Golden Boy - Sope

8

"Lalisa uyandıracaksın fotoğraf çekmeyi bırak artık." Jungkook'un sesiyle gözlerimi açmış karşımda Lalisa'yı görmemle irkilmiştim. Kafasını omzuma koyan Yoongi irkilmemden rahatsız olmuş olacak ki bana biraz daha sokulmuştu. Onun bu hareketiyle gözlerim şaşkınlıktan iyice açılmış, Lalisa, Jungkook ve Taehyung'tan ise kıkırtı gelmişti. "Ne yapıyorsunuz siz burada?" diye sessiz bir şekilde sormuş, ters ters karşımdaki üçlüye bakmıştım. "Telefonlarımı açmadın. Ben de merak ettim. Peşimden de Jungkook'u getirdim, Jungkook'u gören Tae de yapıştı bize." Kafamı tamam anlamında sallamış, birkaç saniye bakışmıştık. Yoongi ile bulunduğumuz durumu hatırlayınca "Çıkın lan dışarı! Hâlâ ne yapıyorsunuz?"

"Doğru diyor Lisa. Ayda yılda bir sevgilisiyle uyumuş, biz de o günü bulmuşuz." Taehyung'un dediği şeyle Lalisa gülmemek için ağızını kapatmış Jungkook ise sırıtmıştı. Gözlerimi üçünde gezdirip " ben bunları yaşamak için önceki hayatımda ne günah işledim?" diye mırıldanmıştım. Jungkook dediğim şeyle gülmüş, Lalisa ve Taehyung'u arkasından ittirmeye başlamıştı. Taehyung hiç itiraz etmeden ilerlerken Lalisa hâlâ fotoğraf çekmeye çalışıyordu. "Yoongi kalk! Kalksana be adam! Bu gürültüye nasıl kalkmadın anlamıyorum ki."

"Beş dakika daha lütfen." kedi gibi mırıldanmasına gülümsemiş, elimi saçına götürmek için kaldırmıştım. Aklıma Lalisa'nın gelmesiyle oflamış battaniyenin altından çıkmıştım. "Kahvaltıyı hazırladığım zaman kalkacaksın!" uyku sersemliği ile kafasını sallamış arkasına dönmüştü. Yavaş adımlarla odadan çıkarken derin bir nefes almış, aşağı inmeden önce lavaboya girmiştim. Yüzüme buz gibi suyu çarptıktan sonra aynadaki yansımama bakmıştım.

"Çok tatlı uyuyordu ya. Kedi olarak eve mi alsam ne yapsam?"

Kendi kendime dediğim şeyle gözlerim büyümüştü "Hoseok delirdin mi oğlum? Kendine gel!" yüzüme yeniden su çarpmıştım. "Acaba kendimi öldürsem mi? Aklımdan çıkmıyor uykulu hali. Öyle çıkar belki?" kendi kendime dediğim şeylerin saçmalığına gülmüş, kapının çalmasıyla yerimde zıplamıştım.

"Hoseok kiminle konuşuyorsun on dakikadır? Yeni arkadaş falan mı edindin? Ya da delirmeye mi başlıyorsun, aşkından?" Taehyung'un alay eden sesiyle derin bir nefes almıştım. Kapıyı açıp ters ters karşımdaki esmer bedene bakmış sırıtışının daha da büyümesini sağlamıştım. "Hayali arkadaşlarımın sizden daha anlayışlı olduğu kesin." dediğim şeyle gülerken merdivenlerden aşağı inmiş annem ve Lalisa'nin fısır fısır konuştuğunu görmüştüm. "Ne dedikodusu yapıyorsunuz yine?" Lalisa sesimi duyunca hayalet görmüş gibi çığlık atmış Jungkook ve Taehyung'un gülmesine sebep olmuştu. Tek kaşım kalkık Lalisa'ya bakarken "Ne dedikodusu? Annene bir şey anlatıyordum sadece." diye mırıldanmıştı. İnanmadığımı belli eder bir şekilde bakarken annem araya girmiş, "Ben çıkıyorum, kahvaltınızı edin sonra ne yaparsanız yapın. Görüşürüz!" alelacele kapıya doğru gitmişti. Bunlar bir şeyler karışıyordu ve bu açıkça anlaşılıyordu.

"Annen Lalisa'nin çektiği fotoğrafları para karşılığında istedi."

Jungkook'un gülerek dediği şeyle gözlerim açılmış tam ağzımı açacakken "Ne gürültücüsünüz ya. Yaşanmaz cidden sizinle!" diye söylenen Yoongi ile tekrar kapatmıştım. Karşımdaki üçlünün üstünde bakışlarımı gezdirirken pot kırmamaları için dua ediyor, kıracaklarını bildiğim için de kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Ay! Yoongi, günaydın. İyi uyudun mu gece?"

