masum bir öpücük

3.1K 129 53
                                        

selamm bugün büyük gün ama bölüm öncesi hikaye paylaşasım geldi.

5k izlemeyi geçmişiz teşekkürler ilginiz için. Bunun şerefine size minik süprizli bölüm yazmak istedim

iyi okumalar.

_________

Doruk:

Siz hiç ilk görüşde aşka inanırmısınız? Ben inanmıyorum yani en azından inanmıyordum. Sakin bir hayatım vardı benim,herşey okadar yolunda gidiyorduki. Tabi ona göre sıkıcı ve bir miktarda acıklı bir hayatdı benimkisi. Ama onun gelişiyle tepetaklak olmuşdu hayatım.

Bir anda kendimi o gözlere bakarken bulmuşdum resmen. Heryerde kavganın ortasında bile onu arar oldum.

Kalbim artık onu görünce atmaya başlıyordu sanki. İlk kez yengesinin yanında görmüşdüm onu. Okadar mahçup görüküyorduki. Heryer onun gibi kızlarla doluyken ben bir an olsun gözlerimi alamamışdım ondan. Zordu kabullenmek benim için ama ben o asi kıza ilk görüşde tutulmuşdum bile. İnkar etsem neye yarar kalbim beni ele veriyordu bi kere.

Kafamdakı düşünceleri atarak gelmişdim okula. Artık Asiyeyle aramızda eskisinden çok daha iyi bir ilişki vardı. En azından tokat yemiyordum ondan.

Çocuk gibi heycanlanarak sınıfa gelmiş ve onu görmek umuduyla içeriye girmişdim. Ordaydı arkaya doğru eğilerek digerleriyle konuşup gülüyordu.

böyle güzel gülen bir insanın nadiren gülmesi bence dünyaya büyük bir haksızlıkdı.

Berk benim geldiğimi fark edince kalkıp yanıma gelmişdi. Normalde sınıfda olmayan o son zamanlarda nedense bir türlü sınıfdan ayrılmıyordu. Belkide sınıfdan degilde içindeki o kişinin peşinden ayrılmıyordu.

"Doruk kardeşim hoşgeldin"

selamlaşma faslını geçerek yerlerimize oturmuşduk malum ders biolojiydi ve hocanın gazabına hiç uğrayamazdım bugün

Asiye sonunda fark etmişdi beni ve geri doğru dönerek bana bakarak selam vermişdi

İnsanlık için küçük benim için büyük birşeydi bu

"Evet çocuklar herkes önüne dönsün derse başlıyoruz"

Asiyeden.

uzun süren dersin sonunda hoca herkese bir sunum vermişdi. Daha doğrusu 2 kişiye 1 sunum vermiş.ve ne tesadüfse benim partnerim Doruk olmuşdu. Evet bu beni bir miktar heycanlandırsada bunu belli etmeme gerek yokdur bence.
Doruk diğerlerinin yanından sıyrılarak yanıma gelmiş ve bir eli saçındayken konuşmaya başlamışdı

"Asiye ödevi nerde çalışalım?"

busefer ödevi doğru düzgün zamanında bitirmemiz lazımdı. yoksa yine azar işitecekdim. Ne onun evine ne de kendi evime gidemezdim. Tabi Harikanın o bakışlarına magruz kalmakda isteklerim içinde degildi

"kütüphaneye ne dersin. Hem çok fazla kişide olmuyor orda kafeden daha sakindir."

söylediğim fikir Dorukun hoşuna gitmiş olacakki gülümseyerek karşılık vermiş ve onaylamışdı

"tamam e o zaman ders çıkışı gideriz "

"olur."

Yazardan.

Tüm dersler bitmiş ve Doruk Asiyeyle birlikde kütüphaneye gelmişdi. Her iki gençde bir birlerine çakdırmamaya dikkat etselerde yeterince heycanlı ve tedirginlerdi.

Kütüphanedeki masalardan birine yaklaşmış ve yan yana oturmuşlardı

"Ben gerekli bir kaç not aldım aslında ders arasında "

Asiye aldığı notları Doruğa gösteriyor fakat Doruk Asiyedrn başka bişey göremiyordu.

Artık gelmelerinin üzerinden yarım saat geçmiş ve Asiye akşam geç yatmanın yorgunluğunu üzerinde hiss etmeğe başlamışdı

Dorukdan

Eğerki karşımdakı manzarayı her gün görme şansım olsaydı saatlerce bioloji çalışmaya razıyım.

Asiye yarım saatde okadar fazla derse odaklanmışdıki en sonunda yorulmuşdu.
daha fazla Asiyenin uykuyla cebelleşmesini istemeyerek ayağa kalkmışdım

"Asiye ben kahve alıp gelicem beş dakikaya"

sadece kafasıyla onaylamış ve yeniden kitaba doğru dönmüşdü

____
kısa bir sürenin ardından kahveyle bitlikde kütüphaneye dönmüşdüm fakat karşımdakı manzara bir tablodan farksızdı

Asiye başını masadakı kolları üzerine koyarak uyumuşdu. Okadar güzel gözüküyorduki. Rüyada bile bişeylere sinir olduğu kesindi. Kaşları çoğu zaman olduğu gibi çatık bir haldeydi. Acaba benle mi yoksa Harikayla mı kavga ediyordu yine.

Dayanamayarak yaklaşdım ona doğru ve eski yerimi aldım yine. İstemsizce elim iki kaşı arasına gitmiş ve onun o çatık kaşlarını düzeltme isteğiyle dolmuşdu içim. Her neydise o sinirlendiren ben bile olsam buna şahit olmak istemezdim.

son anda uyandırırım korkusuyla elimi geri çekmişdim gerçi. Biraz daha izlemek istiyordum onu.
sol elimi çenemin altına koyarak kaç dakika olduğunu bilmedigim bir süre boyunca onu izliyordum. Okadar güzeldiki. Güzel olmak için oysa hiçbir çaba sarf etmiyordu bile.

Herşeyi gözeldi onun kendisi gibi asi saçları, siyah boncuğu andıran gözleri, sinirlenince kızaran yanakları..

Son sözü neden söylemişdimki şimdi...

aklımdakı düşüncelerden arınmak isteyerek iki yana doğru sallamışdım kafamı. Bu günlük bukadar düşünce yeterliydi bence.  Ceketimi çıkararak Asiyeye dogru bir miktar eğildim ve onun omuzlarina doğru bırakdım.

fakat bunu yaparken biraz fazla Asiyeye yakın olmuş ola bilirim

yazardan

Doruk olduğu pozisyonda hala dururken öylece hayranlıkla izliyordu Asiyeyi. Asiye uyansa herhalde çok pis azar yiycekdi belki ama yinede çekememişdi kendini geriye.

tam uzaklaşıcakken Asiyenin kafasını kaldırması sonucu beklenmedik bişey olmuşdu.

Asiyenin yanağı dorukun dudaklarına değmişdi.

ve bu minicik temas  bile Dorukun kalbinin göğüsunden çıkacak gibi atmasına yetmişdi

AsDor hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin