"Hasiktir ya." on dakikadır Lalisa'nın hem yaralarıma pansuman yapıp hem de küfür etmesini izliyordum. Yoongi ile son konuşmamızdan sonra Yoongi evime gelmişti. Kapıyı açar açmaz suratıma yediğim yumruk ile neye uğradığımı şaşırmış, ardından kendimi toparlayıp ben de ona vurmuştum. Birbirimizi biraz hırpaladıktan (Birazdan kastı yüzleri kan içinde kalmıştı.) sonra o siktir olup gitmiş ben de Lisa'yı aramıştım. Lalisa beni ilk gördüğü zaman ne yapacağını şaşırmış pansuman yapmak için lazım olan malzemeleri almaya giderken iki kere yere düşmüştü. Dizini kanattığı için ağlamış sonra kalkıp bana pansuman yapmaya başlamıştı. "Yungi geldiğinden beri hocaların ve müdürün gözünden düşmeye başladın. Dikkatli ol biraz. Bu halde okula gelirsen bütün itibarın mahvolur." Gözlerimi abartılı bir şekilde devirmiştim "İtibar da hocalar da umurumda değil Lisa bilmiyorsun sanki." umursamazca konuştuğumda Lalisa kafama vurmuştu. "Kaç yıldır okul birincisisin, okulun gözdesisin resmen. Aniden böyle davranman çok saçma." ters ters ona bakmıştım "Hayatımı insanlara göre yaşamıyorum Lalisa ne düşünürlerse düşünsünler. Hem sen de voleybol takımı kaptanısın ve okul dördüncüsüsün sen neden dikkat etmiyorsun?" Lalisa derin nefes almıştı o sırada pansumanımı bitirmiş yan tarafımdaki koltuğa oturmuştu. "Hiçbir zaman hocaların veya öğrencilerin gözdesi olmadım Hoseok ailemin olamadığım gibi. Her neyse haklısın sen de, boş ver." Moralinin bozulduğunu fark edince yanına oturmuş kafasını öpmüştüm. "Benim her zaman gözdem olacaksın minik bebek." gülmüş ve karnıma hafif bir şekilde vurmuştu. "Ee bu özel ders mevzusunu ne yapacaksın? Hem sınavlar başlayacak diğer ders verdiğin kişilerde peşinde dolanmaya başlarlar." Sıkıntıyla nefes vermiş "Bilmiyorum. Diğer ders verdiklerime de vermek istemiyorum artık sıkıldım baya." diye mırıldanmıştım. Lalisa kollarını belime sarmış "sınavlar iyice yaklaşmadan haber ver o zaman, sana güvenmesinler hiç. Yoongi'ye ders verme şeyini de hocalarla konuş." ciddi bir şekilde konuşken gülmüş saçlarını karıştırmıştım. "Uf yorma beni ya. bıktım."
********
"Hocam bu sene kendime vakit ayırmak istiyorum. Dönemin çoğunu ders vererek geçiriyorum bu yüzden aileme ve arkadaşlarıma zaman ayıramıyorum." Öğretmen Hyuna derince nefes almış, kafasını sallamıştı. "Anlıyorum tabii ama senden Yoongi ile ilgilenmeni hâlâ istiyorum. Geleli fazla olmadı ama müdür bile onunla başa çıkamıyor. Akranı olarak sana güveniyoruz, güvenimizi boşa çıkarmayacağını da biliyorum." Hoseok yenilgiyle başını sallamıştı. En sevdiği öğretmeni olan Hyuna'ya asla karşı çıkamazdı. Ona bunu borçlu hissediyordu. "İzninizle." diye mırıldanmış ve sınıfına yürümeye başlamıştı. Dalgınca Yoongi ile nasıl başa çıkacağını düşünüyordu. Nasıl dalmışsa Lalisa ve yanındaki Jungkook'u bile görmemişti, duymamıştı. Ani bir sarsılmayla yanına bakmış Yoongi'nin en yakın arkadaşlarından biri olan Jimin'in ona omuz attığını görmüştü. Jungkook ve Lalisa anında Hoseok'un yanına gitmişti. Jungkook Lalisa ve Hoseok'u arkasına almış Jimin'i ise itmişti. "Derdin ne lan senin!" Jimin hırsla bağırmış Jungkook'un üstüne yürüyecekken araya giren kalıplı, esmer beden Jimin'in geri adım atmasına sebep olmuştu. "Sana ne dediğimi hatırlıyor musun Jimin?" diye mırıldanmıştı. Çevreleri iyice kalabalıklaşmaya başlarken Jimin sinirle nefes vermiş ve orayı terk etmişti. Lalisa Taehyung'un bu haline gülmüş "Arada işe yarıyorsun he." diye mırıldanmıştı. Taehyung karşısındaki genç kıza bakmış samimi bir şekilde kıkırdamıştı. Jungkook hırsla "Ne diye araya giriyorsun ya? Adamakıllı kavga bile ettirmiyorsunuz." diye sitem etmişti karşısındaki bedene. Hoseok ise sinirden kıpkırmızı olmuş belli etmemek için kimseye bir şey demeden lavaboya geçmişti. "Siktiğimin Yoongi'si ve sikik arkadaşları." diye tıslamıştı aynadaki yansımasına karşı. Arkasından gelen kahkaha onu ürkütmüş aynı zamanda da aynada Yoongi'nin bedenini gördüğünde rahatlatmıştı. "İsmim ağzından düşmüyor bakıyorum da." Yoongi, Hoseok ile uğraşmaktan zevk alıyor, sinir bozucu sırıtışını Hoseok'a sergiliyordu. Hoseok sakin bir şekilde Yoongi'ye dönmüş "sen ve arkadaşların benden ve arkadaşlarımdan uzak durun." demişti. Sesi o kadar sakindi ki az önce sinirden deliye dönen Hoseok'tan hiç eser kalmamıştı. Yoongi bu sakinlik karşısında sırıtışını büyütmüş, yavaş adımlarla Hoseok'a yaklaşmıştı. "Biliyor musun Jung Hoseok? Ben istediğimi alırım." diye mırıldanmıştı. Hoseok'a iyice yaklaşmış kokusunu içine çekmişti. "Ve şu an seni istiyorum."
Yungi çko haşin HrRRr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Golden Boy - Sope
FanfictionJung Hoseok Okulun gözdesi olmakla beraber öğretmenlerin de güvendiği biriydi. Ta ki öğretmenleri peşine Min Yoongi adında baş belası birini takana kadar.