Lalisa'dan beklediğim gibi alttan alttan hem hesap soruyor hem de dalga geçiyordu. Yoongi bana bakıp sırıtmıştı "Çok iyi uyudum. Hayatımda bu kadar güzel uyumamıştım." sabır çekercesine derin bir nefes almış annemin yarım bıraktığı kahvaltı masasını tamamlamak için tezgâha ilerlemiştim, bunlarla uğraşılmazdı.

"Belli oluyor zaten yüzüne renk gelmiş."

"Sen de Taehyung ile uyuduğunda böyle oluyorsun, biliyor muydun?"

"Taehyung şu kıza birini bulalım lütfen, tek başına kalmaktan bize sarıyor."

"Hayatım ben bunu başından beri söylüyorum zaten. Kuzenine birini beğenmeyen sensin?"

"Ben kuzenime değil, uğraşacak kişiye üzülüyorum. Yoksa ne yapayım Lalisa'yı?"

"Niye sizin derdiniz ben oldum şimdi? Hani konuşmuştuk Yoongi'ye oynayacaktık?"

"Yine yeni bir gün ve her zaman ki gibi Lalisa pot kırıyor."

Sohbetlerine bir yandan gülüyor bir yandan kahvaltı masasının hazırlığını bitiriyordum. "Boş konuşacağınıza buraya gelin de kahvaltı yapalım sonra gidin bıktım sizden." onaylayan mırıltılar eşliğinde masaya oturmuş, sohbet ederek kahvaltımızı yapmıştık.

"Okul yok bence dışarı çıkalım. Hem bugün Taehyung'un sahnesi yok muydu?"

Taehyung onaylar bir şekilde kafasını sallamıştı "Jungkook seni getirmek istemedi değil mi doğruyu söyle." diye mırıldanmış, Lalisa'nin hemen koruma moduna geçmesini sağlamıştı. "Hah! Jungkook Kim ya? Benden küçük kuzenim mi?" Jungkook derin bir nefes aldı "Başladık yine, ay olarak büyüksün abartma bir şeyi de." diye söylenince Lalisa az da olsa üzülmüştü. Jungkook'tan böyle bir çıkış beklemediği kesindi. "Lalisa, eve gidip hazırlan. Jungkook ve Taehyung ayrı takılmak istiyorsa takılabilirler." Lalisa'nin durgunlaşmasını sadece benim fark etmemiş olmam Yoongi'nin de fark etmesi ve Lalisa'nin moralini yerine getirmek istemesi oldukça hoşuma gitmişti. Lalisa benim küçük kardeşim gibiydi kendi kuzeni bile onun neye kırıldığını bilmiyor olsa da Yoongi'nin Lalisa'yı düşünmesi onu mutlu etmek istemesi ön yargılarımı yıkmaya başlamıştı. "Yoongi haklı, ne istersen onu yapalım." Yoongi sırıtarak bana bakmış "Haklı mıyım gerçekten?" diye flörtleşmeye çalışmıştı. Ama sadece çalışmıştı. Lalisa kafasını sallamış kimseye bir şey demeden evden çıkmıştı. "Yılışma Min Yoongi."

"Bir kere daha söyler misin lütfen?"

"Hayır."

"Peki."

Konuşmanın saçmalığıyla gözümü devirmiş. Karşımda duran ve bizi izleyen ikiliye dönmüştüm. "Kuzenin diye Lalisa'yı kırabileceğini zannediyorsan, çok yanlış zannediyorsun Jeon Jungkook." Yoongi'den gelen beni onaylayan mırıltılara gülümsemiş, anında kendimi toparlamıştım. Çok çabuk yeniliyordum ve bu çok saçmaydı. İki hafta önce kanlı bıçaklı olduğum biriyle şu an yan yana oturuyor akşam gideceğimiz yeri konuşuyorduk. Bu duruma nasıl geldiğimi anlamamıştım bile. "Böyle bir tepki beklemediği belliydi. Sadece şaka yaptı kook, sert bir şekilde çıkışman gerekmezdi. Aramızda ki tek kız o ona göre hareket etmelisin." bu sefer onaylayan taraf ben olmuştum. Jungkook oflayıp "Tamam, gelmeyin üstüme. Özür dilerim eve geçince." Lalisa bize karşı hassas biriydi ve bunu Yoongi bile fark etmişti. Jungkook'un bu kadar umursamaz olması beni sinirlendirmiş, bir şey dememek için derin bir nefes almıştım. Yoongi ile göz göze gelmiş bana gülümsemesiyle ben de ona gülümsemiştim. Kafasını yana yatırmasıyla bir miyavlamadığı kalmıştı. Keşke miyavlasaydı, neyse.

Hoseok Yoongi'yi iyice kedi belledi he