması için biraz daha yağ sürdü ve yağlanmış penisini içeri sokmadan önce winin pembe deliğinin etrafına sürttü. Win, deliğine değen tenle birlikte sarsıldı.
"Acıyor mu?" Bright, kademeli bir tempoda adım adım içine girerken sorular soruyordu.
"Biraz..." yanıtını vermeden önce inledi, win.
Bright'ın penisi artık tamamen win'in içine girdiğinde, hareket etmek istemedi. Çünkü win'in acı çekmesini istemiyordu.
"Hazır olduğunda söyle."
Bright, winden gelecek olan komutu beklerken eğilerek win'in sertleşmiş göğüs uçlarını yaladı.
"Hareket et."
Ve bright, kalçalarını yavaş hareketlerle hareket ettirmeye başladı fakat endişeliydi. Bu yüzden gencin yüzünde belirecek olan herhangi bir rahatsızlık belirtisi aradı ama bunun yerine win'in dudaklarından çıkan yüksek ve zevkli bir inilti onu devam etmeye teşvik etmişti.
Win, içindeki penis hareket ederken bacaklarını bright'ın beline sardı.
Bu eylem kendini defalarca tekrar ederken; bright, win'in her inleyişinde kendini sıkı ve dar deliğe daha da sert itiyordu. Penisi win'in prostatıyla buluşunca win, beyaz ışığı görme derecesinde heyecanla çığlık attı.
"SİKTİR, BRIGHT DAHA HIZLI DA-AHH"
Bright, orta-yüksek hızda win'in içine doğru girip çıkarken, elleriyle win'in havalanan kalçalarını kavramış ve penisinin ucuyla win'in prostatına tekrar tekrar vuruyordu.
Bunların hepsi win için çok yeniydi. Gözlerini sımsıkı kapatmış, nefes alamayacak da olsa en yüksek sesle inlemeye devam ediyordu. Birlikte boşalmaları için bright'ın, win'in zevk noktasına bir-iki kez daha vurması yeterliydi. Fakat win, çoktan bright'ın göğsüne gelirken bright, kendini win'in içine 2-3 kez daha ittirmişti.
Bir süre bu sekilde kaldıktan sonra bright, win'in içinden uzunluğunu çıkararak meni dolu prezervatif'i çöpe attı. Daha sonra yatağın kenarına oturarak saniyeler önce boşalan win'in vücuduna baktı.
"Duş almalısın, win."
Win, olduğu yerde zar zor dönerek kısık sesle konuştu
"Önce sen yap. Senden sonra duş alacağım." Bütün gece durmaksızın bağırdığı için sesi kısılmıştı.
"Sabunumu ve şampuanımı kullanabilirsin. Ayrıca banyoda fazladan havlu var.
Bright, win'in dinlenmesi için saçına öpücük kondurarak yataktan kalktı.
"Eğer uyuyakalırsam, beni uyandırabilir misin? Kendimi yapışkan hissederek uyumak istemiyorum."
Win, alaycı bir şekilde güldüğünde bright kalbinin yerinden çıkacağını hissetti.
"Elbette, Win."
Ve o gece bright, nsa ilişkisi sırasında belirlediği üçüncü kurala kısa bir süre uyamayacağını düşündü, çünkü win kesinlikle ona aitti.
**"KURAL 3: Başkalarıyla da seks yapabiliriz. Ben sana özel değilim ve sen de bana özel değilsin ama şunu bil ki başkaları yerine öncelik vereceğim ilk kişi sen olacaksın."
----
umarım zevk alarak okumuşsunuzdur, yorumlarda buluşalım ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✔] bj sun, brightwin
Fanfic-bj sun olarak bilinen bright, ülkenin en iyi camboylarından biridir. Bu arada brightla aynı üniversitede olan bakir win, kendini bj sun'ın en sadık izleyicisi olarak görür. Peki bir gün bj sunla maskesiz karşılaşırsa ne olur? (texting-düzyazı) 💌...