.two.

166 19 17
                                    

Aradan bir kaç gün geçti ama mail kutusunda ya da son arama kayıtlarında herhangi bir hareket yoktu. Sabah uyandığında, iki elini yanaklarından şakaklarına doğru sıyırdı ve saçlarını hafiften çekiştirdi. Yatakta iyice gerilip yorganı üstünden itti ve yanı başındaki komodinden telefonunu aldı. Saat sabahın dokuzuydu. Altta bir bildirim vardı hem de maildi. Heyecanla parmak izini okutup kildi açtı,

Gönderen: Tracey Jacobs
Alıcı: Ashley Western

Konu: !Yüzük!

Yanıt: Merhaba Ashley!
Mailin için teşekkürler, yüzüğü yazacağım adrese getirebilirsin. Johnny bunun için minnettar.

{KONUM}

Infinitum Nihil Film Company, N Sweetzer Ave, Zooga Yoga West Hollywood yanı.

Ashley'in gözleri yerinden fırlayacak gibi oldu. Defalarca okudu mesajı, yataktan fırladı ılık bir duş aldı hızla giyindi çamaşırlarını, altına bol paça siyah pantolon üstüne kısa kollu beyaz v yaka tişörtünü geçirdi ve pantolonun içine sıkıştırdı. Hızla saçlarına fön çektikten sonra ayna karşısına geçip yüzüne biraz kapatıcı uyguladı, ince bir eyeliner çekip dudağına sürdüğü pembe glosstan biraz alıp yanaklarına yedirdi. Kirpiklerine de mascara uyguladıktan sonra üstüne siyah kısa kollu gömleğini de geçirip, yüzüğü ufak kol çantasına attı. Kapıdan çıkıp kilitledi. Arabasına binip navigasyondan yolu takip ederek şirketin önünde durdu. Fazlasıyla heyecanlıydı. Belki de Johnny'i görebilir ve konuşabilirdi. Kapıdan içeri girerken korumalar onu durdurup sorular sormaya başladılar.

"Öylece giremezsiniz hanımefendi. İsminizi ve ne için geldiğinizi söyler misiniz?" heyecanla derin bir nefes aldı.

"Ah haklısınız, Ashley Western. Bay Jacobs bilgilendirmiş olmalıydı. Johnny'nin yüzüğü bende onu getirmiştim." korumlaradan biri alayla sırıttı. Ashley kaşlarını çatarak adama baktı.

"Gün içinde buraya senin gibi kaç kişi geliyor haberin var mı? Üzgünüm küçük hanım bize bilgi verilmedi seni içeri alamam." dediğinde Ashley'in sinirden gözleri dolmuştu. Hızla çantasından yüzüğü çıkardı.

"Yalan söylemiyorum bakın yüzük burada, hem bir şey yapmayacağım ki yüzüğü verip gideceğim." dediğinde hafiften sesi titremeye başlamıştı. Adamlar hiç bir şey söylemeden omuzlarından tutup arkasını döndürdüler ve yavaşça ittiler. Gözlerinden bir kaç damla yaş süzüldüğünde başını eğip yüzüğü çantasına atarken kendi kendine söylendi.

"Sana olan sevgim yüzünden kalbim kırılıyor fakat benim varlığımdan dahi haberdar değilsin Johnny. Öyle ağır ki bunu asla bilemeyeceksin."

Ağlamaklı sesiyle konuştuktan sonra yanaklarından göz yaşlarını tekrar silip kafasını kaldırdı ve bir adım atmaya yeltendiğinde karşısında gördüğü kişiyle donakaldı. Adeta o ılık havada elleri hatta belki bütün vücudu buz kesmişti. Sanki bir anda hep o hayalini kurduğu gerçekliğe ışınlanmıştı. Kanı çekilir gibi hisseden kızın karnı sancılanmaya ve bacakları içten içe titremeye başlamıştı. Johnny ile göz göze geldiklerinde o baygın bakışları ve çarpık gülümsemesiyle ona, kıza bakıyordu. Kibar bir şekilde güneş gözlüğünü çıkarıp kızın yüzünü daha çok inceledi. Ağlamış mıydı ? Hafiften kaşları çatıldığında kız hâlâ bomboş bir ifadeyle ona bakıyordu. Gerçek olabilir miydi? Tanrım sen aklımı koru diye geçirdi içinden ve kesik ama derin bir nefes alıp konuştu.

"Üzgünüm, sorun çıkarmak için gelmedim. Sadece yüzüğünüzü verecektim." eğer kendini sıkmasa bayılırdı, daha fazla yaş süzülsün istemiyordu gözlerinden. Johnny elini omzuna koyduğunda kızın kaşları havalandı.

the Ring/JohnnyDeppHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin