Seni seviyorum /𝘾𝙝𝙖𝙚𝙣𝙣𝙞𝙚/

𝟭

Sabah gözümü araladığımda başımda abim dikeliyordu yani bütün dünyaya kendini tanıtmış olan Yoongi.
Stajyerliğe başladığından beri onu görmüyordum neredeyse 5 yıl olmuştu kendime geldiğim gibi boynuna atladım, onu çok özlemiştim.
Koşarak mutfağa gittik annemin mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Kahvaltılarımız bittikten sonra annem okula gitmem için bin defa söylendi fakat hem abim gelmişti hem de okulda hiç arkadaşım yoktu, yalnızdım.
Abimde itiraz edince onca tantanaya dayanamayıp hazırlandım ve evden çıktım.
Okula vardığımda sarı saçlı bir kız dikkatimi çekti sanırım okulda yeniydi, tanışmak için can atıyordum. Sınıfa girdiğimde Bayan Lee yanında bir kızla tahtanın önünde duruyordu, bu o kızdı.
Bayan Lee kıza kendini tanıt dedikten sonra kız üstündeki kazağın rengi kadar kızarmıştı ve kekelemeye başladı: "B-Ben Park Chaeyoung ama genelde Rosé derler."
Kekelemesine Irene ve Joy gülüşmeye başladı. Rosé 'nin iyice kızarmasıyla birlikte Bayan Lee: "Chaeyoung, Jennie'nin yanına otur musun lütfen." dedi, demesiyle beraber heyecanlandim, ani bir duygu değişimiydi. Açıkçası mutluluktan kahkaha atmak istiyordum fakat ruhsuz bir şekilde bakıyordum.
Genelde derslerde uyuyan ben bugün gözümü Rosé'den alamıyordum o ise beni fark ettiği gibi gülümseyip gözlerini kaçırıyordu. Ders aralarında
okul bahçesinde yürüyorduk. Yeni olduğundan olsa gerek alt sınıflardan Yuna ve Lia onunla konuşmak için sürekli yanına gidiyordu ve neredeyse bütün ders aralarında aynı şeyi yaşadık.
Dersler bittikten sonra Rosé bir ruh gibi sessizce sınıftan çıkmıştı, koşarak merdivenlerde onu yakaladığımda eve birlikte gitmeyi teklif ettim, o da kabul etti. Eve doğru yürürken en sevdiğim şarkıyı mırıldanıyordum ve onun da eşlik ettiğini duydum. Sesi çok güzel ve inceydi. Şarkı bittiğinde ikimizde utanarak gülümsedik. Evlerin ayrıldığı yere vardığımızda bana sarıldı, bu anlıktı ama bu bana sarılmanın o kadar da basit bir şey olmadığını kanıtlamıştı. İnkar etmemeliydim, onu seviyordum.