Sol omzunu kapıya dayar ve size soru soran gözlerle bakmaya başlar. Siz hemen ayağa kalkar ve mahcup bir şekilde dikilirsiniz. Levi "Bakıyorum hızlısınız." der alaycı bir ifadeyle. Kafasıyla dışarıyı işaret ederek "Y/n düş önüme konuşucaz, Eren seni de gözüm görmesin." diye uyarıda bulunur. Sen "Emredersiniz." diyerek dışarı çıkar Levi'ı takip etmeye başlarsın. "Nereye gidiyoruz Kaptanım." diye sorarsın "Odama." diye yanıt alırsın. Ses tonundan ne denli sinirlendiğini fark edersin, soğukluğu seni titretirken ceza almamak için içinden dua etmeye başlarsın. Odasına girdiğinizde bir iç çekerek sana doğru döner "Eren ile nasıl bir ilişkin var bilmiyorum fakat o çocuktan uzak durmanı öneririm." der, biraz daha sakin görünüyordur. Lavaboya doğru giderken konuşmasına "Ayrıca daha dikkatli olun burası siz eğitim alın diye var herhangi birisi görse atılma ihtimaliniz bile var." diyerekten devam eder. Yanına geldiğinde ellerinde bir krem ile sargı bezinin olduğunu görür ve soru soran bakışlar atarsın. Sandalyeyi göstererek "Otur." der. Lafını ikiletmeden oturursun, zaten kızgın birisi vardır karşında. Önünde diz çöker ve ellerini nazikçe ellerinin arasına alır kremi bileğini sürmeye başlar, onu izlemeden edemezsin. "Kaptanım Eren ile sadece antreman yapıyorduk bir kaza yaşadık." dersin, "Anlıyorum, sana inanıyorum." diyerek bir yanıt verir gözlerini bileğinden çekmiyordur tamamen yaptığı işe odaklıdır. Sana huzur veren bir yanı olduğunu hisseder gözlerini ondan alamazsın. Taa ki "Bitti." diyene kadar. Onun bakışları da bir an sende takılı kalır, sanki her şey durmuştur. Kapı aniden açılır resmen yerinde hoplarsın, Levi da şaşırır. "Oiii Levi uyandın mı?" bağırarak bunu diyen kişi Hange'den başkası değildir. "Uyandım Hange uyandım, kaç kez dicem kapımı aniden açma diye." Hange Levi'ı duymazdan gelerek sana endişeli bakışlar atar "Hey hey y/n bileğine ne oldu." utanç içerisinde " Dün talim yaparken oldu Komutanım önemli bir şey değil" dersin ve ayağa kalkarsın "Ben izninizle aşağı ineyim Kaptanım." diyerek çok yakınında duran Levi'a bakarsın, ikiniz de daha demin hissedilen garip ortamı üzerinizden atamamışsınızdır. "Gidebilirsin." diyen Levi çok durgun bir haldedir.
Aşağı inersin, Eren hariç herkes sırada Petrayı dinliyordur. Ablanı görünce gülümsemeden edemezsin. "Bugün size ben ders vereceğim çünkü Komutan Hange ve Levi Eren ile bir deney üzerinde çalışıyorlar." o deneyi izlemeyi çok istersin ama imkansızdır. "Şimdi sizlere genelde nasıl keşif yaptığımızı, nelere dikkat ettiğimizi ve haritayı anlatıcam." diyen Petra'nın yüzü ışıl ışıldır herkes bu derste daha rahat görünüyordur.
Ders bittikten sonra kendini tutamaz ve deneyin olduğu alanı bulmak için ormana girersin, gizlice izlemekten bir zarar gelmeyeceğini düşünürsün. Ormanda döner dolaşır bir türlü bulamazsın taa ki bir yıldırım çarpana kadar şaşkınlıktan olduğun yere çakılır kalırsın, yıldırımın etkisi ortadan kalktığında 'işte burası olmalı' diye düşünür ve koşarak o alana gidersin. Doğru tahminin suratında bir gülümsemeye yol açar ve ağacın arkasından Komutan Erwin, Hange ve Levi'a bakarsın, yanlarında bir sürü üst seviye asker vardır. En şaşırdığın ise Eren'i anımsatan bir devin olmasıdır, 'Bu Eren mi?' diye şaşırır ve gözlerini ondan alamazsın. Komutan Hange'nin yerinde zıpladığını gördüğün zaman gülmekten kendini alıkoyamazsın Levi senin olduğun tarafa doğru bakar, hemen saklanırsın. Tekrar baktığında Levi'ın önüne döndüğünü Hange ile konuştuğunu görürsün, rahatlarsın. Eren zar zor dev formundan ayrılır fakat çok halsiz görünüyordur. Bir devi hayatında ilk kez görürsün, hem de düşünebilen bir devi. Hayranlık ve korku sende birbirine girmişken deneyin bittiğini dağıldıklarını fark eder ve arkanı dönüp yürümeye başlarsın. Bir el bileğinden tuttuğunda şaşkınlıkla arkana dönersin elin sahibi Levi'dır. "Ceza almalara doyamadın mı?" diye sorar "Ş-şey Heichou sadece merak etmiştim." dersin fakat demenle birlikte hıçkırık da seni tutar. "Bu kadar korkacak ne var, canavar mıyım ben?" diyen Levi'a "Asla, kaptanım sizden neden korkayım?" diye yanıt vermek istersin fakat hıçkırığın sözlerini kesiyordur. "Yalan söylemeyi bırak, gözlerinle bana bakarken bile zorlanıyorsun." diyince bakışlarını tam olarak gözlerine getirirsin, ondan artık korkmadığı göstermek istiyorsundur hatta daha çok kendini inandırmak istiyorsundur, eli hâlâ bileğindedir çok yakınsınızdır. Sabahki ortam yeniden oluşmuştur sanki ona çekiliyormuş gibi hissedersin. "Bu çok garip." diyerek aniden kendini geri çeken Levi şaşkındır, bir süre öylece kalakalırsınız. Neyin garip olduğunu sen de hissedersin aslında. Durduk yere sinirlenen Levi "Çabuk geri dön." diye sert bir şekilde emir verir. "Emredersiniz kaptanım." dersin arkanı Levi'a döner ve yürümeye başlarsın resmen kalbin ağzında atıyordur fakat korkudan değildir.
