03

23 1 0
                                    

Okula giderken her sabah erken kalkmak tam bir işkence. Sevmiyorum işte ne yapayım? Sürekli benzer olaylar. Git derslere gir sonra dershaneye git. Ama bir kaç küçük değişiklik vardı.

Mehmet okuldan ayrılmıştı. Alp'in sıra arkadaşı. Şu küfürbaz olan. Hasan da Alp'in yanına geçmişti. Arada bir Aylin yanıma geliyordu. Yine Aylin'in yanıma geldiği günlerden birinde Hasan telefonuma el koydu.

-Ver bakalım şu telefonunu.

-Aa nedenmiş?

-Yahu bi ver canım sıkıldı az kurcalayayım.

-Ay aman al. Ama mesajlara falan girme.

-Ooo gizli şeyler en sevdiğim.

-Vermem bak adam gibi takılcaksan takıl.

-Tamam yahu.Rehbere bakabilir miyim?

-Bak.

Resmen bana hesap sorarcasına rehberimdeki herkesin kim olduğunu sormaya başlamıştı. Amacını anlayamadan cevap veriyordum. Sanırım bir sevgilim var mı yok mu onu merak ediyordu. Ben ki öyle çok sevgiliyle falan işi olmayan bir kızdım. Evet bazen bunalımlara girdiğim doğrudur. Bu durumda en sevdiğim canımın dibi Feyza araya girerdi.

Feyza benim eski okulumdan bir arkadaşımdı. Benden bir hafta önce okuldan nakli alınmıştı. Kaderimiz aynıydı yani. Tek fark onun vedalaşmaya zamanı olmamıştı. Hasta olduğundan o gün okula gelememişti. Bize de telefonla haber vermişti.

Feyza ile yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Beraber güler ciddi anlamda beraber ağlardık. Sevgili konusunda benden daha şanslıydı. Ama onun gibi bir kız olmadığımdan sadece öneri veren bir dosttum.

Ben ki kısa boylu,hafif toplu, gözlüklü bir kızdım. Kim bakar ki bana diye ergen bunalımlarına girdiğimde doğrudur. Ama konumuz bu değil.

Alp, Hasan'ın yanında gülerek olanları izlemekle yetiniyor. Arada gaz veriyordu. Şükür telefonumla işleri bitti. Sıra geldi Ayline.

-Evet Aylin... Sıra sende. Telefonu alalım.

-Hey Allah'ım nasıl işsizlersiniz. Al!

-Ama sert yapma bak. Gülüp eğleniyoruz.

-Tamam tamam...

Ben hala Hasan'ın amacını anlayamamışken Nergis'in kıskanç bakışlarını gördüm. Hasan,Alp,Nergis, Özge sınıflar karma olmadan önce aynı sınıftaydılar. Kankilerini bizim yanımızda görmek çok hoş olmamıştı sanırım. Hasan da fark edince Aylin'in telefonunu bırakıp oraya sataşmaya başladı.

**

Hatice iyice Aylin'i esir almaya başlamıştı. Biz de bu arada Nergiz ve Özgeyle iyi anlaşmaya başlamış ve önlerine oturma çabasındaydık.

-Leyla, Hatice beni evine çağırıyor.

-Nasıl ya? Pardon? İzin vermiyorum kızım gidemezsin.

-Ya çenesini çekmeyeyim. Bi gidivereyim.

Hatice'nin evi okula çok yakındı. Yürüyerek okula gidip gelen tek kişiydi.

-Ay aman git. Bende takılırım öyle kendim.

Her ne kadar Nergis ve Özge olsa da Aylinin olması bir başka oluyordu. Koskocaman bir öğle arası vardı ve canım sıkılmaktan patlamıştı. Nergis geldi.

-Leyla gelsene kantinde oturuyoruz.

-Yok teşekkür ederim canım ya.

Hayır neden reddetmeye çalışıyorsam. Zaten çok sıkılıyorum. Çok üsteleyemedim.

-Hadi gel gel.

Alp,Hasan,Özge oturmuş bizi bekliyordu. Tam televizyonun karşısına kurulmuşlar önleri yiyeceklerle doluydu. Boğazlar da hiç boş durmuyor maşallah. Geçtim oturdum bende bir yere. Öyle bakındım.Çok konuşmazdım zaten. Aylin olmayınca kolum kanadım kırıktı adeta.

**

Sonunda Nergislerin önüne geçecek çözümü bulmuştuk. En arkada boş bir sıra vardı. Yani boş dediğim önde saçma bir boşluk kalmasın diye arka sıra sıkıştırılmıştı. Onu alıp öne çektik. Tüm eşyaları toplayıp Nergislerin ön sırasına yerleştik. Yaşar Alplerin önüne geçti . Yeni gelen arkadaşımız Ebru da Hatice'nin onu istememesiyle önde tek oturmaya başladı. Artık herkes mutluydu. Gelsin dedikodulaarr...

-Gençler dönün arkaya...

Nergis bir şeyler söyleyecekti belli ki.

-Ne oldu?

-Yeni bir şeyler duydum.

Dikkatlice dinlemeye başladık.

- Berkayla sevgilisi ayrılmış...

-Ohaaa. Yok artık nasıl ya? Onlar çok iyiydi...

Herkesin gözler birden açıldı. Berkay ve sevgilisi o kadar tatlı bir çiftti ki. Tamam sürekli ayrılıp barışırlardı ama. Bu sefer Berkay sınıfa çılgına dönmüş bir şekilde gelmişti ve herkes nedenini gerçekten merak ediyordu. Nergis de bir şekilde öğrenmişti olayları.

-Eee hiç barışma ihtimalleri yok muymuş?

-Sanırım yok. Çünkü aldatma durumları olmuş sanırım.

-Yok artık. Belliydi zaten...

''Kızlar dönün önünüze...''

Bir hocanın bu sözüyle irkilmek en sevmediğim şeylerden birisi net. Sanki tam uykuya dalmışım da annemin ''Haydi kızım kalk yatağına git. Burada uyuma.'' demesiyle uyanmam gibi bir şey. Şurada dalmışız bir şeyler konuşuyoruz ama yok. Ders dinleyeceksin.

Ben ki Lise 1'de matematiği 0 geldiği için dershaneye yazdırılan bir insanım. Çok bir şey beklememek gerek matematik adına. Sayılarla aram iyi olsaydı zaten sayısalda okurdum büyük ihtimalle. Fiziğimde kötüydü benim. Ama o bir lanetti %100

Yine lise 1'de ilk sınavlarda bir arkadaşım gelip '' Leyla, fiziğin nasıl? '' diye sorduğunda şöyle bir kendime bakıp '' Hımm... bence gayet normal.'' dediğimde kesin lanetlendim. Fizikten ne sıfır aldım ne de iki. En yüksek notum otuz dokuz. En düşüğü ise otuz ikiydi. Yani fiziğim hep birdi bir kalacaktı.

Okul da bu dedikoduyla uzun süre sallanır gibiydi. Bizim okul dedikoduyu çok severdi zaten. Adeta başlı başına bir dedikodu makinası. Ama asıl dedikoduyu ben kendim çıkaracaktım ki haberim yoktu.

HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin