e i g h t

1.6K 186 61
                                    

"Lan nerede kaldınız, gelsenize!"

---
En sonunda Taehyung'un gülüşü yerine Hoseok yüzünden kendi kendine mırıldanmasıyla birlikte içeriye girdiğimizde evin sıcaklığının daha yeni artmaya başladığını hissetmiştim. Taehyung beni yönlendirerek kocaman, siyah ve grilerin kaplı olduğu salona geçtiğimizde gerçekten de takılmak için çok güzel bir ev olduğunu fark etmiştim. Kocaman televizyon, oyun cdleri, müzik sistemi, kocaman siyah ve yumuşak koltuklar ile donatılmış salonda süs amaçlı pek de bir şey yoktu. Yerdeki halı dahi gri bir tonda iken ortadaki büyük, yuvarlak sehpa camdandı ve üstü şimdiden donatılmıştı.

"Zehirlenmeyelim?" Taehyung, gençlik yıllarında kaldıklarını söylediği için bu yiyecek ve içeceklerin ne zamandan kaldığı beni endişelendirmişti doğal olarak. Yoongi rahat bir tavırla abur cuburlara uzanırken "Hafta sonu Jimin ile buradaydık." demişti. "Aslında sevişecektik ama işte bir anda kavga etmeye başlayınca tüm yiyecekler falan da kaldı burada." diye de eklemişti.

Taehyung, L koltuğun orta kısmına geçerek bacaklarını uzattığında ben de vakit kaybetmeden hemen yanına oturmuştum. Hoseok, mutfaktan gelmiş olacak ki elindeki mısır dolu kaseleri sehpaya bırakarak Taehyung'un ayak ucuna oturmuştu. "Oğlum hâlâ tüm bunlara inanmakta zorluk çekiyorum lan."

"Baba oluyorum, baba..." Yoongi'nin mırıltısı bir anda bağırtıya döndüğünde kendini engelleyerek ağzını kapatmış ve merdiven tarafına bakarak "Umarım uyanmazsın meleğim." diye fısıldamıştı. Anladığım kadarıyla ilişkileri biraz tuhaftı fakat yine de çok güzel görünüyorlardı.

"Sen baba oluyorsun, bu hıyar da ruh eşini bulmuş. Ve sen- Sen bir Sigma'sın. Vay amına koyayım." eline doldurduğu mısırları ağzına atarken Taehyung gayet sakin bir tavırla eline aldığı birasını dudaklarına götürmeden önce "Yarın... Yani saatler sonra iki sürüye de açıklama yapılacak ve en kısa zamanda da evleneceğiz." demişti. Hoseok'un ağzına attığı birkaç mısır yere düşerken ağzındaki mısırlar yüzünden de öksürmeye başlamıştı, Yoongi ise elindeki şişeyi halıya düşürmüştü.

Taehyung, hiçbir şey olmamış gibi yüzündeki eğlendiğini belli eden gülümsemeyle onları izlerken hızlıca yerimden doğrularak Hoseok'un sırtına vurmuş ve ağzındakileri atması için de masanın üzerindeki boş bir paketi önüne tutmuştum. "Sağ ol Jeongguk- Ve sen Kim Taehyung, bir şey açıklanırken böyle mi yapılır hıyar herif?! Tanrım, her şey çok monoton diye yakınıyordum ama bunlar çok peş peşe geldi!"

Yerime geri yerleşmeden önce elimdeki paketi Hoseok'un eline bırakmıştım. Taehyung, omuz silkerek "Siz deyince her şey çok ani olmuş gibi geliyor." demesi üzerine Yoongi, "Zaten öyle ahmak!" demişti. Konuşmaya dahil olmadan aralarındaki bağırtılı iletişimi bir süre daha dinlemiştim, bu sırada ise hem etrafı incelemiş hem de abur cuburlardan yemeye başlamıştım.

"Hekim olayını nasıl fark ettin Jeongguk?" Hoseok'un seslenmesi üzerine ona döndüğümde ağzımdakini hızlıca çiğneyerek yerimde dikleşmiştim. "Aslında dikkatli olursanız sizin dahi fark edeceğiniz bir şey. Kokusu ne çok zayıf ne de şu tür diyebileceğiniz bir auraya sahipti, ona özel aşı yapıldığına eminim. Birkaç türün feromon kokusunu aşılıyorlar büyük ihtimalle. Odasındaki kitaplıkta da bir kutu var, yan tarafında da kamera ve birkaç dosya vardı. Kamera yalnızca çekim yapıyor, ses kaydetmediğini fark ettim çünkü herhangi bir sinyali algılayamadım ki sinyal olsaydı Taehyung başta olmak üzere sizlerde o karmaşa içinde illa ki fark edersiniz. Ayrıca her yarı kurt, yarı insan bir hekim benim dediklerimi dile getireceğine emin olabilirsiniz, bu da dikkatimi çeken bir nokta oldu. Aşağıya indiğimizde kenardaki masasında karıştırdığı kağıtlarda bizim anotimimizdi, sanırım çalışmadığı yerden sorular sordum." sonunda derince bir nefes aldığımda odada çıt sesi dahi çıkmıyor oluşu Taehyung'a bakmama neden olmuştu. Gurur duygusunu gözlerindeki parıltıyla dahi bana hissettirirken yerimde zıplamak istemiştim resmen. Ailem pek benle gurur duymazdı, sonuçta cinsiyetsiz sandıkları bir oğulları vardı, deltanın cinsiyetsiz oğlu işte... Birisinin benimle bu denli gurur duyuyor olduğuna şahit olmak beni küçük bir çocukmuşum gibi sevindirmişti içten içe.

Thita | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin