Bölüm 6

804 37 18
                                    

Öpmesine karşılık vermeye başladığın anda kendine gelerek Levi'ı omuzlarından hafifçe itersin "Dur, lütfen." dersin Levi kendini geri çeker ve seni anlamaya çalışırcasına incelemeye başlar "Ben biraz düşünmek istiyorum." dersin ama Levi'ın ne düşündüğünü anlayamazsın, duygularını belli etmiyordur. Son kez gözlerine bakarsın ve Levi'ı aklında sorular ile bırakır, arkanı döner ve  ormanın çıkışına ilerlersin. Düzgünce düşünemiyorsundur, olanları aklın almıyordur.

Koşu alanına gelip diğerlerine katılarak koşmaya başlarsın fakat kendinde değilsindir. Eren yanında koşmaya başlayarak "Y/n iyi görünmüyorsun, hasta mısın?" diye sorar. "İyiyim, bir şeyim yok." diyerek geçiştirirsin fakat Eren "Kaptan Levi ile bir şey mi oldu? Koşuya da katılmadın." diye üstelemeye başlayınca sinirlenmeden edemezsin "Bu seni neden ilgilendiriyor?" diyerek terslediğinde Eren şaşırır kırgın bir sesle "Bence iyi değilsin." diyerek adımlarını hızlandırır ve senden uzaklaşır. Kızgınlık yerini üzüntüye bırakır arkasından bakarsın, sinirini ondan çıkardığın için pişman olmuşsundur.

Herkes yorgun argın bir şekilde kendilerini yere atarken sen mahçup yüz ifadenle Eren'in yanına gidersin, Mikasa ve Armin ile birlikte yerde uzanıyordur. "Eren biraz konuşabilir miyiz?" diye sorarsın Mikasa soru soran bakışlar atarken Eren'den "Tabii." yanıtını alırsın birlikte koşu alanının çok az uzağına doğru yürürsünüz, Mikasa sizi izliyordur.

Eren'in boyu senden uzun olduğu için konuşurken kafanı kaldırman gerekiyordur. Boğazını temizleyip lafa girersin "Özür dilerim sinirimi senden çıkartmamalıydım." üzgün sesin Eren'in de yumuşamasını sağlamıştır "Ben sadece iyi misin diye merak etmiştim." dediğinde için biraz olsun rahatlamıştır, kızgın değildir. Heyecanla dönerek geri geri yürümeye başlarsın "Bir daha böyle bir şeyin yaşanmayacağına dair söz veriyorum." diyerek gülümsersin, o da gülümsemene karşılık verir. "O zaman birlikte antremanlara devam edelim mi?" diye bir soru yöneltirsin. Eren evet dercesine kafasını sallayarak "Sabah yine aynı saatte kulübede olurum." diye soruna yanıt vermiştir, aldığın cevap seni memnun etmiştir.

Akşam odanda yemek yerken kapın aniden açılır gelen Sasha'dır. "Y/n bensiz yemek mi yiyorsun bana bunu nasıl yaparsın?" diye bağırır, resmen ortalığı yıkmıştır. "Yemişsindir diye ben-" sen cümleni tamamlayamadan elindeki tepsiyle yanına oturur. Her zamanki gibi kıtlıktan çıkmışcasına yemeğine gömülür, kahkaha atmadan edemezsin. "İyi ki tanışmışız beni yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim." dersin bunun üzerine Sasha'nın gözleri dolar fakat etini yemeye ara vermiyordur. "Sen de iyi ki yanımdasın." diye dolu ağzıyla cevap vermeye çalışır, ardından bugün olanların hepsini ona anlatırsın gece geç saatlere kadar oturmuşsunuzdur.

Yaşananlardan sonra geçen bir hafta Erenle birlikte antremanlarla geçmiştir, Levi da sen de oldukça yoğunsunuzdur sadece bakışlarınız birbirine değerek uzaklaşıyordur. Sen ondan kaçıyorsundur ama o kovalamıyordur da çünkü böyle bir karakteri vardır, içten içe onun seninle konuşmasını özlersin. Eğer o gün itmeseydim ne olurdu diye düşünmeden edemez gün boyu odaklanma problemi yaşarsın, aklında sadece 'o' vardır.

"Hey yine daldın gittin." diyen Erene "Özür dilerim ya."yanıtını verir ve yemeğini yemeye devam ederek Eren'in anlattığı şeye odaklanırsın Mikasa ile nasıl tanıştıklarını anlatıyordur. Eren seni Mikasa ve Armin ile tanıştırmıştır, Arminle oldukça iyi anlaşmışsınızdır, sen de Eren'i Sasha ile tanıştırmışsındır küçük bir arkadaş grubu olmuşsunuzdur. Eren'in sürekli kavga ettiği Jean adlı çocuk ise Mikasa'ya yaklaşmak adına sizinle takılıyordur.Hepiniz aynı masada yemek yiyorsunuzdur. Eren'in Mikasa'yı kurtardığını öğrenir cidden etkilenirsin "Bu çok dokunaklı bir tanışma hikayesiydi." dersin Mikasa ilk kez sana gülümsemiştir ve "İyi ki." demiştir. O an Mikasa'nın neden Eren'e bu denli bağlı olduğunu anlamışsındır.

Odana doğru giderken Komutan Erwin'in odasından çıkan Levi ile karşılaşırsın, ikiniz de birbirinizi görüp duraksadıktan sonra sen yanında geçip gitmeye yeltenirsin. "Dur orda." sesiyle olduğun yerde kalırsın. Sırt sırta duruyorken " Benimle gel." diyen Levi'a "Saat oldukça geç oldu sabah erken kalkmam lazım." diyerek yoluna devam edersin. Adımları sana doğru hızla gelen Levi seni bileğinden tutar. "Bir istek değildi, emirdi." dediği zaman sinirlenir bileğini çekmeye çalışırsın. "Bu yaptığınızın doğru olduğunu düşünmüyorum." demeye kalmadan seni odana sokar ardından kendi de gelerek kapıyı kapatır. İçinde çözemediğin bir öfke vardır ama öfke kendine mi yoksa Levi'a mı? anlayamazsın. "Konuşucaz." diyen levi sırtını kapıya yaslar sesi oldukça nettir.

"Ormanda olanları birine anlattın mı?" diye sorar "Hayır." diyerek yalan söylersin. Şüpheli gözlerle seni süzdükten sonra "Pekala, konuşacağımız şey şu; bana bariz bir şekilde açıldıktan sonra düşünmem lazım diyerek geri çekilmen." diyerek konuya girer .Şu an bunları konuşmak istemiyorsundur zaten yeterince utanç duyuyorsundur. "Neden?" diye soran Levi'a bakarsın birkaç adım yaklaşırsın iç çekerek "Senden hoşlanıyorum bu doğru ama ben buraya babamın isteği üzerine ablamı korumaya geldim dikkatimi başka bir şeyin dağıtmasını istemiyorum." dersin ve üzgün bir hal alırsın.

Levi kollarını bağlar sana donuk gözleriyle bakar "Benden uzakken de dikkatinin çok toplu olduğunu düşünmüyorum"demesi seni yenilgiye uğratmıştır, bir cevap veremezsin. Öfkelenme nedeninin aklında sadece 'onun' olması olduğunu fark edersin. Levi kapıyı açar ve son kez şunları söyler "Eren'den uzak dur, bu bir emirdir." sen sinirden küplere binersin "Bana böyle bir emir veremezsin, ayrıca seni ilgilendirmez." çıkmak için arkasını döner ve "Hayır, ilgilendirir." diyerek kapıdan çıkar.

Young & Beautiful (Levi x Okuyucu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin