İyi Bir Yalan

Bölüm 1 " Başlangıç "

Bütün odalardaki işimi bitirip, şefin odasının bulunduğu koridora yöneldim. Öylesine yorgun ve bitmişlik vardı ki üzerimde, bir an koridora yatak hazırlayıp orda uyumak geldi içimden.

Zaten hayatım başlı başına bir ' bitmişlik ' kavramındaydı ya neyse.

Görevlisi olduğum tüm katlardaki işlerim bitmişti. Otel bilmem kaç odalıydı bilmiyorum ancak bu işte sonuna kadar harap olduğum kesindi artık.

Bugün paramı alıp, direk eve gideceğimi ve yumuşak yatağıma kavuşacağımı bildiğimden sonraki veya önceki yorgunluk umrum dışındaydı.

Şefimiz Arslan Bey'in kapısının önüne geldiğimde, kapıyı çaldım. İçerden Arslan Bey'in gür sesiyle " Gel " demesini bekledim. 2-3 dakikanin -nihayet- sonunda odaya girdiğimde Arslan Bey'in yanında bir kadın gördüm.

Cidden mi hayat?

Kuzenim burda ne işi vardı bilmiyorum ama benimle ilgili olmadığı kesindi.

Arslan Bey'in bunun gibi biriyle ne yapacağını bilmiyordum ancak şuan ki gergin yüz ifadesine bakılırsa doğru zaman da gelmediğim açıktı.

Umrumda mıydı, orası muamma...

" Paramı alacağım, bugün vereceğinizi söylemiştiniz? " dedim , arkamdaki kapıyı kapatirken.

Tamam, direk konuya girmek pek olmamıştı ancak tüm vücudum 'uyku' diye haykırışlardaydi. Bu sebepten konuyu kapatıp direk eve gidip, yatağıma atlamak istiyordum.

Ben kendi huzur dolu uykumu beynimde tasarlayip, taslaklara kaydetmişken kuzenim Rojin iyice Arslan Bey'in kucağına yerleşmişti. Bu görüntü beni rahatsız etmemişti fakat Arslan Bey böyle bir insan değildi. Gayet asil, rahat tavırlarıyla dikkat çeken, bu tür cinsellik durumlarını başkalarına açmadan halleden biriydi.

Nerden biliyorsun diye sormayın şimdi.

Kuzenim Rojin'in kendini sattığını duymuştum.  Bir aralar amcam onun kendini sattığından falan bahsetmişti. Ama tabi ki de inanmak zor gelmişti. Çünki beraber büyüdüğünüz, çocukluğunuzda beraber ip atladığınız o masum kişinin bu denli iğrenç şeyleri yaptığını kolay kolay kabullenemiyordu insan.

Ve Rojin  kimsenin bilmediği nedenleri olduğunu ve buna mecbur olduğunu dile getirerek evi terk etmişti.

O evi terk edip, bu tür iğrenç işlerleyken Makbule Teyze bilmem kaçıncı krizini geçiriyordu. Rojin'nin bütün olanlardan haberi olmasına rağmen annesine ve ailesine sanki hiçbir alakası yokmuş gibi davranması amcamı bile yaralamıştı.

Zaten bizim aile kürt aşireti olduğundan abileri Rojin'in peşini bırakmamıştı fakat, eniştem onu evlatliktan reddedince artık kimsenin umrunda olmamıştı.

" Paranı yarın vereceğim Avzem, şimdi odamdan çıkmanı istiyorum. "

Sinirlerim hopladı. Benimle dalga mı geçiyordu bu? ' Uyku '  diye haykıran bedenimi bir köşeye itip, odanın ortasına doğru yürüdüm. Rojin'i tanımıyormuşcasına bakışlarımi ona dokundurmadan direk Arslan Bey'in gözlerine odaklandım.

" Arslan Bey bugün annemin ilaç alma günü, tam anlamıyla bugün bütün ilaçları bitecek ve akşam için ilacını hazırlamam gerekiyor. Lütfen bugün alayım , ek zamanlı fazla da çalışırım sorun değil. Ama bugün o ilaçları almak zorundayım."

Keskin bakışları benim ürkmeme neden olurken, belli etmemeye çalıştım.

Ayağa kalkıp yanıma gelince, odanın ortasında iki sinirli beden meydana gelmişti.  Gözlerini gözlerime diktiginde vücudumu bir titreme alsa da toparladım.