9

263 34 36
                                    

"Lisa fazla açık değil mi sence de?" Lalisa saatler sonra sonunda bize gelmiş Yoongi'nin oldukça sinirlenmesini sağlamıştı. Gideceğimiz yer kafe ve bar karışımı bir yerdi ve yanında biz olacaktık ama her an bir şey olabilirdi. Oturduğum koltuktan Lalisa ve Yoongi'nin konuşmasını izliyor ve nedensiz bir şekilde hoşuma gidiyordu. Bunu yüzlerce kez söyleyebilirim ki Yoongi'nin değer verdiğim insanlarla böyle olması ilgimi çekiyor, oldukça da seviniyordum. Dışarıdan bakınca serserinin teki olmasına rağmen davranışları çok tatlıydı. "Hoseok? Sana diyorum niye beni takmıyorsun?" Lalisa'nin meraklı sesiyle gözlerimi daldığım yerden çekmiş "Ne?" diye mirildanmistim. "Şu manitana söyler misin yanımda tam 4 tane erkek olacak ve biz o kadar ağır bir yere gitmiyoruz! Üstüme laf söyleyip duruyor!"

"Manita mı?"

"Cidden takıldığın yer orası mı?"

"Her neyse. Üstüne tişört gibi bir şey giyersen hiçbir şey demeyiz Lalisa." ayağını yere vurup odama doğru yol almış arkasından sırıtmamı sağlamıştı. Yoongi'den gelen kıkırtıyla ona dönmüştüm, gıdığının altını sevesim gelmişti. "Korumacı baba gibisin." dediği şeyle gülümsemiştim "Sen mi ben mi? Kızı bezdirdin sabahtan beri."

"Çevremde fazla kız yok alışkın değilim, Lisa da oldukça güzel biri kavga etmek için de fazla üşengecim."

"Senden önce benim kavga edeceğim gerçeği."

Dediğim şeyle kahkaha atmıştı, kahkahasına gülümserken göz göze gelmiş, anında bakışlarımızı çekmiştik. Ne ara bu kadar utangaç olmuştuk? Veya bu kadar yakın. Okulda böyle olsaydık büyük ihtimalle kıyametin geldiğini zannederlerdi. "Lisa üstüne bir tişört giyip inmek bu kadar zor mu gerçekten?" Yoongi'nin sıkılmış sesiyle Lalisa aşağı inmiş siyah askılı elbisesinin altına beyaz tişört giymişti. Yine dediğimiz şeyi yapmasıyla sırıtmıştım fark etmiş olacak ki "Dayak istemiyorsan önüne dön Hoseok." diye çemkirmeyi ihmal etmemişti. Atarlanmasına gülmüş ve koltuktan kalkmıştım. Yoongi de peşimden kalkarken kapıya doğru ilerlemiş ayakkabılarımı giymiştim.

"Yoongi ön koltuk benim."

"Lisa ben arabayı kullanıyorum?"

Ayakkabımı giymeyi bitirip ikisine baktığımda aşırı saçma bir bakışma halindeydiler ve bu benim kahkaha atmama sebep olmuştu. Cidden ikisi kayıp kardeş falan olmalıydı. "Lalisa arkaya oturacağını yoldan geçen birine sorsak bile söyler."

"Hiçbir güç beni arkaya oturtturamaz!"

********

"Hoseok buradan radyoya ulaşamıyorum. Şarkıyı değiştirir misin?"

İki dakika önce söylenirken ani ruh değişimine kıkırdamıştım. Kafamı onaylarcasına sallamış, istediği gibi şarkıyı değiştirmiştim. Birkaç dakika sonra kimseden ses çıkmazken gözümü Yoongi'ye çevirmiştim. Pürdikkat araba sürerken aşırı yakışıklı duruyordu. Üstü simsiyah olduğu için ten rengi parlıyordu. Sarı saçları dağılmış, düzeltme gereği bile duymamıştı.

"Klişe wattpad kızları gibi ne kesiyorsun beni Hoseok? Dur tahmin edeyim gözün mü daldı?"

"Fazla fic okuyorsun sanki sen? Bakmak istedim baktım sana ne ?"

"Tabii bana ne, başkasına bakma da."

"İşine bak!"

"Tamamdır hayatım, kızma."

"Yoongi! Dayak mı istiyor senin canın?"

Lalisa'nın oflamasıyla ona dönmüş "Ne var?" diye mırıldanmıştım. "Flörtleşmeyi kesseniz de insek? on dakikadır mekânın önünde bekliyoruz da." Yoongi'nin kıkırtısıyla bu sefer oflayan ben olmuştum. Hızlıca arabadan inmiş Lalisa'nın arabadan inmesini bekliyordum. Birkaç dakika sonra inmediği için kapıyı açmıştım. "Az önce söylenen sen değil miydin?" yakalandığını belli eden surat ifadesiyle bana bakmış bir şey demeden arabadan inmişti. Yoongi'de arabadan inince, mekânın biraz gerisinde bizi durdurmuştu. "Lisa, yanımızdan ayrılmıyorsun ve çok içmiyorsun. Hoseok, aynısı senin için de geçerli." Lalisa ile aynı anda oflamıştık.

Golden Boy - SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin