Son Bir Kez Sarılmadan..

781 25 5
                                    

-IREM-

Sabah kalktığımda yanımda yoktu. Neredeydi acaba? Ufak bir not bile yoktu. Ne bekliyordum ki bu sadece bir bedeldi ve öylesine bir şeydi. Kalkıp eve gittim. Sabah saat 7ye geliyordu. Kızlar 7.30'ta kalkcakları için ben hazırlanıp kahvaltıyı hazırlamak istedim. Hep onlar hazırlıyorlardı. Çünkü benim gibi beceriksiz bir arkadaşa sahiptiler. Elimden ne yemek ne temizlik işi gelirdi. Napalım kardeşim bizim de elimizden hiçbir şey gelmiyordu, ciddi anlamda hiç ama böyle sadece allak bullak birkaç tarif yapcak kadar. Ah aklıma Kaan'ın kekimi beğenmediği gün geldi. O kadar kötü değildi ama manyak herif berbat deyip bir de beni ağlatmıştı. Hemen kendime gelip kıyafet seçtim. Deri mini bir etek üstüne içine kattığım beyaz tişört. Çıkarken hırka alıp botlarımı giyersem pekte üşüyeceğimi düşünmüyordum. Hemen saçlarımı fönleyip makyaj yaptım ve sıra kahvaltıyı hazırlamaya geldi. Hemen çay koydum. Kızartma için patatesleri soydum yağın içine koydum ve ağzını kapadım. Domates salatalık doğrayıp masaya koydum. Peynir, zeytin ,reçel çıkarıp koydum. Kızartmaları tabağa koyup tam arkamı dönüyordum ki Miray: "Yaa aç kalmak istemiyorum Leyla ben offf" deyip kıkırdarken gidip bir tane kafasına vurdum. "Sanki çok acıkıyormuşsun gibi konuşma. Leylayla benim bir atıştırmam senin bir günlük yemeğin" deyip masaya oturdum. "Peki bana acımıyor musun İrem ben sana naptımda beni en önemli noktamdan sınıyorsun"dedi Leyla. O kadar beceriksizim demiştim size. "Yemeyecekseniz defolun be ben hepsini yerim size iyilikte yaramıyo" deyip yüzümü buruşturdum. Gelip oturdular ve yemeğe başladık. Ya altı üstü bir kızartma yaptım ne olabilir ki (!) Miray: Keşke az yanmış mı çok yanmış mı diye danışsaydın kuzum" deyip kahkaha attı. Tamam yanmış ama napiyim orda domates falan doğruyordum. Onlar benle dalga geçe geçe yemeklerini yediler bense ne hissettiğimi bilmediğim bir geceden dolayı pek bir tepki vermedim. Yola çıktığımızda Kaanla konuşsam mı diye düşünerek geçirdim. Sabah yoktu evde. Mahallede de yoktu. Neyse akşam uğrarım diye iç geçirdim. Kampüse vardığımızda kızlardan ayrılmama sebep olan Ege yanımda bir şey konuşmak ister gibi yürüyordu. "Ege hadi ders başlayacak bir şey mi söyliceksin?" Çok fazla oyalanmak istemiyordum sonuçta. Ege'yi seviyordum ama derste önemli yani. "İrem ya çıkışta bir şeyler yapalım mı?" bunu mu diyecektin yani be Ege. Ama akşam Kaanla konuşcaktım. Neyse yarın konuşurum diye düşünerek tamam dedim. Anfiye girdiğimde Pelin'in yanına geçtim. Ege de benim yanıma. Güzel bir üçlü olmuştuk. Ama Ali ve Leventle birlikte güzel bir beşliydik. Tenefüste Ali sevgilisiyle yanımıza geldi. Kumral, biraz fazla süslü ama tatlı bir kızdı. "Tanıştırayım canlar bu benim hatun Alev, bunlarda canlar hatun. Ne dedim ben öyle ya deyip kahkaha patlattı. Hepimizi güldürüyordu bu çocuk. Pelinle espri anlamında yarışırlardı. Bazen içimden bunların büyümediğini düşünüyordum. Pelin beni dürttüğünde onlara baktım cidden bugün çok dalgındım. "Ya sarışın bombam ben mi daha iyi güldürüyorum sizi yoksa Ali mi hemen cevap ver?" dediğinde gülerek "Imm karar veremedim çoğunluk ne diyor dediğimde Levent , Ege ve Alev duduklarını büzdüler. Ali araya girip "Bakın şimdi olayıma;  bir gün yaşlı teyzeyi durdurup bir fotoğraf gösterdim. Teyze bunu hiç gördün mü diye sordum. Teyze tövbeessttaağ.. diye yanımdan geçip gitti peki niye cevap vermedi dersiniz? Ahahaha çünkü fotoğraftaki bendimmm" deyip kahkahalarla güldüğünde hiçbirimiz gülmedik.Ali "Siz ne anlarsınız olaydan yürü sobadan çıkan kıvılcımımm" deyip Alevi elinden tutarak götürdü. Ege arkasından "Gelme bir daha buraya valla patlatacam bir gün suratına" dediğinde Ali arkasına dönüp Ege'ye öpücük attı. Bu çocuk cidden sempatik bir salaktı. Ahaha o nasıl oluyor tam bilemedim. Derslere girip çıkmıştık normal bir gündü benim çok dalgın olmam dışında. Ege ile lüks bir kafeye oturduk ee adam zengin abi ucuz yerlerde gözü yok gerçi bizimde durumumuz pek aşağı değildi. Babam diş doktoru annemse psikologdu. Leyla ' ya pdr konusunda çok desteği olmuştu. Babam kuralcı ama bir o kadarda kızına düşkün bir adamdır tek çocuk olmamdan kaynaklı sanırım. Annemse sıcaktır ee haliyle insanlarla içli dışlı olunca. Düşüncelerime bir çift göz bana değdiğinde bıraktım. Mavi gözlerini gözlerime dikmiş hiç kırpmadan bana bakıyordu. Bir süre bende baktım ardından sapık diye hemen Ege'ye baktım. Gülerek konuşayım ki sevgilim sansın diye düşünerek Ege'ye hiç olamayacak kadar sevecen, nazik , sevgi dolu davrandim. Adama baktığımda telefonla biriyle konuşyordu. Sonra bir hışımla kafeden ayrıldı. Görevimin tamamlandığını düşünerek eski halime geri döndüm. Biraz daha kaldıktan sonra Ege beni eve bıraktı. Saat 9a geliyordu. Hava kararmıştı. Ege ayrılmak için yanağıma öpücük konduracaktı ki geri kaçtım. Temasları cidden sevmiyordum. Bozulmamış izlenimi verirken "Ege kusura bakma temasları sevmiyorum. " dedim. Anlar gibi kafa sallayarak "Prensesliğe bu yaraşır" dedi ve gülümsedi. Bende gülerek el salladım. Araba uzaklaşırken Kaanların evine baktım ama ışıklar yanmıyordu. Tam kapıdan giriyordum ki o biri kolumdan çekti. "Sennn  sssennn de kimmsssin?" dedim sesim titreyerek. Kafedeki mavi gözlü adamdı bu. Ah sapık demiştim size buraya kadar takip etmiş. "Çekil de kapıdan girelim" dedi. Ne girmesi be ne diyor bu. "Anlamadım?" diyebildim sadece şaşkınlıktan. "Çekil diyorum çekil. İçeri giricem arkadaşım burada oturuyorda anladın?" Vay ukala. Bütün tiplilerde kötü be. Ama bu Kaan kadar değil bence. Niye Kaanı koyuyosam işin içine. Bir dakka bir dakka. Kaanla Emir'in yanına gelmiş olmasın bu. "Kaanla Emir'in arkadaşı mısın, geç bu arada ben bir an korktum sadece ayak bağı olmak için değil yanii.."

"Evet onlara geldim. Kaanla konuştun mu bugün sen?" Oharaa be.

"Hayır. Arıyacaktım ama bazı işlerim çıktı.  Sabah bir ararım diyordum bende"

"Sabahtan beri Ege ile gezmekten başka yaptığın bir şey yok zaten aklına şimdi mi geldi Kaan? Neyse hadi çekil yolumdan" Bu çocuk nerden biliyo Ege'yi ve niye böyle bir tepki verdi. Istediğimle dolaşırım sonuçta. Hem Kaan kim ya her zaman aklımda olsun? Ben bu düşüncelerdeyken beni itip demir kapıdan içeri girdi. Hemen ne oldugunu öğrenmem lazım Kaan nerdeydi cidden? Hemen arkasından giderken telefonu çaldı. Konuşmaları dinlemem lazım, belki bir şeyler öğrenebilirim. "Nerdesin Kaan? Hayvan herif sabahtan beri seni arı.. Nee. Oğlum sikicem bulduğum yerde seni. Ne diye tek gidersin. Nerdesin çabuk söyle? Yara falan var mı? Alo Kaan? Kaaan??? Sikecem ha kapandı"

Noluyo ya Kaan'a yara dedi bir şey dedi. Nerede bu çocuk başına bir şey mi geldi. Hayir niye ağlıyorum akma gözyaşlarım.. Adını bilmediğim çocuk beni yerde ağlarken görünce kafamı kaldırdı. "Duydun mu hepsini?" dedi. Kafa sallayabildim sadece. Hala gözyaşlarima engel olamıyordum. Beni bir insan yerine bile koymayan biri için fazla üzülüyorum sanki ve daha ortada bir şey yokken. "Bak ne olduğu hakkında benimde fikrim yok ama Kaan çok güçlü birisi başına hiçbir şey gelmez tamam mı? Hem şimdi yanına gidiyoruz onu alıp gelicez." dediğinde yanında Emir belirdi. "Hadi gidelim bir an önce Mert." dedi. Bu bizim üst sınıfımızda ki Kaan'ın yakın arkadaşı olan Mert. Her şeyi yeni idrak ederken "Nolur bende geliyim?" dedim. Mert kesin bir şekilde hayıırr dedi. Emir'e yalvarırcasına baktım "İrem ne olduğunu bilmiyoruz. Malesef seni götüremeyiz. Nolur ağlama artık. Kaanı bulup getiricez hemen bak zaman kaybı şuan yaptığımız şu konuşma tamam?" dedi iyimser bir edayla. Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Geliyim nolur ben ona iyi geliyorum her ne kadar benden nefret etse de yemin ediyorum ayak bağı olmam dediğinizi yaparım nolur.." diyebildim sesimin hıçkırığı arasında. "Tamam baş belası yürü" dedi Mert. Hemen fırlayarak öne yardırdım. Arabasının kenarda olduğunu o tarafa giderlerken anladım.  Arka tarafa geçerken gözyaşlarımı sildim. Artik güçlü halime geri dönmeliyim. Mert ile Emir bir sürü bilmediğim yerlerden bahsederlerken bende hemen kızlara haber veriyim diye düşünerek Miray'ı aradım. 5.çalış ve kapandı. Niye açmıyor bu kız? Leyla'yı aradım. Ilk çalışta açtı. Adamım Leyla.

"Leylaa ben şuan Emir'in yanındayım. Kaan'a bir şey olmuş olabilir ona bakmaya gidiyoruz merak etmeyin diye aradım. Tamam?" derken sesimin düzgün çıkmasını diledim çünkü ağlamaktan nefret ederdim. "O salak seni niye yanında götürüyor? İrem noluyor Allah aşkına ya başına bir şey gelirse? Niye bana haber vermedin hemen eve gel. Bak onların ne yaptığı meçhul. İremm"

"Leyla şu an Kaan'a bir şey olmuş olabilir nolur sonra konuşalım. Ben iyiyim öpüyorum" deyip telefonu tamamen kapattım. Leyla bu arayacağını hepimiz biliyoruz. "Ne diyor o gene sanada mı bir ton şey zırvaladı?" dedi Emir. Bunlar cidden garip. Bir şey söylemedim. Oda zaten cevap bekler gibi sormadı. Bilmediğim bir yere gelirken bu karanlık sokakta ne aradığımızı düşündüm. Mert ve Emir arabadan indiler ve bana asla arabadan ayrılma dediler. Ben korkarım bir kere burda. Ama gelmeyi ben istediğim için tamam diyebildim.

***

Arabanın çarpma sesinden dolayı hemen irkildim. Biraz kendimden geçmişim sanırım. Ee o kadar ağladım. Ee Kaan yok yanlarında..

"Kaan nerde eve mi geçti? Ben varım diye başka bir şeyle mi dönecekmiş?"

"İrem.." dedi Emir sesi tereddütlüydü. Allah aşkına noluyor burada??

"Ne bir şey mi oldu? Söylesenizee!!" diye istemsizce bağırmışım.

"Sakin ol İrem. Kaan tarif ettiği yerde yoktu. Benimle konuşurkende durup dururken telefon kapandı zaten. Ne olduğunu anlayamıyorumm.. Yani ne diyeceğimide bilmiyorum.." dedi Mert. Tekrar gözyaşlarım akıyordu. İçim resmen ağlıyordu. Yutkunamadım ilk başta. "Ne yani Kaan kaçırıldı mı şimdi? " diyebildim sadece ağlayarak.

Mert'in cümlesiyle yıkılışa geçeceğimi bilmiyordun tabi..

" Sadece kaçırma olayı da olmayabilir İrem.. Nalet olsun ki ona bir şey yapmış olabilirler ve belki de öld.."

Kes sesini diye hıçkırığımın arasından bağırdım. Dün bana söylediği şarkı geldi aklıma. Biliyor muydu yani dönülmez bir yola gideceğini. Yada başının belaya gireceğini. Ah hayır o sözler..

Bak son defa sarıl bana dönemem belki bir daha. Gidiyorum buralardan gidiyorum uzaklara. Hayıırr hayır..!!

"O ölemez ona bir şey olamaz tamam mı? Daha bana bir daha sarılmadan gidemezz.."

Her Şey Çok SevmektenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin