-Tanıtım/Konu-

244 81 200
                                    

Atlayabilirsiniz, önemli bir yer değil...

29.06.22

Başlama tarihinizi bırakabilirsiniz.

Suskunum... Hem de çığlık çığlığa bir suskunluk benimkisi... Bu konuşacak bir şeyim olmadığından değil. Konuşursam, bir kere bile kendimi düşünürsem mahvolacak hayatları düşündüğümden.

Annem ve kız kardeşim için susuyor onlar için kendimi feda ediyorum.

Hiç şikayet etmedim. Onlar için yaşamak, çalışmak, susmak hatta dayak yemek benim onurumdu.

Annem iyi olacaksa ben olmasamda olurdu. Kardeşimin yüzü gülecekse ben senelerce mutsuz olabilirdim.

Bazen kırıldırdım onlara. İçimden derdim ki neden onlar da beni düşünmüyor? Ben sırf onlara dokunmasın diye eve babamdan erken gelirken, onları babamın elinden alıp gerekirse ben dayak yeyince üzülmüyorlar mıydı?

Beni korusunlar, benim için dayak yesinler demiyorum. Sadece babamın açtığı yaraları sarsınlar yüzlerindeki en ufak tebessüm ile bana baksınlar isityordum.

Yapmadılar.

Ben bir gün yine işten eve geldiğimde annemin sözleri yaraladı beni. Ardından babam geldi, annemden para istemeye başladı. Para verirsem giderdi fakat param kalmamıştı. Ne olursa olsun, ne kadar kırılırsam kırılayım annemi alıp onun karşısına geçtim. Yer değiştirdiğimizi anlamadı bile. Kriz geçiriyordu.

O gün bir başka vurdu bana. Bir başka acıdı canım. Sebebini yeni anladım.

Ben ilk defa anneme uzattım elimi. İlk defa beni babamın elinden alsın istedim. Annem yüzüme bakmadan, kardeşim ile odaya geçince anladım canımın acısını.

Babamın vücuduma bıraktığı izler değil, annemin ruhuma bıraktığı izler acıyormuş.

Fakat yine sevmeye çalıştım onları. Ertesi günün sabahı hiç bir şey olmamış gibi da davranmaya çalışarak işe gittim. Delice para arayıp akşamı babamdan önce eve geldim.

Onlar benim ailemdi ve onları korumak benim görevimdi.

Bazen düşünüyordum. Sadece bir gün yaşanmamış gençliğimi yaşasam? Bir gün işe gitmeyip eğlensem mesela? Para bulma derdim olmasa...

Ne olurdu ki?

Çok bir şey istemedim. Sadece bir gün mutlu olmayı dertsiz tasasız olmayı istedim. O anda isteğimi duymuş gibi bir melek bana ardı ardına para göndermeye başlamıştı. Gökten para yağıyor, bu paralar beni bir bilinmezliğe daha sürüklüyordu.

İstediğim gençliği yaşayamadım. Her eve geldiğimde gördüğüm şeyler ile acı çektim. Olgunlaştım. Hatta aşlandım. En sonunda ise içimdeki iyiliği kaybedip bir canavara dönüştüm.

Ben Mira.

Sadece Mira.

Soyadımı hayatımı karartan kişiden aldığım için kullanmıyordum.

Ben, kardeşimin son umudu, annemin nefretiydim...

Babamın ise bundan sonra korktuğu tek kişi olacaktım.

Yemin ederim.

FİNİFUGAL: RUH İNTİHARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin