How was I supposed to know

127 22 48
                                    

Sabah normal halimden daha enerjik bir şekilde uyanarak giyinmeye başlamış ve dilime dolanan şarkıları mırıldanmıştım. Gözlüğümü takarak kitaplarımı çantama yerleştirdiğimde odamdan çıkarak mutfağa gitmiş ve annemin yanağına bir öpücük kondurarak kahvaltı etmeyeceğimi söylemiştim. Onun söylenmelerine gülümseyerek karşılık verirken oyalanmak istemeyerek evden çıkmıştım. Üzerimde farklı bir enerji var gibiydi, dün gördüğüm ve bana tokattan daha fena çarpan çocuk yüzünden miydi emin değildim. Yeni aldığım Britney Spears kasetini walkmanimin içine koymuş ve kulaklıklarımı takarak hızlı adımlarla yollarda yürümeye başlamıştım. Yolda yürürken düşük bir ihtimal olsa bile tesadüfen o yüzü tekrar görmeyi dilediğimi inkar edemezdim.

Okulda derslerle ve okulla ilgilenmek dışında çoğu şeyi yapmış ve öğlen vaktine kadar tek bir kez bile gülüşen arkadaşlarıma katılmamış, durgunca o çocuğun detaylatını düşünmüştüm. Zayıf yüzü, iri gözleri, pembe dudakları, alnına dökülen saçları ve içimde bir şeylerin kıpraşmasını sağlayan gülüşü. Yanağımı avcuma yaslamış camdan dışarıya bakarken gülümsediğimin farkında bile değildim. Kalın sesli arkadaşımın önümde elini sallayarak gülmeye başlamasıyla kendime gelmiş ve camdan dışarıya bakmaya bir son vermiştim. Lucas "aşık olmuş bu beyler" diyerek kahkaha atarken ben gülememiştim. Aşık mı olmuştum? Bu aydınlanmayı Lucas'ın sağlıyor olması kendime daha da şaşırmamı sağlamıştı. Cevap vermeyerek dehşete düşmüş bir halde baktığımı gördüğünde omzuma vurmuş ve "şaka yapıyorum Dejun ne bu panik?" demişti.

"Beyler ben aşık oldum galiba."

Bir dakika sonra aniden arkama dönerek hala Lucas'ın dediğine gülüşen arkadaşlarıma söylemiştim. Yüzümdeki ifade onlara daha komik gelmiş olmalı ki gülüşmeleri kahkahaya dönmüştü. Dün elektrik çarpmış gibi hissetmem bu yüzdendi evet, evet aşık olmuştum. Yangyang "En son bir daha aşık olanın babaannesine Shakira kucak dansı yapsın demiyor muydun sen abi?" dediğinde bizimkilerin gülmeleri artmıştı. Evet o kadar erkenden böyle emin konuşmam yanlış olmuştu.

"Tamam susun. Anlat Dejun merakla bekliyorum bu sefer hangi talihsiz kıza vurulduğunu?" Chenle belkide bu grup içerisindeki en adam gibi adam olduğunu düşündüğüm kişiydi. Heyecanla boğazımı temizlemiş ve anlatmaya başlamıştım. Onu görüşümü, nasıl çarpılmış gibi kalışımı ve hareket edemeyişimi. Nasıl güzel gözüktüğünü, parmaklarının lolipopun çubuğunu nasıl güzel tuttuğunu ve saçlarının nasıl dağınıkça alnına döküldüğünü.

"Ama bir gülüşü vardı, beni asıl yerden yere vuran oydu abi. Bir insanın gülüşünün güzel olabileceğini o an gördüm, yani bunun başka bir açıklaması olamaz." sesli bir nefes vermişken Chenle onaylamaz bir şekilde başını sallamış ve "senden adam olmaz." demişti. Lucas ve Yangyang ise bir erkekten hoşlandığım için beni tebrik etmiş ve sonunda onlara 'kızlar nelerden hoşlanır fikri olan var mı?' diye sormayacağım için sevinmişlerdi. Haechan ise sadece baş parmağı ile beni onaylamış ve "doğru yoldasın kardeşim" demişti. Aramızdaki tescilli gay oydu, her ay bir başka çocuktan hoşlanır ve flörtleşirdi. En son üniversiteli olduğunu söylediği komşusuna yanıktı, liste güncellenmiş miydi bilmiyordum.

"Ben o çocuğu nasıl bulacağım?" Aklıma ismini bile bilmeyişim geldiğinde üzülerek konuşmuştum. Bizimkiler bulabileceğimizi söylediğinde Lucas dedektif havalarına girmişti bile. Şaka gibiydi, dün bu saatler normal bir ergendim. Şimdi ise aklımdan çıkmayan ve hiçbir şeyini bilmediğim bir çocuğa aşık olduğumu söylüyordum. Kafayı yemiştim.

O gün okul çıkışı yine yolu uzatmış ve dün geçtiğim sokaktan geçmiştim. Belki o çocuğu yine görürüm diye saçlarımı Lucas'ın çantasından eksik etmediği saç jölesi ile şekillendirmiş ve gözlüklerimi çıkartarak havalı yürüyüş denemeleri yapmıştım. 5 dakika boyunca o sokakta sallana sallana yürümüş ama yine de o güzel çocuğa rastlamamıştım. Sokağın sonuna vardığımda hala bir umut belki görürüm diye arkama dönmüş ve atari salonunun kapalı kapısına bakmıştım. Omuzlarım dik durmaya bir son verirken yüzüme mutsuz ifadem yayılmış ve yolun geri kalanında ayaklarımı sürüye sürüye yürümüştüm. Neden sevgilisi tarafından terk edilmiş birisi gibi hissediyordum?








Walkman: kulaklıklı kaset çalar.
Selam ehehe
Siz de Hendery'e aşık olmuyor musunuz yani?

Selam eheheSiz de Hendery'e aşık olmuyor musunuz yani?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
90's love ; Xiaodery  (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin