Sanırım şuan yüz ifademin bir karesi olabilseydi gülerdiniz, çünki o hır gür çıkaran, sert ifadesi yüzünden eksik olmayan şerefsiz benim dizlerime kapanmış yardım dileniyordu.
Ve ben....
Ben öylece dona kalmıştım ve karşıya bakıyordum. Nasıl oldu tüm bunlar?
" Avzem sana diyorum ulan! Yardım et. "
Gelen ses ilk defa bu kadar hoş gelmişti. Ciddiyim hayatım boyunca nefret ettiğim şahıs şuan yardım istiyordu, hemde dizlerime kapanarak.
Kapıyı açtığım sıra dizlerime yığılmıştı.
Dediğini yapıp ona yardım etmez inadına dışarıya falan atarsam, iyileştiğinde gelir ebemi sikerdi.
Kollarından tutup, içeriye sürükledim. Çünkü hayvan, hayvan gibiydi. Vücudunun iri ve yapılı olduğunu biliyordum, zira attığı tokat ve tekmelerden gayet iyi sonuçlanan bir meseleydi.
Zor bela koltuğa yerleştirip, sırtına yastık koydum. Bende karşısına geçmiştim ki birden ayaklandı. Bana doğru gelirken, ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. Gözlerimi üstünden ayırmadan ona baktım.
" Uzan. " dedi. Kendinde olmadığına karar verdiğimde, bir yandan da dediğini yapmassam olacakları düşündüm. Kesinlikle dayak yiyeceğime kanaat getirince dediğini yaparak uzandım.
Afran ise mideme oturup, her iki kolumu başımın üstünde birleştirince ne yapmaya çalıştığını hâlâ idrak edememiştim. Bu da neydi böyle yeni bir dayak çeşidimiydi? Neler olduğu konusunda zerre bilgi sahibi değildim ancak ona yardım etmiş olmama rağmen beni dövmezdi değil mi?
" Sana şuan, şu dakika, şu saniye tecavüz edebilirim biliyorsun değil mi? " dedi, yüzünü yüzüme yaklaştırarak.
Söylediği cümle gözlerimin fal taşı gibi açılmasına sebep olurken kendinde olmadığı aklıma gelince, durumun sebebini buna vermiştim.
Kendinde değildi ve ne yaptığını bilmiyordu.
Yutkunup yüzüne baktım. Cidden böyle bişey yaparsa annemi Arslan Bey'e emaneti edip, kendimi öldürürdüm. Hem yapmazdı, yapamazdı. Ben onun kardeşiydim.
Ben bir süre öyle korkmuş bir suratla bakınca, birden gözleri dudaklarıma kaydı. Ben onun gözlerini takip edip , içindeki duyguyu yakalamaya çalışırken o dudaklarıma odaklanmış cevap vermemi bekliyordu. Yüzünü daha da yaklaştırınca nefesi nefesime karıştı. Korkuyu şuan saçlarımın kırıklarına kadar hissettiğime yemin edebilirdim.
Dudaklarımdan dökülen tek kelime " Yapma, " olmuştu.
Verdiğim tek kelimeli kısa cevap üzerine, nefesini tuttu. Artık nefesini hissetmiyordum. Sanırım vazgeçmişti. Ya da bilerek yapıp, beni deniyordu. Cinsellik konuları dışında çoğu şeyle ve kişiyle beni denemişti.
Yüzüne bakamayacağımdan, üstümdeki sporcu atletine diktim gözlerimi.
Ah,Mükemmel!!
Kolları belimi sıkıca kavradığından, göğüslerimin alt kısımları kasılmış ve sporcu atletinin geniş yakasından ötürü kendini sunmuştu. Neyse ki gözleri orda değildi ve buna şükür etmiştim.
Şuan bulunduğum durum midemin bulunmasına ve Afran'a karşı olan kızgın lavlı nefretimin daha fazla fokurdayıp, iyice kaynamasına sebebiyet vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyi Bir Yalan
Mystery / ThrillerSırlarla dolu, yavaş yavaş keşfedeceğiniz bir kitap.