love yourself, taelice

18

singularity
hey
naber?
(06:55)

(singularity, taehyung olarak değiştirildi.)

lalisa
iyi de
o saatte derdin neydi
tanrım gözümü açamıyorum
hiç kalkasım yook
(10.34)

taehyung
uyuyamadım
inanmıyacaksın ama tüm gece uyuyamadım

lalisa
neden ki

taehyung
/seni düşünmekten
bilmem ki, şey bugün buluşalım mı?
yani müsaitsen...

lalisa
biliyor musun?
annem dün Jungkook'un ailesiyle akşam  yemek yiyeceğimizi söyledi...

taehyung
ne
neden ki

lalisa
babam Jungkook'un
babasıyla anlaşma imzalamış

taehyung
babanına adına sevindim
senin adına üzüldüm...

lalisa
her neyse, bu saate kadar
yattığım için annem çok kızacak
ayrıca kahvaltıdan sonra seni her zaman ki çimlerde bekleyeceğim
ben kaçıyorum🤧

taehyung
geleceğimm 😊
/seni seviyorum💙
görüşürüz lalisa

lalisa
görüşürüz taehyung

Yataktan kalkmayı hiç ama hiç istemesemde kendimi buna zorladım ve esneyerek yatağımdan kalktım. Doğruca odamdaki banyoya gittim. Akşam üşenip çıkarmadığım makyajımı çıkardım ve günlük bakımımı yapıp aşağı indim.

Annem, babam yemek masasında oturuyor ve hizmetçimiz olan Jeena teyze de masayı düzenliyordu.

"Günaydın." deyip annemin yanındaki sandalyeye geçtiğimde babam ve annemde bana günaydın demeyi ihmal etmemişlerdi.

"Anne ben kahvaltıdan sonra bir arkadaşımla buluşacağım."

Annem kahvaltılıklardan çatalıyla tabağına yerleştirdikten sonra bana cevap verdi.

"Tamam ama geç kalma biliyorsun, yemeğe katılacağız."

Gülümsedim ve biraz daha atıştırdıktan sonra odama çıktım. Üzerime günlük kıyafetlerimi geçirdim ve kol çantamı aldım. Saçlarımı kendi haline bıraktım. Daha sonra evden ayrılıp o her zaman ki çimlerin yolunu tuttum. İçimde garip heyecan vardı, normal miydi bu?

Nihayet çimler kadrajıma girdiğinde gözlerim Taehyun'u aradı, ama bir türlü göremedim Taehyung'u.

Ben de o büyük ağacın yanına vardım ki bir el bana uzandı.

"Lisa."

Kafamı ona çevirdiğimde onun Taehyung olduğunu anladım.

"Taehyung, nasılsın?"

Yere oturduk, ben sırtımı ağaca yasladım.

"Ben iyiyim peki sen nasılsın?" dedi, "Dünden sonra."

Zarzor, gülümsemeye çalıştım.

"İyiyim yani."

Cebinden telefonunu çıkardı, bana baktı.
"Jungkook instagram'a bunu atmış, yemin ederim bu çocuk şerefsizin önde gideni."