"İsterim ve alırım, anlıyorsun değil mi Jeon? İsterim ve alırım."
Omegaverse
Jigguk+taekook
(Not: ficin ismi hatalı kullanımdır. Ancak çoktan bu isme alışmamdan kaynaklı değiştiremiyorum. Herkeste bu isimle biliyor artık fici. O yüzden değişmiyorum...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
12. Bölüm| "Bence birlik olup iki kardeşi elde edebiliriz"
Salladığım ayaklarım ile ağzımdaki pipetin ucunu iyice ezerken tek düşüncem su aygırılarının sütünün neden pembe renkli olduğuydu. Duyunca çok şaşırmıştım ve merak etmeden de duramıyordum.
Aslında bunun gibi bayağı şey öğrenmiştim. Hatta öğrendiğim de bunlar benim ne işime yarayacak dememe rağmen diğer bilgilere bakmadanda duramamıştım. Hani işime yaramayacak bilgilerdi ama insan merak ediyordu.
Mesela size örnek verecek olursam;
Salyangozların üç burnu varmış.
Kurbağalar ise kustuklarında mideleri ağızlarından çıkarıp, ön bacaklarını kullanarak midelerini temizledikten sonra tekrar yutarlarlarmış.
Devekuşlarının gözleri, beyinlerinden daha büyükmüş.
11. 111,111,111 x 111,111,111 çarparsak sonuç 12,345,678,987,654,321 diye sıralı bir şekilde gidermiş. -Hatta bunu gördüğümde önce hesap makinesi ile çarpmış sonra inanamayarak birde kendim çarpmayı denemiştim ama sonuç yine aynıydı.
Domuzların orgazmı 30 dakika kadar sürüyormuş. -Bunu neden öğrendim inanın bende bilmiyorum. Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim.-
Su samurları akıntıyla farklı yerlere sürüklenmemek için uyurken el ele tutuşurlarmış.
Zürafalar kulaklarını 40 cm uzunluğundaki dilleri ile temizlerlermiş. -Evet bunu duyduğum andan beridir her hatırladığımda kusacak gibi oluyordum.-
Filler zıplayamazmış. -Bunu daha öncedende biliyordum aslında.-
Bir ahtapot çok acıkırsa kendi bacağını da yiyebilirmiş. Burada aslında kendimi görüyordum. Bende açlığa dayanamazdım. Her şeyi yiyebilecek potansiyele sahiptim.
Tabii ciddi ciddi bacağımı yemezdim. Mecazen.
'Ha yok sanki birde yiyecektin, aptala bak'
Gözlerim benim ile uzun süre sonra ilk kez konuşan kurdum bile büyürken istemsiz gülmeye başladım. Sonunda benimle iletişime geçiyordu. Ona çok haksızlık etmiştim zamanında. Hatta bunun bilincindeydim lakin çocukluk aklıydı işte. İnsanların bizi sevmeyişinin tek sebebini ona atmıştım.
Çünkü o yokken ve benin türüm bilinmezken herkes beni severdi. El üstünde tutardı. Lakin o geldiğinde her şey değişmişti. Kendisiyle beraber hem beni hem çevremin bana olan davranışlarını değiştirmişti. Eh, yedi yaşına yeni girmiş bir çocuk olarakta gereksiz yere onu suçlamıştım. Sürekli gitmesini istemiş, etraftaki insanlar nasıl beni dışlıyorsa bende aynısını ona yapmıştım.
Yemin ederim çok pişmandım buna. Tüm bu şeylerin asıl suçlusunun o değilde, insanların iğrenç zihniyeti olduğunu kavrayabilecek yaşa geldiğimde kurdumu kaybetmiştim. Her şey için geçti. Benimle olan bağını kesmişti tamamen. Çok içine kapanıktı. Gerekmedikçe kendini bile belli etmiyordu ve ben bir kurdum olduğunu sürekli unutuyordum bu sebeple.