(minho'nun anlatımından, felix'in okuldan kaçtığı gün)
felix bana mesaj atınca cidden endişelenmiştim. dersler biter bitmez direk eve gittim. annem onu şuan iyi olduğunu söylemişti. rahatlamıştım.
yine de felix'i merak ettiğim için ve çantasını odasına bırakmak için odasına çıktım. mışıl mışıl uyuyordu.
ama bir sorun vardı.
oda erkek parfümü korkuyordu. çok belli olmasa bile dikkatlice kokladığınızda fark ediyordunuz parfüm koltuğunu. aklıma takılan tek şey felix'in parfüme alerjisi vardı dolayısıyla parfüm kullanmazdı. odalarımız zaten ayrıydı. ben kullanıyordum ama asla böyle ağır bir koku değildi. daha hafif ve ferah şeyler kullanıyordum. felix'in yanındayken sıkmıyordum.
felix'in masasına baktım parfüm ile ilgili hiçbir şey yoktu. felix'in yanına geldim, elleri de parfüm kokuyordu. zar zor anlayabilmiştim koktuğunu.
demek ki bir şeyi koyarken ya da alırken eli parfüm olmuştu. artı olarak oda parfüm koltuğuna göre bir şey alıp eve getirmişti ve o şey hâlâ kokuyordu.
şu ana kadar felix'in hiç bir eşyasına dokunmamıştım. yaptığım çok yanlış geliyordu ama ne de olsa parfüme alerjisi vardı ve ben onun iyiliği için yapıyordum. çokta bir şey olmazdı bence, değil mi?
gardrobuna, çekmecelere, masasına her yere aklınıza gelebilecek her yere baktım ama hâlâ parfüm kokan şeyin kaynağını bulamamıştım.
tam odadan çıkacakken yatağın altında parlayan bir şey gördüm. yanına gittim, felix'in bilekliğiydi. onu elime alıp masanın üstüne koyacaktım ama bilekliği almak için yatağın altına yaklaştığımda parfüm kokusu daha da artmıştı ve bir kutu görmüştüm.
tam kutuyu almak için uzanmıştım ki felix uyandı, bana şaşkınca bakıyordu. ve evet düşüneceğiniz şey olmuştu, parfüme alerjisi olduğu için gözleri kızarmış ve sulanmıştı. tam ben bunları aklımdan geçirirken hapsurdu.
"o-odamda ne yapıyorsun h-hyung?"
"sen bana aniden öyle mesaj atınca korktum. nasıl olduğuna bakmak için ve çantanı koymak için gelmiştim ama oda parfüm kokuyordu-"
"NE PARFÜM- ay özür dilerim. n-ne parfümü hyung?"
"ne bileyim bende onun kaynağını arıyordum, tam çıkacaktım yatağın altına bilekliğin düşmüş onu alıp masana koyacaktım. fakat yatağın altına yaklaştığımda parfüm kokusu artmıştı. senin alerjin olduğu için de neyse bulup çıkaracaktım. dur bakayım ne varmış bu kadar parfüm kokan?" bunu dememle hemen yatakta oturur pozisyona geçmişti.
"felix ne yapıyorsun? çekil ne varsa çıkartayım, sürekli hapşurup duruyorsun. biliyorsun böyle olunca birkaç hafta geçmiyor."
"hayır hyung. sen çık dinlen zaten okuldan gelmişsin ben çıkartırım, camı da açarım havalanır içerisi."
felix de bir şey vardı ama neyse yakında kokusu çıkar.
tamam diyip odama gittim.
...
bugün jisung ile okula gitmeden buluşup fotoğraf çekilmiştik.
durup durup yüzümdeki aptal sırıtışla gözlerimden kalpler çıkarcasına bu fotoğraflara bakıyordum. o da çok beğenmişti.
annem onunla olan ilişkimizi biliyordu fakat changbin den zorbalık gördüğümü öğrenmişti.
ilk başta jisungla sevgili olduğumuzu öğrendiğinde çok kızmıştı. jisung'un da onun gibi biri olduğunu düşünmüştü.haberim yokken teyzemin kızı ryujin'i benim peşime takıp takip ettirmişti.
aklıma o anılar gelince gülümsemem büyüdü.
bazen changbin iyiki bana da zorbalık yapmış diyordum. onların okulda zorbalık yaptığını biliyordum ve ilk başta bende jisung'u öyle sanmıştım.changbin bana zorbalık yapmasaydı kesinlikle
şu anda jisung ile böyle olamazdık. minnettarım doğrusu.ben bunları düşünürken çoktan göz kapaklarım kapanmıştı.
--- ---
selaaam🙋🏻♀️
bu bölümün minsung kısmını yüzümde olan tebessümle yazdım🤩
umarım keyifle okumuşsunuzdur 💃🏻
beklemede kalın!😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
don't play with me, changlix
FanfictionChangbin zorbalık yaptığı Minho'nun kardeşi Felix'e aşık olacağını nereden bilebilirdi ki? yazdığım ilk kitap olduğu için acemilik içerir! (changlix, minsung, hyunmin, jeongchan)