Sex Addicts || Michael Clifford (Çeviri)

12: accidentally

Günler haftalara dönüşürken, ve haftalar aylara dönüşürken, Michael Devon hakkında ilk yerde öğrenmek istediğinden fazla şey öğrenmişti. 

Piliç kız filmlerinden nefret ettiğini ama korku filmlerini sevdiğini, ve favori filminin daima The Exorcist olduğunu öğrenmişti. Çoğu şeyden korkmadığını, neredeyse korkusuz olduğunu, fakat nefret ettiği tek şeyin sürünen böcekler olduğunu öğrenmişti. Kremasız kahve aldığını ve yemekleri ağızlarını açarak çiğneyen insanlara karşı güçlü bir antipatisi olduğunu öğrenmişti. 

Ve o da onun hakkında şeyler öğrenmişti. Büyük bir romantik ve kızları "ateşli" veya "seksi" hissettirmek yerine güzel hissettirmekten zevk aldığı gerçeği gibi. Gitar çalabiliyordu ve şarkı söyleyebiliyordu - oldukça güzel söyleyebiliyordu, eklemeliydim. Meyve sticker'larını toplamak gibi garip bir takıntısı vardı ve ağaçlara karşı bir fetişi vardı.

"Nasıl birine kazayla oral seks yapabildin?" Michael merak etmişti, kanepesinde arkaya yaslandı. Birlikte daha ve daha fazla zaman geçiriyorlardı, ekstra ortaklıktan zevk alıyorlardı. 

"Yani, bilirsin, kazayla penisini serbest bıraktım ve emdim." Devon gelişigüzel omuz silkti, Michael'ın yüksek bir kahkaha atmasına sebep oldu.

Bir cuma gecesiydi ve Michael eve gidip ailesiyle ve tumblr takıntısı olan kız kardeşiyle yüzleşme havasındaymış gibi hissetmiyordu. En yakın arkadaşıyla zaman geçirmek istemişti, sadece arkadaş olmadıkları apaçık olsa bile.

İkisi de birbirine nasıl hissettiklerini söylemekten korkuyordu. Aşk bunun gibi garipti, biliyorsunuz. Michael, kimsenin birini onun Charlie'yi bıraktığı kadar hızlı bırakamayacağı için Devon'ın onu sürtük olarak düşünmesinden korkuyordu. Devon, Michael'ın klasik bir seks bağımlısı gibi hissetmeyeceğinden ve Devon'ın tek istediğinin vurup kaçmak olduğunu düşünmesinden korkuyordu. 

O gece saat 10:53'e ulaştığında Devon'ın telefonu kahve masasının üstünden vahşice titredi. İkisi de Michael'ın protestolarına rağmen bir daha The Exorcist'i izliyordu. Michael göğsünde tuttuğu bir yastığa daha sıkı sarılıp yüzünü bir korkuyla kaplarken Devon merakla telefonunu kontrol etti. 

Devon'ın gözleri ekranı taradı, şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Mesaj geçen iki yıl boyunca iletişim kurmadığı Ashton'dandı. 

new york'tayım. ziyaret etmeye gelebilir miyim??

Ekranı ifadesizce izledi, cevaplamaya ve ayrıca nasıl ortaya çıktığına şaşırmıştı. Peki ya gerçekten ateşli veya bunun gibi bir şeydiyse? Kanı bir milyon düşünceyle -çoğu negatif- soğukça geziniyordu. 

Devon kızgın bir şekilde Michael'ın omzuna dokundu, şokla zıplamasına sebep olmuştu. "Ne?" diye tısladı.

"Ashton'dan bir mesaj aldım. Şu an şehirde ve ziyarete gelmek istiyor, ne söylemeliyim?" 

Michael bir anlığına düşündü, yeni bilgiyi sindirmeye çalışıyordu. "Bu Florida'da seni seven Ashton değil mi?" diye sordu dikkatlice.

Devon başıyla onayladı, dudağını ısırıyordu. "Nerede olduğumu söylemeli miyim böylece buraya gelebilir? Ah Tanrım, korkuyorum."

"Yap derim. Onu sevmiyorsun, değil mi?" Michael sordu, tanımadık yeni bir kıskançlık dalgası onu kaplıyordu.

"Hayır, tabii ki. Bu biz şeymişiz gibi...eski arkadaşlar."

Michael buna cevap vermedi, ama basitçe başıyla onayladı ve dikkatini filme geri vermek için döndü. Devon Ashton'a hızlı bir mesaj gönderdi, apartmanının bulunduğu yeri söylemişti.

Her şekilde neden New York'taydı ki? Sadece ziyaret içindi, öyle umuyordu. Aslında tüm yolu onun için gelmediği sürece. Ve eğer bin mili onu ziyaret etmek için geldiyse suçluluk onu canlı canlı yerdi. Sadece verdiği kararın doğru karar olması için dua etti.