Taenin yarı baygınlığı , benim Jiminime sarılmam gibi önemli olaylardan sonra yemek için büyük salona gidicektik ki köşede konuşan Taemin ile Jimini görmeseydim.
Bizimkileri önden gönderip duvarın yan tarafında geçtim. Ne duyabilsem kârdır diye düşünüp onları dinlemeye başladım.
"Kendimi koruyabilicek güçte ve yaştayım uzak dur benden artık. O küçük Jimin yok senin karşında "
Tae'den öğrendiğim bilgilere göre aileleri çok yakın arkadaştı onların. Taemin , Jimin okula geldiğinden beri onu korumaya her dakika yanında durmaya çalışıyodu.
Ama Jimin bunu istemiyodu.
Onun dokunuşlarından rahatsız oluyodu. Sevmiyodu onu.
Taeminin yanından hızla ayrılırken beni gördü. Bakışları yumuşar gibi oldu ama hemen eski haline geri döndü. O soğuk gözlerinin içinde yine parıltı yoktu ama bu sefer extra olarak öfke vardı.
Yanına gitmeye çalışıyodum ki yan tarafımdan geçen Taemin bana omuz atınca sendelemiştim ve Jimin çoktan salon kapısına varmıştı.
Arkalarından ilerleyip Gryffindor için ayrılan bölüme , bizimkilerin yanına oturdum. Saxa kitabını okuyo , Markın ona gönderdiği bakışları yok sayıyodu. Tae ise;
boşverin onu , kendi halinde takılıyodu o.
"Merhaba Jungkook"
Yan tarafımdan gelen ince kız sesi ile o tarafıma döndüm.
Sen kimsin ya.
"Ben Meri. Bu yıl Hogwortsda ikinci senem.Gryffindordayım bende"
Çok iyi işimiz gücümüz yoktu zaten bir de ikinci sınıflar ile uğraşıcaktık şimdi. Aferin Jungkook. Belayı böyle üstüne üstüne çek. Aferin.
Yüzüme yerleştirdiğim ayıp olmasın güliyim bari gülümsememle merhaba dedim bende.
Yanımda yemeğini yerken sürekli kolunu bana temas ettiriyodu. Namjoon nerde ya ben hep onunla otururdum ne güzel. Yüzümde bu sefer yardım edin bakışlarımı Saxa ve Taeye atarken , Saxa zeki kızçem konuşmaya başlamıştı.
"Yalnız ikinci sınıf öğrencileri diğer sıranın sonlarında kalıyolar. Sen yanlış yere oturdun."
Kız çatalını masaya sert bir şekilde bırakıp , dirseklerini masaya yaslamış , iki elini birleştirdiği ellerini çenesinin altına koymuştu.
"Jungkook oppa burda oturmam seni rahatsız ediyo mu ? "
Evet desem çatalı elime geçirir korkusu ile "Hayır , oturabilirsin sorun değil "demiştim.
Saxa bana delice gözlerini dikmiş sinirle bakıyodu. Haklıydi da hem yardım isteyip , hemde göndermedim kızı.
"İyi ben doydum zaten , siz rahat rahat oturun burda"
O ayağa kalkınca normalde 5 tabak yemek yiyen Tae de onunla birlikte kalkmış , beni yanımda ki ikinci sınıf ile yanlız bırakmışlardı.
Kız sanki imkanı varmış gibi daha da yaklaşırken bizimkiler daha kapıdan çıkmadan evvel masadan kalkmış onların yanına koşmuştum.
O an zifiri karanlıkta bile ayırt edebiliceğim bir çift mavili gri gözün beni izlediğini fark ettim ama bakışlarımı ona çevirmeden bizimkilerin yanına devam ettim.
"Ooo Jungkook bey birileri yanımıza gelmeyi akıl edebilmiş."
Saxa yine bana laf sokarken , aralarına geçip kollarımı boyunlarına atmıştım.