Bölüm 10

712 31 30
                                    

Bahçeye çıkıp yıldızları izlemeye başlarsın, içini bir ürperti kaplar duvarın ötesini hayal etmeden alamazsın kendini "Y/n" diyen ses dikkatini bozar, düşüncelerini bölen kişi Annie'dir "Bileğin nasıl oldu?" diye sorar, gözlerini yıldızlardan ayırıp artık bandaj içinde olmayan bileğine çekersin ve "İyileşti, sağ ol." diye yanıt verirsin hâlâ Annie'den çekindiğin bir yanın vardır. O sırada yanınıza Petra gelir, Annie'ye olan bakışları pek olumlu olduğu da söylenemez. "Y/n" diyerek sana sarılır Annie ise "Ben sizi yalnız bırakıyım." diyerek başka yöne doğru gider, kendini kötü hissettiği bellidir. Petra "Seni yaralayan kız değil mi bu?" diye ters bir şekilde sorar "Bilerek yapmadı." diye cevaplarsın "Dikkat etmesi gerekiyordu o zaman." diyen ablana gülümseyen gözlerle bakarsın "Tamam tamam sakin ol." dersin. Petra bir anda konuyu değiştirip "Levi Heichou sizi zorluyor mu?" diye sorduğunda gerilirsin o ismi duymayı beklemiyorsundur "Çok değil." cevabı verip geçiştirirsin "Gel senle biraz yürüyelim" diye ekleyerek de konuyu kapatırsın.

Levi'ın odasının önünde durmuş ne yaptığını sorgularken bulmuşsundur kendini, 'emir' dediği şeylere uymaya başlamışsındır ve bu seni oldukça rahatsız eder. Mantığın geri dönmeyi önerirken, kalbin kapıyı çalmanı öneriyordur.Ellerin kapıyı tıklattığında iş işten geçmiştir, kalbin mantığına yenik düşmüştür "Gel." sesinden sonra içeri girersin Levi yine masasında çalışır haldedir 'Hiç yorulmuyor mu?' diye düşünürsün. "Otur sen." diyerek yatağını gösterir, oturursun. Çalışmaya devam ediyordur sen ise odayı incelemekle meşgulsündür. Gözüne kitaplığı kestirirsin ve kalkıp yaklaşırsın. Levi'ın kitaplarını incelersin çoğu askeri ve coğrafi kitaplardır. Bir tane defter görürsün, oldukça eskidir ona elini atarsın ve incelemek istersin içinde 'Kuchel Ackerman' diye bir isim yazılıdır 'Kitabın sahibi mi acaba?' diye düşünürsün. Çok kurcalamadan hemen yerine koyarsın başkasının özelidir sonuçta.

Oflayarak "Sıkıldım, beni neden çağırdın?" diye sorarsın Levi'a, Levi bakışlarını masasından çekmeden "Yanımda dur istiyorum." diye cevap verir. "Geç oldu uyucam." dersin Levi ise  "Burada uyu." diyerek cevap verir şaşkınlığını gizleyemezsin Levi fark edip "Ben uyumuyorum zaten, rahat edebilirsin." demesi üzerine mantığına uyar. Levi'a hayır diyememeye başlamışsındır "Tamam o zaman." diyerek yatağa yatarsın ve Levi'ı izlemeye başlarsın hâlâ çalışmakla meşguldür ister istemez onun için endişelenirsin ama gözlerin kapanıyordur.

Sabah uyandığında kendi odanda olmadığını hatırlarsın ve yanına bakarsın, boştur. Etrafa göz gezdirdiğin sırada Levi'ın sandalyede uyuduğunu görürsün. Yanına gidersin ve önünde çömelip suratını incelemeye başlarsın güneşin ışıltısı yüzüne düşmektedir, için bu görüntü karşısında huzur dolar ve sessizce "Hani uyumuyordun?" diye kendi kendine konuşursun. Elin öndeki saçını geriye atmak üzerine havaya kalkar tam saçına dokunduğun sırada Levi aniden uyanıp elini sımsıkı tutar. Canının acıdığını belli eden yüz ifadenle "Benim." diyebilirsin Levi elini gevşetir, seni görünce sakinleşmiştir. Uykulu derin bir sesle "Kusura bakma ." demiştir Levi, sen endişeli bir suratla "Sırtın ağrımıyor mu?" diye sorarsın ama "Alışkınım." cevabını almışsındır. Levi ayağa kalkıp "Duşa giricem sen istersen oturabilirsin." diyince sen de hemen çömeldiğin yerden kalkıp "Ben gideyim artık." diyerek kaçma girişiminde bulunursun.

Levi bu sefer ısrar etmez ama "Bu gece yine burada uyu." der sen "Peki, olur." diye itaatkâr  bir cevap verip odadan çıkarsın. Yürürken 'Ne ara bu kadar etkisi altına girdim.' diye düşünürsün Levi'ın odasına doğru gelen Hange "Y/n sabahın bu saatinde niye burdasın bir şey mi oldu?" diye sorar "Ah şey ben Kaptan Levi'ya bir şey sormaya gelmiştim de." diye cevap verirsin fakat suratını resmen ateş basmıştıe "Ben de Levi'a bakmaya gidiyordum şimdi, görüşürüz o zaman." diyince elini kalbine koyup selam verip yoluna devam edersin.

Dersten sonra yemek yemek için toplanırsınız fakat Eren yoktur. Üzüntüyle iç çekerek yemeğinden bir kaşık alırsın, gözleri sende takılı kalan Mikasa "Eren ile aranız mı bozuk?" diye soru sorar sen sıkılgan bir şekilde bir cevap düşünürsün tüm yüzler sana bakıyordur, birisi masaya tepsisini sertçe koyunca dikkatler o tarafa çekilir "Aramız bozuk değil Mikasa." gelen kişi Eren'dir. Neden olduğunu bilmeden utançtan kafanı eğersin, Eren ile göz göze gelmek sana zor geliyordur. Mikasa'nın şaşırdığı bellidir çünkü Eren oldukça soğuk ve kızgın gibidir, her şeyi bilen Sasha ise sessizliğini korumaktadır.

Masadan kalkarken Eren sana doğru "Benimle gelsene bir." der ortam oldukça gergindir bu yüzden kalkıp Eren'i takip edersin diğerleri özellikle de Mikasa şaşkınlıkla arkanızdan bakmakla kalır. Eren antreman yaptığınız kulübeye doğru gidiyordur. İçeri girdiğinizde Eren arkandan kapıyı kapatır ve direkt söze girer "Y/n arkadaş olamayız dedim ama bu senden uzaklaşmak anlamına gelmiyordu." bir süre sana bakar yüz ifadeni çözmeye çalışıyordur, sen gerginsindir "Benden uzak olmana katlanamıyorum." diye ekleyen Eren'e "Ne yapıcaz o zaman Eren? Beni arkadaş olarak kabul etmiyorsun başka bir yolu yok bunun." diyerek çıkışırsın, gözlerini kapatıp iç çektikten sonra Eren sitem edercesine cevap verir "Bak ilk başta sana Levi Heichou'dan dolayı yaklaştım ama şu an onunla bir alakası olmadan kalbimde hissettiklerimle konuşuyorum." diyen Eren'e şokla bakarsın ve sinirlenerek  "Amacın beni kullanmaktı yani öyle mi?" dersin sesin bir miktar yükselmiştir "Şu an öyle değil." diyen Eren'i duymazdan gelerek kapıya yönelirsin "Gidiyorum, uzak kalmamız en iyisi olacaktır." dersin fakat Eren kapının önüne geçmiştir. Çatık kaşlarınla "Çekil." dersin resmen burnundan soluyorsundur.

Eren çekilmeyince onu ittirmeye çalışırsın ama bileklerini tutar "Beni dinleyene kadar gidemezsin." diyen Eren'e şokla bakarsın sanki çift kişiliğe sahip gibidir. Soğuk gözlerindeki bakış tekrar gelmiştir bu Eren'i anlayamıyorsundur. "Bırak." diyerek çırpınırsın ama tutmaya devam ediyordur Eren "Bana böyle davranma nedenin Levi değil mi?" diye sorar "Onunla derdin ne?" diye sitem edersin suratındaki ifadeye sinirle birlikte endişe de eklenmiştir. "O da Mikasa gibi her şeyi sadece kendisinin iyi yapabileceğine inanan egoistlerden birisi." diyerek cevap verir Mikasa hakkındaki düşünceleri seni daha da şoke uğratır.

"Mikasa sana ne kadar değer veriyor görmüyor musun, onun hakkında böyle mi düşünüyorsun cidden?" diye sorarsın bileklerini tutan elleri o kadar sıkıdır ki iz kalacağına eminsindir. "O seni seviyor farkında mısın?" demen üzerine "Ee ne olmuş?" diye cevap verir içinden 'Ben bu Eren'i tanımıyorum' diye düşünüp Mikasa için oldukça üzülürsün "Ben seninle ilgileniyorum senin kimi sevdiğinden senin bana ne kadar değer verdiğinden." diye ekleyen Eren'e "Eren benim kalbimde başka birisi var." diye ani bir çıkış yaparsın bu 'başka' birisinin kim olduğunu Eren de biliyordur bunun üzerine bileklerini daha da sıkar. "Canım acıyor, bırak lütfen" dersin ama Eren sanki şu anda değilmiş gibidir, hiç kendinde gözükmüyordur gözleri senin üzerindedir ama seni görmüyor gibidir. Kendine gelip bir hışımla bileklerini bırakır sen geriye doğru sendelersin Eren kapıyı sertçe açarak sinirle dışarı çıkar sen olduğun yerde kalıverirsin. İstemsizce korku ve stresten dolayı gözlerin dolar ve 'Neyi yanlış yapıyorum ben?' diye sorarsın.

Young & Beautiful (Levi x Okuyucu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin