Akşam yemekte sürekli gözüm dalıyordu. Annem, abime anlamsız bakışlar atıyordu beni göstererek "Nesi var bunun" der gibi.
Ben ise Rosé'yi düşünüyordum. Ne kadar güzel biriydi, açıkçası beni büyülüyordu. Yemek bitince anneme bulaşıkları yıkamasında yardımcı oldum ve odama giderken içeriden babam seslendi sanırım beni depresyonda sanıyorlardı çünkü sürekli küçük bi çocukmuşum gibi benimle konuşmaya çalışıyorlardı. Belkide bendeki değişikliği fark etmişlerdi, aşık olmuştum.
Bütün akşam beni oyaladılar. Ben sıkılmaya başlayınca odama gitmek için masum ama yalvaran bir bakış attım. Odama giderken annemde benimle geliyordu ve bir anda: "Birine aşık olmuşsun belli, gençsin artık bu çok normal ama bana anlatmalısın. Kime aşık oldun geçen gün ödev yaptığınız çocuk mu?" Dedi. Başımı onaylamayan bir şekilde sağa ve sola salladım. Bir kızdan hoşlandığımı söyleyemezdim. Ben derin düşüncelere dalmışken annem yine konuştu: "Hadi ama masada gözün sürekli dalıyordu. Ben de gençken aşık olmuştum, seni anlıyorum ama çekinme. Ben senin annenim anlatabilirsin."
"Kimseden hoşlanmıyorum." dedim bir anda, beni neden bu kadar sıkıyordu anlam verememiştim.
Rahatsız olduğumu gören annem alnıma bir öpücük kondurdu ve gitti. Bütün gece uyuyamadım ve Rosé'den telefon numarasını istemeyi unuttuğum için kendime lanet okudum. Bir gün sonra hemen üstümü giyinip dışarı çıktım. Rosé'ye yetişebilmiştim. Birbirimize günaydın dedikten sonra bu gece abimin vereceği konserden bahsettim ve gelmesi için ona yalvardım. Biraz düşündükten sonra kabul etti. Planımız şöyleydi: Derslerden sonra bizim eve gidecektik ve oradan da üstümüzü giyinip konsere gidecektik. Dersler bitince hemen yola koyulduk. Eve gidince Rosé annemle tanıştı ve odama gittik. Rosé, siyah kısa bir t-shirt ve mavi bir şort giymişti. Ben ise, siyah t-shirt altına kare desenli bir pantolon giymiştim. Rosé dudaklarına parlatıcısından sürerken ona hayranlıkla bakıyordum. Bunu fark etmiş olsa gerek hemen gelip bana da sürmeye başladı. Başka biri yapsa kafamı çeker ve "Sen manyak mısın?!" Diye sorup hemen boğuşmaya başlardım. Ama bu Rosé'ydi ve ben ona hayranıymışımcasına bakıyordum. O sürdükten sonra elime tarağı aldım ve Rosé'nin rüzgardan karışmış saçlarını taradım, çok yumuşak ve güzeldi saçları. Ben taradıktan sonra o da benim saçımı taradı ve saçındaki küçük tokalardan birini benim saçıma taktı ve "Çok güzel oldun." Dedi. Yanaklarımın ne kadar kızardığını hissedebiliyordum. Evden çıkınca bir taksi çağırıp yola koyulduk, abim zaten saatler önce prova için konserin olduğu yere varmıştı. Bizi görünce resmimizi çekti.Fotoğrafı Rosé'ye gösterdim. Beğendiğini belirtecek bir şekilde gülümsedi ve konserin başlaması için beklemeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni seviyorum /𝘾𝙝𝙖𝙚𝙣𝙣𝙞𝙚/
Teen FictionAçıklama koyunca genelde hikayenin heyecanı kaçıyor fakat chaennie shipperların seveceği türden bir hikaye