Yere oturmuş sırtını da yatağa yaslamıştın canın öylesine sıkkındı ki duvarları izlemekle kendini oyalıyordun. En çok sevdiğin insan sana güvenmiyordu hatta belki de bu yüzden hiç geçmişini anlatmıyordu, onu tanımana dahi izin vermeyen birisine sen kendini tamamen açmıştın. Sımsıkı yumdun gözlerini bir yandan da gerçekten çok sinirliydin, seni odana kilitlemiş olması delirtmişti. Birkaç kapıyı açma denemenden sonra yorulmuş seslendiğin kimseden cevap gelmediği için de vazgeçmiştin, Levi'ın emrine karşı gelecek kimse yoktu özellikle ortada Erwin yokken tüm komuta onun elindeydi.İki saatin ardından kapı açılmıştı sen hemen ayağa kalktın gelen kişi Levi'dı. Kollarını birbirine bağladın ve "Bitti mi?" diye sordun Levi sana yaklaştı "Erwin gelene kadar buradasın." sinirle güldün "Gerçekten bir kontrol manyağı gibi mi davranıcaksın?" diye sordun "Emirlere uymazsan evet." diye yanıt veren Levi her tartışmada olduğu gibi sakin taraftı. Bağladığın kollarını açtın ve öne atıldın "Çekil çıkıcam." derken bir yandan da kapının önünde duran Levi'ı kenara itmeye çalışıyordun ama yerinden kıpırdamıyordu "Çıkamazsın." kaşlarını çattın ve geri çekildin bir süre Levi ile bakıştınız anahtarın cebinde olduğuna emindin. Karşındaki sevdiğin birisi olsa da yapman gerekene karar verip Levi'a atak yapmak amacıyla aniden öne atıldın. Levi bunu hiç beklemediğini belli edercesine kaşlarını havaya kaldırıp geri çekilmişti, ellerin boşluğu bulmuştu. Anahtarı almak adına saldıran ince ellerine hiçbir şekilde müdahale etmiyordu sadece kendisini savunuyordu.
Birkaç başarısız denemenin ardından kendini geri çekip soluk almaya çalıştın. Pantolonunun cebine asla ulaşamıyordun resmen seni oynatıyordu. Levi "Çocuk gibisin gerçekten." diye söylenince sinirle bir nefes verip tekrar atılırsın ama bu sefer hiç müdahelede bulunmayan Levi ellerini havada yakalar "Dur artık." der bir süre birbirinize bakarsınız ama sen dağılmış bir haldesindir. İki bileğini birleştirip tek eliyle tutup diğer eliyle de dağılmış, gözlerinin önünü kapatan saçlarını düzeltir. İkiniz de daha sakinsinizdir Levi kırılmış olduğunun farkındadır ve pes eder "Saçmalıyoruz." der sen de pes etmişsindir "Evet." diye yanıt verirsin Levi seni yavaşça bırakır yine de birbirinize oldukça yakınsınızdır. Elini cebine atmasını izlersin ardından tuttuğu anahtarı sana uzatır "Al, sana da Jean ve Sasha ile aynı cezayı vermem gerekirdi." sen Levi'ın uzattığı anahtarı alırsın "Bizim de emirlere uymamız gerekirdi sonuçta Komutan Erwin'in emirleriydi." diyerek kendi hatanı da kabullenirsin şu an tartışma sonlanmış olsa da Levi'ın sana güvenmediği gerçeği kafanı kurcalamayı sürdürür.
Ertesi güne kadar tüm katları silip süpürmüşsünüzdür Pixis'in askerleri size acıyan gözlerle bakarken Sasha acıktığı konusunda bir yarım saat kafanızı ütüler. Jean "Bir daha Levi Heichou'ya yanlış yapacağımı sanmıyorum." der ve muhabbet açar sen ise gülümseyerek " Sen bir de bana sor." diye yanıt verirsin Jean elinde tuttuğu süpürgeyle silmeye devam ederken "Nasıl şey oldunuz.." doğru kelimeyi ararcasına gözlerini yukarıya çevirir sen onun yerine tamamlamayı tercih edersin "Sevgili mi?" Jean biraz mahçup olurcasına "Evet, yani bir askerle kaptanın ilişki yaşayacağı pek akıllara gelmiyor sonuçta." diyerek devam eder. Sen düşüncelere dalar hafızanı yoklarsın "İlk galiba ben açılmıştım." dersin ve sırıtırsın "Sürekli onu düşünüyordum ama inkar ediyordum, anlarsın ya." Jean düşünceli bir biçimde uzaklara dalınca sen yalandan öksürüp "Birileri mi var acaba?" diye sorarsın Mikasa ile Jean'i hep yakıştırmışsındır. Jean önde et yeme hayalleri kuran Sasha'nın duymaması adına sana yaklaşıp "Aslında birinden hoşlanıyorum." der sen bıyık altından gülerek "Dur tahmin edeyim Mikasa mı?" Jean panik olmuşcasına "O kadar belli mi oluyor cidden?" der sen de "Eh biraz." cevabını verirsin. "Eren'i sevdiğini biliyorum ama işte ne yapabilirim benimki de kalp." sen kolunu boyun yetişmese de Jean'in omzuna atarsın ve "Sen aşık mı oldun bakayım." diye onunla uğraşmaya başlarsın, Jean çok değer verdiğin insanlardan birisiydi. Jean de gülerek "Valla aynı dertten muzdaripiz." diyince geri çekilirsin, hiç kimseye Levi'ya onu sevdiğini ya da aşık olduğunu itiraf etmemiştin, kendine dahi. Kafandaki düşünceleri öteledin "Sana bu konuda yardım edicem ayrıca bundan sonra sana at suratlı diyen beni karşısında bulur." diyerek Jean'in yanında olduğunu belirttin Jean de gülerek "O zaman Eren ile baya bir uğraşman gerekicek." diye cevap verir.
Akşama doğru ağrıların için dinlenmek adına odana yönelirsin. Tanıdık bir ses senin durmana neden olur; bu Tomas'ın sesidir. 'Ne işi var ki burada?' diye düşünürsün. Ses bir odanın içinden geliyordur gizlice dinlemeye başlarsın odanın kapısı çok hafif biçimde açıktır bu yüzden görünmemek için dikkat edersin. "Efendim Hange duvarlar ile ilgili bir araştırma yapıyor, duvarları devler oluşturmuş." sen duyduklarını hazmetmeye çalışırken dinlemeye devam edersin, kimle konuşuyor anlayamazsın. "Teşekkürler asker, Hange'yi takip etmeye devam et." diyen bu sesi önceden duyduğuna eminsindir hafızanı yoklamaya başlarsın. Bir ara Levi'ın odasına girdiğinde önemli birisi ile konuşuyordu bu o adam olmalıydı. Ayak seslerinin kapıya doğru yaklaşmasını duyunca hemen geri çekilip yürümeye başlarsın, kaçar adımlarla koridordan çıkarsın. Hemen odana girip ne yapacağını düşünmeye başlarsın. Büyük ihtimalle Tomas sizler hakkında bilgiler veriyordu bu kişilere, işin içinde bir pislik olduğunu hep biliyordun. Hemen Levi'a söylemek için odandan çıkma kararı alıp kapına yönelip açtın ama kapının açılması ile bir el boğazını sımsıkı tutup seni geri geri yürütmeye başladı. "Seni fark etmediğimi mi sandın?" diye sordu Tomas sen çırpınıyordun çok ani yakalanmıştın. Tomas seni odanın içine iterek bırakıp ardından kapıyı kapatır. Sen hiddetle "Bu işten sıyrılamayacaksın." dersin "Ah öyle mi? Ben bizzat kraliyet adına çalışıyorum emin ol başıma bir şey gelmez ama seni bilemem." son sözlerini söylerken cebinden bir bıçak çıkarır sen gözlerini fal taşı gibi açarsın. Hiç vakit kaybetmeden sana saldırmaya başlar olabildiğince bıçaktan kaçmaya çalışsan da yanağın ve ellerin çizilir. Eline geçen sandalyeyi ona fırlatırsın sandalye kırılarak büyük bir ses çıkarır. Annie ve Eren'in dövüş taktiklerini uygulamaya çalışsan da Tomas'ın silahlı olması seni oldukça zorluyordur. Tomas, sen bir-iki tekme atmandan sonra acı çektiğini belli eden bir ses çıkarıp üstüne atılır. Yere düşersiniz o senin üstünde boğazını kesmeye çalışıyordur, çaresizce çırpınışların ölmemek adına devam ediyordur. Bir anda Tomas üstünden kalkar, birisi zorla kaldırmıştır. Jean, Sasha şok içerisinde bakarken Levi Tomas'ın elindeki bıçağı hiç zorlanmadan alıp öteye fırlatır ardından "Daha demin çok eğleniyordun." diyerek Tomas'ın konuşmasına bile izin vermeden ona vurmaya başlar, Tomas yerde acınası bir halde acı çekiyordur sanki ölecek gibidir. Sen ayağa kalkıp titrek ellerle Levi'ı durdurmak için atılırsın ama Jean seni kolundan tutarak durdurur ve 'karışma' der gibi gözleriyle uyarır ardından "İyi misin? Sesleri duyunca çok korktuk." der endişeyle, Sasha ise şok içerisinde Levi'ı izliyordur. Sen yorgun bir sesle "İyiyim." cevabını verirsin Levi'ın Tomas'a vurma sesleri seni oldukça rahatsız ederken gözlerini kapatıp bu anın bitmesini beklersin ve Levi'dan uzun zaman sonra ilk kez korkmaya başlarsın.
