[✔] bj sun, brightwin

0039

KHAKHAO'M 💘

win:khao.

uyanık mısın ?
(23:42)

khakhao'm 💘: evet.

bir sorun mu var, win?
(23:48)

win: şeey 👉👈

yanıma gelebilir misin?

beraber disney filmleri izleriz.
(23:50)

khakhao'm 💘:oh….

bu o gecelerden biri mi?

öyleyse çikolatalı dondurma da getireceğim.
(23:51)

win: çok teşekkürler, khao'm.
(23:52)

LILIUM APARTMANI/ WININ DAİRESİ 01:12

Win'in hayatı, rüzgarda oradan oraya sürüklenen bir yaprak gibiydi.

Şuan da özgürdü ve hiçbir şeyle yükümlü değildi. Öte yandan 6 yıllık en iyi arkadaşı khao, win'in ne kadar kırılmış olduğuna tanıklık edemese de nasıl göründüğüne tanık oluyordu.

Elinde dondurma poşetiyle ayakta dikilirken kendini fazlasıyla kırılmış hissetti. Khaotung yoğun biri değildi ve win’in son birkaç haftadır tuhaf davrandığını biliyordu ama işin bu noktaya geleceğini beklemiyordu. Win ondan evine gelmesini ve birlikte disney filmleri izlemeyi istediğinde, esmerin zorlu bir süreçten geçtiğini ve rahatlamaya ihtiyacı olduğunu anlamıştı.

İnternetten satın aldığı projektörü kurup, gözlerini ruhsuz bedene çevirdi. Win’e neden bu hale geldiğini sormaktan çekiniyordu çünkü morali bozuk olan kişi hazır olana kadar konuyu açmamak daha iyiydi.

“Hangi filmi izlemek istersin ?’’

Khao, asıl sormak istediği sorular yerine win'in dikkatini çekebileceği başka bir şey sordu

“Bilmiyorum’’  Win, omuzlarını silkti. Ve bir köşesinden kafasını çıkardığı battaniyeye daha sıkı sarıldı.

Khaotung, winin yaşadığı üzüntüyü hissedebiliyordu. Kendisinin de bir hayli yüzü düşmüştü. Hem en yakın arkadaşı hem de sevdiği adam bu haldeyken nasıl gülücükler saçabilirdi ki?

“Seç bir tane.”

Khaotung’un kafasında bir sürü seçenek vardı ve  yüzlerce disney filminden sadece birini seçmesi gerekiyordu. Bu yüzden en güvenli seçimi yaptı.

“Aladdin’i izleyelim. Biliyorum zaten on beş kez izledik ama bu gece on altıncıyı izleyelim.”

Geldiği zamandan beri hiç gülümsemeyen win’e, gülümsedi.

’’Tamam’’ dedi win, en yakın arkadaşının yanına uzanmadan önce.

Filmi yarılamışlarken khaotung kendi kaşığıyla dondurma uzattı, win'e. Win, erimekte olan çikolatanın tadını keskin bir şekilde alırken brightın sigarasının tadını özlediğini farketti.