KİNGDOM | SOPE

10

Mart ayı gelmişti. Her tarafta baharın güzelliği, renkli ağaçlar, ilkbahar aşıkları...

Baharın güzelliğini hiç görmemiş birine baharı anlatmak, renkleri hic görmemis birine renkleri anlatmak kadar zordur.

Goryeo'da bahar festivalleri düzenlenmeye başlamıştı. Yılın bu en güzel zamanı halk için çok önemliydi.
Savaşlar, ölümler, kasırgalar arasında bahar tüm çıldırtıcı güzelliği ile onları en güzel renkleri ile ağırlıyordu.

Yoongi sabahın ilk ışıkları ile bahçeye çıkmıştı. Aşağı köylerden birinde bahar festivalinin başladığını duymuştu. Hoseok'a gitmeyi teklif edecekti.

Plana ihtiyaç duymadan Hoseok'un odasına doğru ilerledi.

"Hoseok, içeriye gelebilir miyim?"

"Evet"

"Şey demek için geldim. Malum etrafı görüyorsun bahar geldi ve festivaller başladı. Aşağı köylerde prensler pek tanınmaz. Gitmeyi planlıyordum benimle gelir misin?"

"Olur aslında. Bugün mü pekâlâ?"

"Evet birazdan hazırlanalım"

"Tamam"

"Teşekkür ederim"

Hoseok 'rica ederim' anlamında başını eğdi. Yoongi ile birazcık daha vakit geçirecekti ve bunu kim istemezdi ki?

Görevlilerden yeni yıkanmış kıyafetlerinden getirmelerini rica etti.
İstediği getirilince giyinip küçük aynanın önüne geçti. Uzun saçlarını toplayıp küçük ama hoş görünen bir toka taktı. Sade ama hoş duruyordu.

Ayakkabılarını giyip dışarı çıktı. Yoongi çoktan hazırlanmıştı ve dışarıda Hoseok'u bekliyordu.

Hoseok'un aksine siyah ve sarı renkli giyinmisti. Her neyse güzel bir çift olarak görünebilirlerdi belki.

.....

"Peki neden burada prensler pek tanınmaz"

"Prensler ilk olarak 'şehir' niteliği taşıyan yerlerde duyruluyor. Kral olan prens bu sefer bütün Goryeo halkı tarafından bilinir."

"Anladım."

"Bak şurada bir şeyler satan bir kadın var, yanına gidelim mi?"

"Olur."

Yoongi Hoseok'un bileğinden kavrayarak oraya doğru hafifçe koşmaya başladı. Tezgahın önüne gelince ikisi de satılan şeyleri incelemeye başladılar.