Ne olacağı belli mi olur ?

430 28 1
                                    

-LEYLA'DAN-

-Evim mi ?

-evet evim yolumdan çekilirsen hani...

Hiç bir şey diyemeden öylece karşısında dikilip kalmıştım. Yok tesadüf olamazdı bu kadarı. Allahım sen beni bu çocukla mı sınıyorsun anlamıyorum ki ya. Yanımdan geçip gitmişti ki sonra birden arkasına dönüp Yine aynı sırıtışla burnumun dibine kadar gelip

- Yoksa yeni taşınanlar siz misiniz ? Apartmanımıza senin kadar sakin (!) insanların taşınması ne hoş.

Deyip parmağıyla burnumun ucuna vurup egosuyla beraber apartmana girdi. Eve girer girmez kapıyı öyle bir çarpışım vardı ki İrem odasından içeri koşarak geldi. Miray yere attıklarımı bir yandan toplayıp bir yandan da olanları İrem'e anlatmakla meşgulken ben yastıklara vurup ağzıma geleni söylemekle meşguldüm.

-burdan taşınmalıyız evet evet yoksa her an katil olabilirim.

Kızlarla akşam yemeğinde uzun uzun konuştuktan sonra odama geçip her zaman ki gibi günlüğümü yazmaya başladım. Yazmak her zaman iyi gelirdi bana ve kendimi bildim bileli günlük tutardım. Ve yine penceremin önünde yazmamı bitirip yatmaya hazırlanıyordum. Dışarının ışığında yazmak daha iyiydi sanki. En azından sakinleşmiştim. Defteri kapatıp kafamı kaldırdığımda gördüğüm o manzaraya kadar. Karşı dairelerden birinde oturan Emir Bey le odalarımız da karşı karşıyaydı. Şaşırdım mı tabi ki hayır. Artık onunla ilgili her şeyi bekler oldum. Bu çocuk hiç mi aile terbiyesi almamış. Gecenin bu saatinde ışıklar perdeler açık o üzerini değiştirmekle meşgul. T shirt i çıkarıp bir yere attı ne beklersin ki. Ne yapıyordu yani bu kas gösterisi mi ? Aniden kafasını çevirdi bana doğru baktı. O görmesin diye kendimi yatağa atacağım derken yere düştüm ve tekrar "aptal aptal aptal " diye söylenmeye başladım. Her zaman boş bir defterim olurdu günlüğümün bitmesine hazırlıklı olarak. Onu alıp Emir' e karşı olan bütün hakaretlerimi başladığı günden beri yazmaya başladım."napalım güzelim orda manken gibi durmayıp az geri kaçsaydın. " Kaçsam ne olacak karşıma çıkmadan duramıyorsun ki. "Ufaklık" senin beynin ufak be ukala. "Bu sefer ödeştik galiba" ödeşicem ben seninle pis egoist. "Ablası atsana topu geriye. " o top kafana düşsün senin. Al evini müsait bi .. Derken kızların kapıda kıkırdadığını duydum dikilmiş bana gülüyorlardı. Olan biten sinirimi yazıp kendimi yastığıma gömdüm.

Sabah erkenden kalkıp hazırlandım. Evde ne varsa yiyip o öküze yakalanmamak için en azından günümün iyi geçmesi için kızları aceleyle evden çıkarmaya çalışıyordum. İrem hasta olduğu için gelmeyince Miraya yönelip onu çekiştirdim bu sefer. Miray:

-Leyla daha bir şey bile yemedim ben dur be kızım. Sen kadar hızlı yiyemiyorum malum.

-Zaten miden de küçük senin yolda yerim diye kendime bir şeyler hazırlamıştım onu yersin hadi hadi.

-yuuh abi yuhh nerene yiyorsun bu kadar nasıl bir psikopatsın sen anlamıyorum ki.

Zor da olsa evden çıkmıştık hem de Emir'i görmeden günün güzel başlaması için harika bir sebep. Üniversiteye vardığımızda Mirayla ayrıldık. Tanıdığım bir kaç arkadaşı görünce yanlarına gittim. Naber diyerek kocaman gülümsememi yüzüme takındım. Ve içten bir karşılığını da Esra dan aldım. Esra sınıfta tanıdığım ilk kişiydi. Çok sevecen samimi biri olduğunu hissettiğim için onunla takılmak daha cazip geliyordu. Ayrıca kuzeni bizim bir üst sınıfımızda olduğu için çoğu kişiyi tanıyordu. "Gel hadi kuzenimin yanına gidelim. Sende bir kaç kişiyle tanışmış olursun. Fena mı ? " diyerek çoktan kolumdan tutup götürmeye çalışıyordu bile. Arkadaşımı kıramayıp bir kaç kişinin oturduğu bir masaya oturduk. Kuzeni Ediz ve onun bir kaç arkadaşıyla tanıştım. Ediz'in arkadaşı Gökhan'ında İstanbullu olduğunu öğrenince onunla sohbet etmeye başladık. Gökhan hafif kıvırcık saçlı uzun boylu zayıf kendi halinde sevimli görünen ve yüzü hala bir küçük bir çocuğu andıran biriydi kendi çapında tatlı sayılırdı aslında. Kocaman kahverengi gözleri vardı. Ama kendini Brad pitt gibi hisseden komik bir çocuktu. Esra :

-Aşk olsun Leyla Gökhanla konuşurken beni unuttun.

- olur mu hiç konu İstanbula gelince laf lafı açtı ortak bir kaç yönümüz çıktı o kadar canım benim Diyerek gülümseyip gönlünü aldım. Gökhan:

- Daha ortak ne yönlerimiz çıkar ne olacağı belli mi olur diyerek çapkın bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

Her Şey Çok SevmektenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin