🔪🩸
"Seokjin..."
Derin bir nefesi dışarı üflerken usanmışlıkla gözlerini kapadı genç adam. Jungkook, üzerindeki eşofman takımıyla şehrin merkezinde bulunan parklardan birinin banklarında otururken düşünceleriyle savaşıyordu.
Üzerindeki soft renklerde olan sokak tarzı kıyafetleri, gümüş saçlarını saran bandanası ve iplerini bileğine bağladığı ayağındaki converseler ile hem sevimli hem de havalı olmayı başaran genç adam, parkın önünden geçerken gördüğü hüzünlü ifade ile adımlarını durdurmuştu. Birkaç adım geri gidip yavaşça Jungkook'un oturduğu bankın kenarına âdeta kondu.
"Umm, afedersin..."
Jungkook beklemediği sesle irkilirken gözlerini aralamış, yanına oturan genç adama soran irisleriyle bakmıştı.
"Yoldan geçiyordum, oldukça üzgün göründüğünü fark ettim. Belki yardım edemem ancak yine de konuşmak ister misin?"
Şaşıran genç adam utangaç tavrıyla elini ensesine atmış ve kısa süreliğine gözlerini kaçırmıştı. Sevimli-havalı çocuk bu hareketine gülümsemeden edememişti, tatlıydı.
"Daha önce...tanışmış mıydık?"
Jungkook iri gözleriyle yanı başındaki çocuğu incelese bile kim olduğunu çıkaramamıştı lâkin gözü de ısırmıyor değildi.
Kocaman tebessümüyle dudakları yukarı kıvrılan genç, kendisini tanıtmak adına ağzını araladı.
"Ah, kendimi tanıtmadığım için üzgünüm. Adım Suga, aynı okula gidiyoruz. Sen okulun iç bahçesindeki kitap okuyan meşhur çocuksun. Daha önce temizlik saatinde devrilen kova yüzünden ayağım kaymış ve yere düşmüştüm, sen de görür görmez yanıma gelip yardım etmiştin! O yüzden, bugün seni üzgün görünce öylece geçip gidemedim. Aniden yaklaşmam tuhafına kaçtıysa özür dilerim. Sadece, seni böyle görünce sebebini merak ettim; belki durumun çözülmesine yardım edemem ama içini rahatlatabilirim. Sorun nedir?"
Jungkook duydukları karşısında buruk bir tebessüm bahşetmişti genç adama. Sıcakkanlı birisine benziyordu, hem biraz düşününce hatırlamıştı ona yardım ettiği zamanı.
Birkaç gündür kafasını kurcalayan düşüncelere geri döndüğü zaman gülümseyişi, kırılan bir çiçek misali solmuştu. Suga, onun bu hâlini görünce içten içe burkulmuştu; hâlbuki dudaklarının yukarı kıvrılması ne kadar da yakışıyordu ona, aşağı kıvrılmalarını istemiyordu genç adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Make Him Suffer | Taekook
Fiksi Penggemar[Slow Update] Kim Taehyung küçüklüğünden beri hiçbir duyguyu hissetmemiş, bir kez bile yüzündeki mimiklerini değiştirmemişti. Yıllarca boşluğun içinde hapsolmuştu, ta ki Jeon Jungkook ile tanışıp aleksitimi hastalığının duvarları yıkılana dek. Lâki...