Avzem'i değiştirdim. Esmer yerine kumral olarak düşündüm. Ancak siz
istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz.
" Hayat bir yaşam savaşıydı ve ben yenilmiştim. "Uzandığım hastahane koltuğunda doğrularak, hastanenin loş ışığına gözlerimin alışması için kirpiklerimi kırpıştırdım.
Elimle gözlerimi ovalayarak esnedim.
Bok gibiydim.
Beynim zonkluyor, dün ki ağlayışlarımdan dolayı gözlerimi açamıyordum. Hayvansı bir şekilde esnedim ve sırtımı dikleştirmeye çalıştım ancak anında inleyip, tekrar kambur halime dönmüştüm. Bilmiyorum, sanırım bu koltuk sırtıma pek de iyi gelmemişti.
Herneyse.
Başımı kaldırıp, olduğum ortama bir göz gezdirdim. Üstünkörü bir bakışın ardından sonra, aklıma Afran geldi.
Dün gece beni buraya bırakıp, arkasına bakmadan siktir olup gitmişti. Gittiğine üzülmüşmüydüm bilmiyorum ancak yanımda olmasını da istemiştim. Çünkü ondan başka hiçkimsem yoktu.Ne öyle yakın bir arkadaş,-ki bir arkadaşım bile yok, bırakın yakını.- ne de bu boktan hayatıma dair tek bir kelime edebileceğim herhangi biri. Tamam kantinde çay içtiğimiz bir çocuk vardı, bu sayılıyor muydu?
Boşver.
Tek dostum annem sanırım, ne ondan başka dert ortağım, ne de başka çalacak bir kapım vardı.
Annemi fazla abartıyor olabilirdim ancak bu kanser olayının ardından, onu kaybedeceğim düşüncesi fazlacana beynimde kabarmış, bu da annemin üstüne çok fazla düşmeme sebep olmuştu.
Şuan hiçbirşey hissetmemek mümkünmüdür bilmiyorum ama annem ölmüş olsa bile bir damla yaş dâhi dökeceğimi zannetmiyordum.
Annem nasıldı acaba?
En başta sormam gereken soruyu, şimdi sormam pek de değer açısından iyi değildi sanırım. Herneyse.
Bu kadar karıştırıcı cebelleşmenin yeterli olduğuna kanaat getirerek ayağa kalktım. Dün gece ki koltuktan ötürü heryerim tutulmuştu. Bacaklarımı gevşetmek için, sağa sola sallayıp esnedim.
Bok gibi olan uykumun, boktan etkileri...
Annemin nerde, nasıl durumda olduğunu öğrenmem gerekiyordu, ancak daha önce bu tür bir hastahanede bulunmadığım söz konusu olduğundan sadece dün gece annemin getirildiği odadan başka bildiğim hiçbir yer yoktu. Ki buna o odanın koridoru da dahil..
Nereye gideceğimi bilmediğimden kendimi sert koltuğa attım. Ölmüş müydü acaba?
O zaman ne yapardım , bilemiyorum. Günümün hemen hemen her saatini, her alanını annemle paylaşan biriydim. Peki ya artık yoksa?
Sanırım o zaman okul, iş - ki sanırım tekmeyi yiyen bir işçiyim- ve ev temizliği, yemeği arasında mekik dokurdum.Derin bir nefes alıp, annemi bulmak umuduyla tekrar ayağa kalktım.
Bulunduğum koridor sadece başı ve sonu bomboş bir yerdi. Wc kısımlarını saymıyorum tabiki.Izlenme duygusu hafifçe kendini hissettirirken,yutkundum. Bir kilit sesi gelince, nerden olduğunu anlayamadığım şekilde ufak bir rüzgar esintisinin bedenimi delip geçtiğini hissettim. Bu da neydi böyle?